az kalsın artık benim de sıradan bir sevgilim olduğu müjdesini sizlere vermek üzereydim arkadaşlar.
evet, ilk kez normal bir kız arkadaşım olduğunu düşünüyordum. biliyorsunuz tüm başarısız ilişkilerimi sizlerle paylaşmaktan artık yüzüm kalmamıştı. bu defa sizleri de şaşırtıp tatlı bi sürpriz yapmayı planlıyordum... ama;
yaklaşık 2 saat önce umutlarımı yeniden yıkan o haberi aldım.
bu haberden bahsetmeden önce isterseniz sizi yaşananların en başına götüreyim:
02 ekim 2011
20.39
yaklaşık 1,5 hafta önce tanıştığım sevgilimle buraların en kapitalist ve elit mekanı olan durdu usta kebapçısı'nda buluşmak üzere sözleşmiştik. "ulan yeme şimdi bizi, sen pısırığın tekiydin. gidip nasıl bi kızla tanıştın ?" diyenleri duyar gibiyim.
haklısınız... aslına bakarsanız o benimle tanıştı. biliyorsunuz daha önceleri kızları etkilemek adına yemediğim halt kalmadı. entelektüel olmayı denedim, kızına göre ya dindar oldum ya da ateist oldum, yetmedi cin çağırıp kızları etkileme büyüsü yapmayı düşündüm. o da elimde patladı bir de cinler tarafından taciz edildiğimle kaldım. sıradanlık çölünde marjinal bir deve olmaya çalıştım hayatım boyunca. ne de olsa kızlar farklı ve dikkat çeken erkeklere ilgi gösterirdi. bir kızı etkilemek için babamı bile satardım. bu adeta benim hayat felsefem haline gelmişti. ama hiçbir zaman başarılı olamamıştım. sırf farklı görünmek için yolda yürürken bile kendimi kasıyordum, kaşlarımı çatıyordum, ağzımda sakız olmasa bile sakız çiğniyormuş gibi yapıyordum, 4,5 aylık maaşımı biriktirip aldığım tommy hilfiger marka yeleğimi giyiyordum. ama sonuç yine hüsran... bir kız da gelip gülümsesin arkadaş. ne yapsam dikkatlerini çekemiyordum. artık kendimi bırakmıştım. umutlarımı tam anlamıyla tüketmiştim. artık hayatım boyunca ne kızların dikkatini çekmeye çalışacaktım, ne de hayatımı o'nlara göre yönlendirecektim. dedim ya artık kendimi bırakmıştım...
artık cicilerimi giymiyor, yolda sıradan insanlar gibi omuzlarımı dikmeden ve terminatör gibi yürümeden ilerliyordum. artık çakma nike'larım yerine pazardan aldığım 4 tl'lik terliklerimi giyiyordum. tommy yeleğim yerine bildiğiniz pokemon t-shirtlerimle sokağa çıkıyordum.
bu değişimimin ardından 3 dakika bile geçmeden o sesi işittim;
" ipek şuna bak kız!... sence de çok sıradan değil mi? ay yerim ben bunu ya."
arkamı döndüğümde güzel sayılabilecek 2 kız gözlerimin içine bakarak sünger bob gibi gülümsüyorlardı.
" merhabaaaa biz kızlarııız." dediler hepbir ağızdan. o kadar şaşırmıştım ki;
gergedanlar tarafından hunharca tecavüze uğraşmış bir zebra yavrusu gibi bakakalmıştım.
benimle tanışmaya can attıkları her hallerinden belliydi. o an anlamıştım ki;
en iyi dikkat çekmenin yolu, aslında dikkat çekmemeye çalışmakmış.
hayatım boyunca elimin altındaki bu ölümcül silahı farkedememişim. neyse, ben sağ taraftaki şirin baba bakışlı kızdan hoşlanmıştım. çok uzatmak istemiyorum;
işte o hoşlandığım kızla 17 dakika sonra sevgili olmuştuk. yaklaşık 2 saat sonra da ciddi düşünmeye başlamıştık. kız resmen aşık olmuştu bana. "sıradanım benimmm" diyerek sürekli yanaklarımı sıkıp enseme şaplaklar atıyordu. ciddi düşünüyordum çünkü bu kızı elimden kaçıramazdım. bugüne kadar karşıma çıkan en sıradan kızdı. bildiğin kızdı lan işte. espri yapınca gülüyor, hakaret edince ağlıyordu. kurmalı oyuncak bebekler gibi nasıl çalıştığını anlamak için saatlerce hem güldürüp hem ağlatmıştım.
" benimle ciddi düşünüyorsan önce abimi ikna etmelisin " dedi. işte o an çok heyecanlanmıştım. hayatımda ilk defa bi kız arkadaşımın ailesinden biriyle tanışacaktım. hem de abisiyle... ulan aslında ilginç olan bi kız arkadaşım olmasıydı. hahaha şaka maka harbiden bi kız arkadaşım vardı len. her neyse;
abisinin nasıl bir kişiliği olduğuna dair tiyo almak istemiştim. " hayatım bana abinden bahsetsene. ona göre hazırlıklı olayım." dedim. "işin gerçekten de çok zor. çok sert ve anlayışsızdır, gerçekten ilişkimiz için kararlıysan bu riski al" dedi. depar atarak 4 saniyede oradan kaçmak istemiştim. sonra iç sesimle "kendine gel gerzek! bi kızdan kaçma lüksün yok senin." dedim.
hemen ardından da abisiyle görüşeceğime dair söz verdim.
03 ekim 2011
14.26
mekan: durdu usta
sıradan sevgilimle 1 saat erken buluşup durdu usta'da abisini bekliyorduk. bu arada da sevgilim bana tiyolar veriyordu. "çok tutucudur dikkatli ol, kızarsa üstüne gitme, küfür ederse teşekkür et" gibi.
buluşma saati yaklaştıkca heyecanım giderek artıyordu. hayatımda ilk defa böyle bir şansı yakalamıştım ve ikna etmem gereken sert bir abi vardı. her şey çok güzel de gidebilirdi, o masada dayakta yiyebilirdim. derken kebepçının önünde beyaz bi şahin marka otomobil durdu. sürücü camı açıp içerdeki garsonu eliyle işaret ederek yanına çağırdı. ve sanıyorum ki bir şeyler sordu. bunun üzerine garson da eliyle içeriyi işaret ederek yol gösterdi. arabadan inen herifin hulk hogan olduğuna yemin edebilirim. ulan o da neydi öyle? en az 1,95 boy, 160 kilo. ve sevgilimden o korkutucu ses yükseldi;
" bu abişkoooo."
evet, artık ayaklarımın titrediğinden emindim. hulk hogan görünümlü bu dev masamıza oturdu ve elini uzattı. titreyen ellerimi ben de o'na uzattım. o kadar sert sıktı ki elimi bu ilişkinin başlamadan biteceğine emindim. adeta bana göz dağı veriyordu. 40 saniye civarı elimi sertçe sıkıp gözlerimin içine baktı. korkudan gözlerimi kaçırıyordum artık.
ve ardından kalın bir sesle kendisini tanıttı;
- ben bahadır.
+ memnun oldum ben d...
- dur! biliyorum kim olduğunu.
+ (yutkunarak) öyle mi?
- sen kız kardeşimi düdükleyen şu eleman değil misin haha.
( ne diyordu lan bu böyle? o an sevgilimin verdiği tiyoları düşündüm. tutucu olduğunu söylemişti. bu da bir test olmalıydı. bi pot kırarsam suratıma yumruk yiyebilirdim).
+ tövbe estağfurullah efendim. öyle şey olur mu ya? sizin kardeşiniz benim kardeşim. hatta biz kankayız kanka.
- hahhaha. ben çok sevdim ayol bunu. hadi ben kalkıyorum. siz bir şeyler yapmak istersiniz belki.
rahatsız etmeyeyim anlarsınız ya... ;)
abi kalkıp gittikten sonra sevgilime haykırdım. " ulan hani sert bi abiydi? dünden beri uyku uyuyamadım lan dayak yiyecem diye. herif utanmasa bize otel tutacaktı. "
pembe panterimsi sevgilim başladı ağlamaya. " sana gerçeği akşam söylicem hadi git şimdi." dedi. ben de gittim işte.
ne güzel düzgün bi ilişkim var artık diye tam sizlerle paylaşacaktım ki o mesaj geldi;
" üzügünüm sana yalan söylediğim için, abim çok rahat ve geniş birisidir aslında. çünkü o bi gay. ayrıca senden de çok hoşlanmış." şimdi kendinizi benim yerime koyun ey arkadaşlar. gay abisi beni çok sevmişmiş. ben buna şimdi üzüleyim mi, sevineyim mi hı? neden akranlarım gibi ben de sevgilimin abisi tarafından tehdit edilmiyorum, neden benim sevgilim eve geç geldiğinde abisi tarafından dayak yiyeceğine, " nasıl bu gece tık var mıydı? " sorusunu maruz kalıyor?
söyleyin ha neden... tüm bu ibneliklerin nedeni yoksa ben miyim? daha da kötüsü aslında tüm ibnelik bende mi de bunlar hep benim başıma geliyor.