yeni tanışılan ve yaşanan onca acı tecrübeden ders alınmadan ileriye dönük hayaller kurulan sevgilinin annesinin, aslen bir türbanlı olduğunu öğrenmek, kurduğunuz tüm hayallerin, gelecek planlarının türban takan bir anne dolayısıyla miadını doldurmuş bir yaprak gibi dalından kopması ve süzülerek yere düşmesi görmek ve bu acı yazgı karşısında aciz kalmak durumudur.
Kimsenin kimseye baskı yapamayacağı bir yüzyılda yaşıyorsak ve özgürlüğün savunulduğu bir dünyada varoluyorsak inançlar, değerler, hayat ve yaşam tarzları, zenginlik, fakirlik vb. gibi ölçütlerle kimsenin yargılanmaması gerekmektedir. Dolayısı ile herkesin derdi kendine, herkesin giyimi, kuşamı, inancı kendine denilesi durumdur.
P.s: Eksi verecek/veren arkadaşlar ne kadar açık görüşlü olduklarına dikkat etsinler.
hiç birşeye neden olmayacak durumdur. eğer taktığı türbanı niçin taktığının bilincinde biriyse hiç bir baskı vs. olmaz. ayrıca ne fark eder. türbanla evlenilmiyor sonuçta. ailesinde illa ki bir türbanlı vardır. bu bizim kültürümüzdür. ozaman hiç bir laik, kimseyle evlenmesin.
(bkz: sevgilisinin anneannesinin anneannesinin türbanlı olduğunu öğrenmek)
(bkz: evlenmekten vazgeçmek)
saçma sapan ve yobaz düşüncelerle beğenmediği ve güya yerdiği %47'den hiçbir farkı olmayan insanlara göre kötü olan durum.
bu nasıl bir zihniyettir, nasıl bir cehalettir ki insanlar kafasına taktıklarıyla, giydikleriyle değerlendiriliyor.
bu durumda böyle düşünen insanların "mini etek ve dekolte giyen kadın tecavüzü hakeder." diyen akpliden ne farkı kalıyor?
türbanlı ya da türbansız, mini etekli veya değil, dramatik olan, utanç verici olan; tüm bunları bir ayrım olarak gören kafanın varlığının hala var olmasıdır.