iki arkadaşımın önümüzde yapıp durduğu, midemi kaldıran olaydır. aynı tabaktan bardaktan yeme sorunu olmayan pek de titiz olmayan bir insan olmama rağmen başkasının sakızı her zaman gözüme tiksinç görünmüştür. yazarken bile kusasım geldi bak.
gidecekti, valizi toparladık köşedeki firmaların önüne vardık. tek kelime etse ağlardı o yüzden konuşturmadım hiç. oturduk otobüs firmasının içine,sağımda o. solumda ise sakız makinesi * , bozukluk çıkartıp attım bana yeşil geldi,yeşil para demekmiş. ona kırmızı, aşk. çok sakız çiğnemem, yanımdaki çiğnerse çiğnerim o da onun sesini duymamak için. ama saçma anlık bir gülümsetme girişimiydi ve çiğnemeye başladık. servis geldiğinde, tam gidecekken o doğal ayrılık anında o doğal öpüşme esnasında,o anormal transferi gerçekleştirdik. sakızları değiştik. hala saklarız o sakızları, öyle de iğrenciz.
romantik midir bilinmez ama hoş bir şeydir. hele bir de seviyorsanız aman da aman yeme de yanında yat.
sevgilinin çiğnediği sakızı öpüşme usülü ile alırsınız. he, kız biraz cilve yapar ve sakızın ucunu size verir siz de çektikçe sakız uzar. siz de almak istedikçe kız geri kaçar. öpemezsiniz de. sonra bırakırsın sakızı falan başlarsın duduşları öpmeye. sonra işte yatak, duş sonra yine yatak, temiz elbiseler ve enerji toplamak için güzel bir yemek diye devam eder.
bir de sakız değiştirmek vardır. eğer sevgili ile ağzınızda farklı sakızlar varsa bunlar ağız yoluyla hiç bir el değmeden değiştirilir. işte romantik olan kısım budur. çünkü onun ağzında sizin sakızınız sizde ise onun sakızı vardır. ve kader anı, o iki sakızı yutmaktır. aynı anda sakızlar yutulur. hele ki, sevgili uzun yollardan gelip pek de çok beraber olunan birisi değilse çok değerlidir bu. bir dahaki buluşmaya kadar sanki onun dna sını içinde midende o sakızla hapsetmişsindir.
