ilk başlarda güzel ve anlamli gelen fakat zaman ilerledikce işlerini aksattirmaya sebep olan, haftada 1 kere konusulunan, en gec yarim saatte bir msj göndermek zorunda birakilan ilişkinin durumudur ne yazıkki.
avea' yı lanetleme sebebidir. siz 5000 sms kampanyası çıkardınız ya, işte o götünüze girsin. yeter ulan dedirtir adama. "aşkım ben kalktım, aşkım ben uyandım, aşkım ben sıçtım aşkım ben ...." sorduk mu sana kızım ne yaptın ne ettin diye. işin en kötü yanı ise ilişkiye başlamadan önce hatun uyarılır; "bak ben çok fazla aranmayı, sık sık mesaj atılmayı sevmem" bir önceki ilişkim sırf bu nedenle bitti. hatun ise hemen sana hak verir; ya o kızda gerçekten çekilmez biriymiş o kadar da olur mu yaa ! ilişkinin üçüncü günü ise başlar; yok seni çok özledim , napıyosun, ben şurdayım, ben burdayım. e be güzelim ne değişti ?
arada bir hos karsılanabilir ama naber, napıyorsun gibi mesajlar cok sacmadır. aramalı ve sevgilinin sesini duymalısın. o iyiyim dediğinde aslında sesindeki kötüyümü cıkartabilmelisin. hissetmelisin. neyse ki lise yıllarında kaldı mesajlasmalar. şimdi her şey cok daha güzel. **
sevgiliden ayrılma sebebidir. hayır, nedeni sıkıcı ve boğucu olması falan değil. sürekli sms gönderen sevgilinizin baş parmağının ilk boğumu artık geriye doğru katlanıyordur. mutant fetişiniz varsa o ayrı ama ne bileyim, kötü lan.
özgür ruhlar için ilişkinin ileri aşamalarındaki yansımaları pek de hayra alamet gözükmeyen, baskı altındaymış hissi uyandıran, özleme mefhumunu özler hale gelmenize neden olabilecek eylem..zira trip yeme olasılığının varlığı sebebiyle, cevap mahiyetindeki mesajlar, bir süre sonra içten gelerek değil mecburiyetten yazılmaya başlanır ki, "yeter a.q.!!" nidasının yükselmesi an meselesidir..hatun kişiye durum kibarlıkla izah edilmeli, gerekirse farklı operatörlere geçilerek kriz aşılmalıdır..