gözyaşlarının sebebini anlatmakta kelimeler kifayetsiz kalınca, kilitleri kırarak, duvarları yıkarak, önüne çıkan herkesi bir kenara savurarak sevgiliyi lanetli yerdeki huzursuz ortamının karanlık odasında, çöktüğü yerde bulup, gözlerini silme, başını göğsüne yaslayıp acısını dindirme isteği.... bunu yaparken insana hayat veren, yaşadığını kafasına bir kez daha kazıyan yakıcı, kavurucu durum. aşkın en saf halidir sevgiliyle ağlamak. . acı, çaresizlik, keder, elinizden bir şey gelmemesi, söyleyecek söz bulamamak. sarılmak... içinden yeminler ederek, bir daha onun hayatında böyle bir şey yaşamaması için elinden geleni ardına koymayacağına kendi kendine tekrar ederek.
"sen ağlama... dayanamam, ağlama gözbebeğim sana kıyamam." demektir.
gidilecektir yine.. araya mesafeler, zaman gircektir. uzaklik, dokunamamak, yalnizca sesini duymak, ozlesen de soylesen de kifayetsizlik. dayanamazsin, hickira hickira anlatmak tek cozumdur; o an onu nasil ozleyecegini. konusurken aniden, zaten saatlerdir titreyen sesin gozyaslariyla birlesip akar onun boynuna. aglamaktan cekinmeyecegin tek insani islatir damlalar. hickiriklarla bolunse de devam edersin konusmaya. yuzune gider parmaklarin cekine cekine ve farkedersin ne zamandir birlikte agladiginizi.. unutamazsin, bir omur gecse o a'ni unutamazsin.
ilişkiyi bambaşka bir yere taşıyacak olaydır. omzuna koyup kafayı ağladıkça rahatlarsınız. konuşmaz bu durumlarda sevgili, "geçti" der. "ben burdayım" der. bir daha ağlamayacak gibi ağlamaya başlarsınız. üzüntünüzün yerini korku alır. kaldırıp yavaşça gözlerden öper. gülümser. geçer gerçekten. hepsi geçer.
sevdiceğin gözyaşları, yanaklarını süzüle süzüle okşarken, o yumuşacık yanağın bunu hiç de hak etmediğini; o güzel iri gözlere kızarmanın hiç de yakışmadığını düşünürken; içine derin derin çekip bıraktığı nefesin masum sesini dinleyerek acı çeken sevgilinin karşısında ağlamaktır.
dokunmak, sevmek, sevgisini teninden tenine akıtarak gözyaşlarını söndürmek isteyen sevgilinin karşısında ağlamaktır bu.
dayanamayıp ağlamak isteyen, belki de çoktan gözyaşının onda açtığı yaraları kanamaya başlamış bir sevgilinin karşısında ağlamaktır bu.
duraksızlaştıkça onda daha derin yaralar açan, çaresizliğin sahipsizliğiyle ellerini, başını havada fazlalık gibi hisseden sevdiceğin karşısında ağlamaktır bu.
hele ki bu hoyratlığın nedeni karşıdaki sevgili ise, biri kırgınlık, biri de sevdiğinin gözyaşlarını dökmeye sebep olmanın acısını tadarak, sevdiğini sarmaktan içine alsa yine de ağlamayı kesemeyeceği kadar acı veren, ama tadı hiçbir haykırışa benzemeyecek kadar tatlı olan, en duygu dolu, en aşk dolu ağlamaktır bu...