Bugünün adı sevgililer günü kimisinin sevgilisi var, kimisi yalnız kutlayacak bugunu...
Yalnızlığın vermiş olduğu bir düşüncemi sizinle paylaşmak istiyorum ki; Bugun sadece sevgililerin kutladığı bir gün harici; birbirini seven, saygı duyan insanların birbirlerine duydukları sevgiyi dile getirmeleri gereken gündür.
En sevdiğiniz bir arkadaşınıza ya da ailenize "iyiki hayatımdasınız, ne mutlu sana senin gibi bir arkadaşım var" denmesi gereken ve yüzde beliren mutlulukla mutlu olunması gereken dostça bir gündür bugun...
sevgilisi olmayana saçmalık, parası olmayana para tuzağı... işte bunları ifade eder sevgililer günü. sevgilisi olan ve onu gerçek anlamda seven kişi, asla ve asla sevgililer gününü es geçmez, geçmemelidir. şart değildir pırlantalar, pahalı giysiler, mekanlarda yemekler-eğlenceler... küçük şeylerle mutlu olmayı bilenler için hatırlamak, hatırlanmaktır. bir gün değil, her gündür aslında; ama bugün başkadır. esprili armağanlar, örneğin hediye paketi yapılmış kinder sürpriz yumurta bile yeterlidir aslında. tabii anlayana...
Sevgililer Günü aslında Roma Katolik Kilisesi´nin Aziz Valentinus isimli bir din adamı adına kutlanmaya başladığı bir bayram günü. Valentin´in anlamı sevgili demek bu nedenle sevgililere adanmış bir gün olarak kabul edilmiş.
III. yüzyılda II. Claudius savaş düşkünü bir imparatordu. Erkeklerin asker olmaları ve savaşa gitmeleri konusunda çok zalimdi. imparator II. Claudius erkeklerin evlenmesini, savaşa katılmalarına bir engel olarak görürdü ve bu nedenle evlilikleri yasakladı. Böylece aşıklar uzun süre kavuşamaz, kadınlar eşlerini savaşta kaybeder oldu.
imparator II. Claudius ayrıca insanların Hıristiyanlarla ilişkiye girmelerini de yasakladı. Aziz Valentinus da bu konuda insanlara dinsel vaazlar verip imparatorun haksızlığını anlattı. Bu nedenle de tutuklandı. Hapisteyken vaazları için gelen Juila çok güzel bir kızdır. Günlerce beraber olurlar, Valentinus ona Roma tarihini, doğanın yapısını, aritmetiğini ve Tanrıya yönelmeyi öğretir. Julia, dünyayı Valentinus'un anlattıklarıyla görür, onun bilgeliği ile aydınlanır, güçlenir ve teselli bulur.
Bir gün sorar;
"Valentinus, Tanrı gerçekten dualarımızı duyar mı? Aziz gülümser;
"Evet, herbirini."
Julia;
"Her sabah ve her gece ne için dua ettiğimi biliyor musun? Görebilmek için dua ediyorum, senin bana anlattıklarını görmeyi çok istiyorum.",
Valentinus;
"Tanrı bizim için en iyi olanı yapar, yeter ki buna inanalım."
Julia, yere diz çöker ve;
"Böylesine inanmak istiyorum, yardım et." Beraberce duaya başlarlar. Birden hücrenin içersi altın renkli bir ışıkla aydınlanır ve Julia haykırır;
"Valentinus, görüyorum, görüyorum."
14 ŞUBAT'TA ÖLDÜRÜLÜR
Valentinus duaya devam etmesini söyler.
Ertesi gün Valentinus'un ölüm emri gelir, Aziz Julia'ya son bir not yazar, Tanrı'ya hep yakın olmasını öğütler ve notun altına "Senin Valentine'inden" diye imzalar.
Mektup, ertesi gün Julia'ya ulaşır, o günün tarihi 14 Şubat 270'dir.
Valentinus, sonradan Papa I. Julius tarafından "Porta Valentini" adı verilen bir kemer kapısının altına gömülür (Şimdi orada yani Roma'da Praxedes Kilisesi vardır.)
Julia, mezarın yanına pembe çiçekler açan bir badem ağacı diker. Günümüzde sevginin ve dostluĞun simgesinin badem ağacı olması buradan kaynaklanır.
sevgililer gününün herhangi bir anlamı,bir önemi yoktur. sadece bizler ona fazladan bir anlam yükleme çabası içine gireriz. kısacası anlamsızdır. ya da siz ona ne anlam yüklerseniz odur.
ilk sevgililer günüm geldi aklıma. ilk kutlayış..daha 17 yim. sevgilime mektup yazmıştım zarfa koymuştum bi de içinde adımın baş harfi olan bir kolye ucu vardı. saklasın diye ona vermek istemiştim. o da bana 'bu ne şimdi ya neyse sağol' diye tepki vermişti. hiç romantik değildi asla olmadı ama bilirdim beni çok severdi.
bu tarz basit hediyeler, gerçekten anlamlı anlar istesende unutulmuyor.