soyut anlamdan bahsetmek istemiyorum, o günler geride kaldı ama 6-7 ay önce sol kolumu kedi gibi çizdi. isteyerek yapmadı tabi, feci bir astım krizi geçiriyordu. eve gittiğim zaman kolum kan izleriyle kaplıydı.
Fiziken değil ruhen bıraktığı izlerdir. O yara izi hiç geçmez. Hatırladıkça içte bir kanama olur; kalpte. Bir değil, iki değil, üç değil, tam dört yara izi vardır. Ve hepsi de birbirinden acıdır. En acısı da çocuğunuzun annesi olacak kadının bıraktığı yara izidir. Öyle bir izdir ki bu, geri kalan bütün yara izlerini söküp atar. Kalp artık kırılmıştır ve kesik atar.
"gidenler bizden hep bir parça götürürler
o parçanın yerinde de derin izler kalır
herkesin bir yara izi vardır
insanlardan gizlemeye çalıştığı saklamak için çok uğraştığı bir yara izi
herkesin bir yara izi vardır
kimseye dokundurtmayacak kadar güzel olan
baktıkça nefes alabiliyor olmanın kıymetini anlamanı sağlayacak bir yara izi
bu izlerle yaşamaya alışırsın
bir sabah belki gün doğarken baktığında dışarı yaşamayı yeniden sevebilirsin
ve bir gün elbet birileri o yara izlerine dokunur
acın da biraz olsun hafiflemeye başlar..."
bazen en ufak iyileşme göstermeyen izlerdir. bazen de ne kadar geçmişte kalsa da, çabalayıp hayatınıza devam etseniz de bir iki küçük parça kalır ondan.