nazım hikmetin istanbul hapisanesinde yazdığı şiiri.
Sevgilim,
başlar önde, gözler alabildiğine açık,
yanan şehirlerin kızıltısı,
çiğnenen ekinler
ve bitmez tükenmez ayak sesleri :
gidiliyor.
Ve insanlar katlediliyor :
ağaçlardan ve danalardan
daha rahat
daha kolay
daha çok.
Sevgilim,
bu ayak sesleri, bu katliâmda
hürriyetimi, ekmeğimi ve seni kaybettiğim oldu,
fakat açlığın, karanlığın ve çığlıkların içinden
güneşli elleriyle kapımızı çalacak olan
gelecek günlere güvenimi kaybetmedim hiçbir zaman...
sevgiye sahip olan anlamına gelen sözdür. eşe hitap etmek için kullanılan sözler için de en anlamlı, en yakın olanıdır. herkese canım, hayatım dersiniz ama sadece sevdiğinize sevgilim dersiniz. *
aylar nasıl geçiyor zaman hiç geçmezken
kapılar kapalı, dünya buzlu cam
uyuşmuş gözlerimin önünde
hayat akıp gidiyor hiç kımıldamadan
ikimizin yerine dinliyorum
sevdiğin şarkıları
siyah tişörtünü giyiyorum yatarken
gömleklerini, kazaklarını, kokunu
senin rüyalarını görüyorum ölür gibi uyurken
gün boyu elimde kahve fincanı
kapıyı açmıyorum
telefonlara çıkmıyorum
başını bekliyorum geleceği olmayan hatıraların
Sevgilim,
yetimim benim,
nasıl da kayıtsız gülüyorsun hayata
öldüğünden haberi yok fotoğraflarının
--spoiler--
Zaman yine geceye, yokluğunun en ağır vurduğu saatlere doğru ilerliyor. Hayalin olanca netliğiyle sahnedeki yerini alıyor. Her zamanki gibi çok güzelsin. Başkalaşıyorum. Teslim oluyorum sana bir kez daha. Seçeneğim yok aslında; ama olsaydı, böyle bir kaçışı bir an için düşünmeyi bile sana ihanet sayardım.
Seninleyim yine, sen oldum. Başkalaştıkça aslıma döndüm... Sana döndüm, kendim oldum. Yokluğun en ileri boyutuyla tenime iyice sokuluyor, böyle bir yangında varlığını bütün güzelliğiyle duyumsuyorum. Her gece binlerce kez yinelenen bu sahnelerde yokluğun ne kadar yakıcıysa varlığın onunla yarışan bir serinlik oluyor yüzümde. Amansız bir çatışmanın ortasında nasıl korumasızım.
(Seninleyim ve korumasızım, yalnızım... Ne müthiş bir çelişkidir bu!)
Gözlerimi kapatıyorum. Artık susma vaktidir.
Bir yoksun, bir varsın; ama en çok yoksun. Başım dönüyor.
Sevgili(m)! Ömrümün varı! Ey hayal!
Seni seviyorum.
--spoiler--
Ey sevgilim, nerelerde dolaşıyorsun böyle?
Geliyor seni candan seven aşığın dur onu dinle.
Elemi de, neşeyi de beste yapmış diline.
Uzaklaşma şirin yarim.
Yolculuklar, aşıkların buluşmasıyla nihayetlenir.
Her tanrı kulu bunu bilir.
Aşk nedir? Ahret demek değildir her halde.
Çınlamalıdır neşesi bu anın gene bu anın kahkahalarıyla
Çünkü ne olacağı yarının meçhulümüzdür hala,
Boş yere vakit geçirmekten artık yoktur bir salah:
Öyle ise gel öp beni, genç ve tatlı sevgilim,
Ömrü pek azdır gençliğin.
aşkın nur yengi'nin en güzel şarkılarından. sezen aksu'nun hangi duygularla yazdığı merak konusudur. ki bu kadının nasıl acı çektiği asıl mevzu zaten. nasıl yazıyor böyle sözleri?
sevgili, zamanla yarıştırmaz, hop oturtup, hop kaldırır, ama aklı karıştırmaz. uğraştırmaz, dünden bulanıklaştırmaz. gözleriyle kanıtlamıştır bunu. sevgilim dediğin, sevdiğin, zorlaştırmaz. akıldan çıkartılıp, kalpten atılmaz.
ister yüz kilometre, ister on santimetre olsun nefeslerinizin uzaklığı, o nefeslerin karıştığı atmosferde varlığını unutturmaz. zor zamanlarında yapmacıktan dudak asmaz, oyuncaktan ağlamaz, satmaz, sattırmaz.
sevgilim diyorsan, diyebiliyorsan, sarıldığında gözlerini açmaz, açtığında uzaklara dalmaz, uzaklarda kendinden ayrı, kendisinden farklı, yalan bir hayatı yaşamaz, yaşatmaz.
sevgilim, sevgili kelimesinin yaban ellerde, yalancı dudaklarda, basit sırıtışlarda harcanmasını kafaya takmaz. seven insan ne yapsa, anlamını boşalttırmaz. sevgilim derken yalan söylerse ona gözlerin, iki nadim gözyaşı gibi avuçlarına aksınlar ve göremesinler onu bir daha. sevgilin yoktur, belki de hiç olmamıştır zaten aslında.
sevgilim kelimesi çıkabilirse dudaklarından ve miyop değilse gözlerin ve zamanında belki kırılmışsa bile kalbin ve üşümüşsen yanlış şehirlerde, bir buz teni ürpertecektir içini ve yangın yeri kılacaktır kalbini, bunu bilmelisin.
bilmelisin ki, sevgilim dersen eğer, bir düşman öldürür gibi, tüpsüz dalış yapmadan önce aldığın son derin nefes gibi, annenin ağır hastalığında sabahlara kadar refakatçi kalman gibi ekonomik olmalısın.
sevgilim bu değilse eğer, tanışmaktan memnun kalmadığım onlarca insanın dediği gibiyse eğer, varsın sevgilim olmasın.
zaten sevgilim dediğiniz oysa eğer, bırakınız yaşanmasın.
insanı bayan, cırtlak tikky kız sesinde mide bulandıran, olayın anlamını bitiren "aşkım" seslenmesi yerine bence çok daha içten ve yürekten kopan ve asla ucuzlaştırılamayacak sevgiliye seslenme sözcüğü.
yesil erigim benim
ben icine hapsolmus cekirdeginim senin
hapiste gunler agir gecer diyordun
olsun be ben vazgectim hürriyetimden
yeterki yetim bir cocuk gibi birakma beni
zira sensiz bu can bir yuktur yuregime
kaldir opulesi alnini ve bak bana
gordunmu gulum bir tek gozlerim degismedi gene
bir tek gozlerim
sevgilim. bu kelime bile seni düşününce içimi ıstıyor bilmelisin. sana açtığım kalbim ve duygularım inan gerçekti. neredesin şu an , kiminlesin ya da kimi düşünmektesin bilmiyorum ama sen hep bendesin...