her seferin de ayrılmaya kara verip de ayrılamayan tiplerdir .
+ kanka bu sefer ayrılıyorum .
- hadi bakalım kardeşim .
ertesi gün
- ne yaptın kardeşim ayrıldın mı hatundan
+ yok kanka ya ayrılamadım gene
+ niye la
- üzülecek şimdi kız .
sevmiyorsan oyalama hiç değilse karşında ki bağlanmasın değil mi .
bir süre sonra nur topu gibi bir yalama ilişkiye sahip olacak kişilerdir aynı zamanda. elbet günümüzde bu durumu yaşamayan insan kalmadığını gözönünde bulundurursak nihai sonuca ulaşırız ki o da:
O insanlar samimi insandır, iyi insandır. Genelde çok kavga edilmeyen ilişkilerde rastlanılır bu durumlara. Hele ki ilişki uzun bir geçmişe sahipse işi daha da zordur o insanın. Bu zorluk saçma sapan bir döngü başlatır. Ayrılmak istediğini söylersin ( erkek gözüyle bakıldığında ) kız ağlar , yalvarır , ayaklarına kapanır, gözlerinin önünde paramparça olur. O kadar uzun sürelik alışkanlıktan sonra onu öyle görünce yürek dayanmaz tabi, geri barışırsın. Sonra bir ay belki bir hafta geçer fark edersin ki bu işin düzeleceği yok, gene konuşursun gene ağlar gene barışırsın. **
içlerinde bir zamanlar benim de bulunduğum insanlar.
alışkanlık, sevgi, merhamet, tutku her neyse 'hala mutlu olabileceğinize dair' o illüzyonu yaratan, hepsi geçecek. peki geçmesini beklemenin alemi ne?
bir kere ve bir anlık da olsa tereddüt etmek bile gösterir onun 'o' olmadığını, onun kalbe hükmedemediğini, tırnak içinde yazılamayacağını.