onu görmeye giderken, geçmek bilemeyen zamandır. 5dk -10dk sonra buluşulacaktır ancak o buluşmadan önceki son dakikalarda ona olan özlem o kadar artar ki işte o an dersin. "sevgilim seni çok özledim."
sizi anlayan kimse olmadığını hissettiğinizde sevgilim yaşasaydı da yanımda olsaydı dersiniz. o an bilirsiniz ki size yardım edecek, sizi anlayacak tek kişi o dur. adınız gibi eminsinizdir hem de. işte o an öyle büyük bir özlem kaplar ki içinizi, hayatın sillesinin bu yaşadığınız olduğunu düşünürsünüz. sevgilimi çok özledim cümlesinin telaffuzu çok büyük bir acı verir insana. üstelik ona ulaşmak imkansızsa; gerçekten yarası iyileşmeyecek bir acı kaplar her tarafınızı. özlem tam anlamıyla budur işte. yoksa ulaşılması mümkün herhangi bir şeyin özlemi pek üzmez insanı. onlar fani psikolojisinin günlük hayattaki serzenişler bütünüdür. bir anda hayatını değiştiren bir olayın tokat gibi gelmesinden önce böyle ufak ufak her şeye özledim derler ama özlemin anlamı bu değildir.
şuan ben diyorum çünkü eskisinde nayrıldım ayrılalı yenisini bulamadım 10 ay oldu arada sırada bikaç kızla takılıyoz ama bi sevgili olduğu zamanların yerini tutmuyor.
şu an ve yanınızda olmadığı tüm anlardır. özlenmez mi ya bir böyle mal gibi gezmek var saplar arasında bir de onun o güzel ellerini tutarak gezmek var sıcacık yumuşacık neşe ile. özlemişim sanırım değil mi *