70'li yıllarda, amerika da pink floyd gençliği ve halisünojen uyuşturucu modası vardı. bu modaya takılan genç insanlar, ''savaşa hayır'' mantığı ile yaşadılar. eğlendiler, eğlendirdiler ve bazıları vefat etti. bazıları da halen yaşamakta.
bir de 70'li yıllarda türkiye ve türk gençliği vardı. bazı hem şarkıcı, hem oyuncular kişiler tarafından aşk konulu filmler çekildi. sürekli bir erkek bir kıza aşık oluyor, sonra o kız onu terkediyor ve erkek zırlamaya başlıyor.
şimdi bir bakın 70'li yıllarda amerikan gençliği nasıl yaşıyormuş, türk gençliği nasıl yaşıyormuş ?
70'li yıllardan bu yana, hep bu aşk konulu filmler yüzünden, türk gencinin beyni yıkandı. kerem ile aslı, bilmem ne ile bilmem ne gibi bir kıza, bir erkeğe aşık olunup, sonra da zırlanıp durdu.
günümüz de,malesef ki halen bu insan modelleri yaşamaktadır. ''sevgilim beni terketti ööö'' diye zırlar, milletin kafasını şeyederler. bir atasözü vardır ''yiyemeyeceğin şeyin altına yatmayacaksın'' diye. saçma sapan türk filmleri sana bu örneği verirken, sen halen bile bile lades dersen, o zaman ağlamayacaksın. milletin beynini de ''eski sevgilim şöyleydi, böyleydi'' zırvalarıyla me$gul etmeyeceksin.
bilgisayar başında kendi kendine içip, başkasına birşey belli etmemesi, arkadaşlarının kafalarını s.kmemesi gereken kişidir. sonunda karşılıklı içtiği bilgisayara aşık olması işten bile değildir. programlamacılar, geek ve üstadlar böyle aşık olmuşlardır bilgisayara.
bu fikir mantıklı geldiyse ve sevgiliye sarılıp uyumanın hazzı hiç bir şeyde yok derse tavsiyem laptop a sarılıp uyumanız. böylelikle sevgilim beni terk etti diye zırlayan insan olmazsınız. en fazla üzüleceğiniz "sevgilim gece yataktan düşmüş" olabilir.