vurun kafasını duvara ölsün. çok mu canice oldu? tamam hiç bir şey yapmayın sövgü dolu sözlerinizle yavaşça oradan uzaklaşın ve özgürlüğünüzün tadını çıkarın. bir daha da dönüp bakmayın hayat güzel kuşlar falan...
sevgili açar msn den kamerayı. kendisi yurtdışındadır. surata garip bir ifade bir şeyler dicek ama diyemiyor. kem kum devamlı. sonra bir duş alıyım sana bir şey dicem der. dertli bir sesle. sevgilinin gelmesine 1 hafta kalmıştır. 3 aydır yurtdışındadır. 1,5 yıldır ilişkiniz vardır. 1 ay öne gidip görülmüştür sevgili. ne söyliceksen söyle ne gerek var duşa denir. bilinmez tabi acı gerçek en fazla 1 ay daha kallıcam iş uzadı denecektir diye beklenir. bir an bir sessizlik olur sevgili biri var der. nasıl yani dersiniz. işte ona dokunduğumda vucudum titiriyor der. şimdi aldatığını söylemek var birde böyle bir şekilde söylemek var. unutulmaz o cümle. sevgili terk edilir. alkole aşık olunur.
bu sevgiliyi kadınlık duyguları olmadan yargılamak; en mantıklı sonuç için gerekli olsada, bunu yapacak kadının daha prototipi bile yapılmamıştır.
bunun için kadını eleştiremeyiz. empati yapmasını istesek, genlerindeki tek eşlilik buna izin vermez. doğası gereği aşk, ömrünü tanımlar. istesede yapamaz.
aldatılmak, hele evli ise(satınalma paritesi+sosyal çevre+hayat sigortası açısından değil) bu kadın için yıkımdır. ama evli değilseler ki birliktelikte cinsellik yoksa hatalar tolere edilebilir.
ben kadın olup evli olmasam, sevdiğim erkek beni aldatsa ve bana pişmanlık içinde itiraf etse o erkek hayatımda evleneceğim tek erkek derdim. bu itiraf saygıdır. değmeyecek insanlara verdiği değerin itirafıdır. en önemlisi aldatırken bile sevdiğini düşündüğünü ve pişmanlığını anlatır.
araba ile giderken, önüne çıkan çukurdan kaçmak için istemeden bir kedi yavrusunu ezmek gibidir.
erkek olmanın dayanılmaz hafifliği.
Bin bir türlü çelişki. O adama aşk devam eder. Amcam da aşıktır kesin. Ama seks gereklidir. olmazsa olmazdır ki aşık olunan hatun bile ezilip geçilebilir. Aslında hayat basittir. Bir dişi hayatı boyunca sahip olduğu hiç bir şeyi paylaşmaz. Özellikle de erkeğini. Hem de bir dişiyle. Şimdi abim geliyor diyor ki "ben hem cinslerinden biriyle seviştim fakat cinsellik şart. Yorgunum hayatım yattım ben.". Eğer ayrılık, terketme vs. tarzı bireysel gidişlerle süslenmemişse olay o an itibariyle amcanın yattığı yataktan başlayıp tanışma günü oturulan tabureye kadar ayrı ayrı konularda tripler silsilesi yoksa mevzuda, sadece anlayış ve aşktan ibaretse mevzu tüm şıkları eledikten sonra geriye 2 seçenek kalıyor.
1) 2 tarafta erkek
2) Bu ilişki dünya da yaşanmıyor.
yarın bir gün eş olduğunda da karısını hamileyken, sinirliyken, öyleyken, böyleyken, şöyleyken sırf bu ihtiyaçları uğruna aldatacak ve belki söyleyecek belki söylemeyecek adamdır. hatta adam değildir. o an ilişki bitirilmelidir. zaten hiç başlanmaması gerekli olan ilişkiyi sürdürerek saçmalık devam ettirilmemelidir. *
kimine göre yüzsüzdür,belki salaktır,belki beceriksizdir ama katli vacib oldugunu kabul etmiş adamdır.
ilişkide dürüst olacağına dair söz verip sapına kadar tutan adamdır.karşısındakınden de aynısını ister.
yalan dolan yoktur,mesaj yakalatınca -arkadaşımdır,kem küm mırın kırın etmez.
yakalanmadan 'ben seni aldattım,cezası sensizlikse yine çekerim' der.
belki karşısındakıne en kötü anı yaşatmıştır ama kendisine de ondan daha beter üzülmüştür.
tuğla tuğla ,ilme ilme inşa edilen birliktelik,sevgi bir sözle yerle bir olmuştur.
içine içine ağlıyordur.
Sevgilisi kendine birşey yapmasın diye ,evinin önünde nöbet tutuyordur,arkadaşlarını birer birer arayıp yalnız bırakmamalarını istemiştir.
Sabahları biricik sevgilisine birlikte kahvaltı yapmak için götürdüğü poğaçaları,soğuk kaldırım taşı üstünde saat 5'te gözünden damlayan yaşla ıslatarak yalnız yiyordur artık kimseden habersiz.
erkekler ağlamaz derler,yalandır.ağlar, hem de en sevdiği oyuncağı elinden alınmışcasına ağlar.
