sırasıyla öfke, kızgınlık, siktiretme, siklememe aşamalarından geçmenize sebep olur. ilk ikisinde kendinize hakim olursanız son ikisi çok keyifli geçebilir. bir de aldatılınca çok koymaması için siz bi önceden aldatın, aldatılırsanız en azından sktiret ben de aldatmıştım zaten kodumunu der yolunuza bakarsınız.
yutkunmak
boğazına düğümlenmesi bişeylerin
kalbin hızlı hızlı çarpması
göğsün nefes alırken hızlıca inip kalkması
midedeki acı hissi
alnındaki boncuk boncuk terleme
dudaklarını yalama veya ısırma
tek elinle saçın ile oynama
gözlerini ara ara kısma
düşünüyormuş gibi yapma
"hadi oradan" bakışları..
belki de bir müstehzi tebessüm..
gözlerin buğulanması..
burun direğinin sızım sızım sızlaması
burnunu çekme ihtiyacı
aşırı derecede iştahsızlık!
ne kadar aç olursan ol..
depresyonun her türlü belirtisi..
o'nu anımsatan her bir şeye dalma isteği.
"ben sana naptım lan amına koyim?"... demek..
ve
ensenden bir damla soğuk terin sırtından süzülüp bele doğru inişi..
2. saniyesinden sonra şiddetle son bulan görüş, algılayış şeklidir.
kimse kusura bakmasın, yok öyle bir dünya. ihanet dışında her şey konuşularak halledilebilir, kaldı ki, bir insan ayrılmak istiyorsa ayrılır bu kadar basit. ayrılmayıp ihanet ediyorsa bütün riskleri alıyor demektir, adrenalin istiyor demektir.
vücut işte tam o noktada adrenalin krizine boğulur. yani aldatan kişi, aldattığı sevgilisiyle olay mahalinde göz göze geldiği an.
allah nasip etmesin öyle şey... ya suratına tükürürüm, ya bir tokat atarım. ama yanındakini mutlaka döverim.
ilk görüşünüzse baya bir koyar kuyruk acısıyla ne yaptığınızı bilmezsiniz pişman olacağınız şeylerde yapabilirsiniz.
zamanla bünye yerine gelir.unutursunuz ama bir daha eskisi gibi güvenemez ve sevemezsiniz kimseyi.
ikinci ve ondan sonra göreceklerinizdeyse vay sendemi brütüs,helal olsun ha gayret ,pozisyon iyi,siz rahatınızı bozmayın demeniz ihtimaldir.karşılaştınız durumu s.klemiyorsunuzdur. aldatan tarafa en çok ta bu koyar.
boğazın düğüm düğüm oLur. olduğun yere kitlenir kalırsın. dudakların titrer. bakarsın.. bir daha bakarsın.
bu O'mu dersin. Olamazdır. olmamalıdır.
film şeridi gibi geçmez hiçbir şey. yalandır. akLa hiç bir şey gelmez. belki dokunmaya kıyamazsın.
ama başkasının gözlerine sana bakar gibi baktığını gördüğünde, cinnet bile geçiremezsin.
olduğun yere kitlenirsin.
O'nu rencide etmemek için kendine geldiğinde, oradan uzaklaşmak için, seni görmemesi için dualar eder, arkanı dönersin.
olduğun yere kitlenir, adımlar zorlaşır. acaba, gitsem mi, acaba yüzüne birkaç laf söylesem mi diye beynin kemirir kendini.
kaçmak için en hızlı adımları atarsın. ama dönüp bu O'mu diye bakmak istersin.
O kimseyi yerine koyamadığım Bu'muydu!
O, bir evetimle tüm dünyaya hayır dediğim onursal kişilik.
O, hayatımı harcayacağım, ömrümü dahi feda edeceğim.
Başkası dokunmasın diye dağları deleceğim.
Kendi elleri ile kendini mi vermiş dağlara,
diyerek sızım sızım sızlandığım şahsiyet!
Buraya kadarmış dersin.
tek kelime etmeden, uyanıp gerçek dünya da başlarsın savaşmaya.
Ve. Herkesi o sanar, hiçbir zaman şans vermezsin gelenLere!