-Napıyosun evladım sabahtan beri yahu?
-Sevgilimden kalan izleri siliyorum anne!..
-Ama evladım bu ondan gelen mektupları tek tek silmekle olmazki.
-hönk.
siz gece yatağınıza yüzünüze "o"nun verdiği gülümsemeyi kondurarak uyurken yapıyorlar bunu... hiç haberiniz yokken... tek tek yok ediyorlar sizinle geçirdikleri zamanı, usul usul, hissettirmeden yapıyorlar bunu... düne kadar olan her şeyi bir bir yok ediyorlar... siz yarının daha güzel olacağını düşünerek yaşarken bugünü onlar yarına "siz" olmadan hazırlanmaya başlıyorlar...
ve en sona siz kalıyorsunuz, karşınıza geçiyorlar sanki sizi ilk defa görüyormuş gibi, "bitsin", "hoşçakal" gibi şeylerle sizi de siliyorlar... gözlerinizin içine bakıp, yalan bir hüzün yükleyerek yüzlerine... ve bitiyor... sudan çıkarılmış balık gibi çırpınsanız da nafile, o her şeyi çoktan silip gitmiş oluyor... size kalan da kucağınıza bırakılmış ölü bir sevda...
sevgili geçmişe ait izleri silmeye aldığınız hediyeleri atmakla, eşyalarını geri istemekle, fotoğrafları yırtmakla ya da silmekle başlar.. daha doğrusu başladığını sanır. çünkü içindekileri, yaşananları atabilmek kalbi de fırlatıp atmayı gerektirir bir köşeye. fakat onun gücü sadece anıları atmaya yeter.. onları atınca herşeyi unutacağını sanır bir hevesle..
eğer bir gün hayatına birini almaya karar verirse; işte o zaman sevgili geçmişe ait izleri silmeye başlamış demektir.. hem de başka bir silgiyle..
geçen zaman o kadar çok iz bırakıyor ki herbirimizde; ister istemez hangi geçmiş, hangi izler diyorum.
yeni sevgilidir. bencildir ve herşeyinizi kontrol etmek ister. mesela; kız erkek tüm arkadaşlarınla iletişimini keseceksin yalnız benle ilgileneceksin. herşeyin ben olacağım. olmaz demeyin olur. böyle sevgililer de olur. bu teklifi kabul eden olur mu bilemem ama bazen o da olur.
mesela kendine ait izlerse yaptığı ufak bir olumsuzlukla yeni izler bırakıp geçmişteki güzel izlenimleri yok eder... lanet edersiniz keşke o güzel anılarla yaşasaydım, kendi yağımda kavrulsaydım ama bu saygısızlığa, bu sahneye muhatap-tanık olmasaydım dersiniz. ama olur. hep olur.
Kendini silebilir misin bir başka düşten..? Siyahı beyazla, geçmişi yalanla örtebilir misin..? Ancak yeniden varolabilirsin ama silemezsin öncesini....
sen gitmiştin hayatımdan.. ne git demeye dilim vardı,, ne de kal demeye gücüm yetti..
senin gitmenle birlikte bütün fotoğraflarımızı yırtıp attım bütün odaya saçtım anıları sonra benzin döküp bir kibrit çaktım ve yaktım hepsini.. ama kendimi yakmayı unutmuşum..
anıları fotoğraflara değil beynime kazıdığımı unutmuşum..
yaktığım her fotoğrafı ezberlediğimi unutmuşum..
şimdi söyle bana sevgili bütün bunları silmeyi sen nasıl başarabildin..
ıssız adam filminden alperin iç sesi : hiç iyi diilim ada. seni hiç unutmadım. bunların olacağını hiç düşünmemiştim. yarım yamalağım. her şey bombok. sen atlattın mı, yoksa benden intikam mı alıyorsun. gülümsüyorsun, gerçek mi? hiç böyle olacağını düşünmemiştim. senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm. ta ki ufacık bi şey beni darmadağın edene kadar . sana ait ufacık bi toka alay etti benimle o gün. işte o sabah seni ve neleri kaybettiğimi anladım. bi daha sen olmayacaktın. bi daha bunu yaşayamayacaktım ben bi başkasıyla. hayat alay etmeye devam etti benimle. sana benzeyen yüzler, kokuna benzeyen kokular, sesine benzer sesler çıkardı karşıma. ya da bana mı öyle geldi ne. bilmem. biliyor musun bi gün nerde kaybettiğini bilmediğin o küçücük saç tokası hala cebimde durur.
böyledir işte ufacık şeyler çıkar ve dalga geçer seninle.sildiklerinin izi kalır.