Sevgilinin eskisinden daha az sevdiğinin anlaşıldığı ilk andır. Hiçkimse buna sevinmez, rıza da göstermez ama hepimiz susarız. Susmak zorunda kalırız. Daha az mesaj atıyordur, sorulduğunda işlerini bahane eder. Daha az konuşmaya başlanmıştır, şikayet edildiğinde çocukluk ettiğimizi söyler, daha az seni seviyorum diyordur, daha az coşku duyuyordur..
Hepsi hissedilip de delil yetersizliğinden açıklanamamış küçük artçı şoklardır. Büyük deprem ise daha sonra gelir.
ortada hiçbir sebep yoksa ilişkinin monotonluğundan ileri gelmiştir. kız tarafı bu durumda rehavete kapılıp ayrılmak veya ilişkiye ara vermek ister. erkek bu süreçte ağzıyla kuş tutsa yaranamaz. nihayet ayrılırlar ve belki bir hafta belki bir ay üzerine kız eski günleri aramaya ve eski sevgilisini özlemeye koyulur. geri dönüş için adımlar atabilir fakat ilişkinin akıbeti burda erkeğe bağlıdır.
eskiden restauranta gittiğinizde gözünü sizden alamazken şimdi arada bir bakması, eskiden saçınızın kokusunu tüm gücüyle içine çekerken şimdi göstermelik, 1 2 fırt çekmesi. eskiden küstünlükler dargınlıklar maksimum 1 hafta sürerken şimdi 1 2 ayı bulması velhasıl sevgili değil eski sevgilidir, dahada bi bok olmaz ondan.
hislerim beni yanıltmıyorsa dünden itibaren maruz kaldığım durumdur. belki de hiç sevmemişti. belki de sevdi ben hissetmedim. belki de sevdi yansıtmak istemedi. hepsi muhtemel.
her şeyin farkında olup onu kaybetmemek adına susmayı yeğlediğiniz andır. belki vazgeçilmez değildir ama vazgeçmeye kıyamazsınız sevgiliden, durumu kabullenmek canınızı acıtır, dile getirmek istediklerinizin boğazınızda düğümlenip kaldığı, lanet olası bi durumdur.
siz romantik bir akşam yemeği düzenlediğiniz zaman sevgilinizin yediği yemekten kalan, dişindeki maydonoz parçasını gördüğünüz andır efenim. o maydonoz parçası resmen ön dişi kaplar yahu. tabağı geçirirsiniz o dişlere.