bu tür olayları yazmak inanın içimi acıtıyor ama malesef doğru arkadaşlar..
14 şubattı. geçen yazdı. yazdı lan evet. güney kutbuna new zeland'a amcaoğlumun çiftliğine gitmiştim. lan ne geniş coğrafya bura. benzin bitse ayvayı yedin. kangurudan başka yardım edecek kimse olmaz sana. neyse efendim o gece yani 13 şubatı 14 şubata bağlayan gece amacaoğluyla eski yaptığımız piçlikleri yadediyorduk. lisede kızların bacakaralarını görmek için neler yaptığımızı filan konuşup şen şakrak kahkahalarla parlatıyorduk. amcaoğlu bana hiç içmediğim new zeland kaktüs rakısından filan tattırıyodu. kafamız züper milyon oldu. yıldızlar filan yakınlaştı valla..neyse amcaoğlu dedi bi tane ahırda safkan new zeland atım var arada yarışa sokuyom parayı vuruyom. bu çiftliğin geliri nerden sandın oğlum dedi... koluna girdim, gittik ahıra..atı ararken ne göreyim!.. yandaki bölmeden sesler gelmez mi. acı ve çığlık karışımı sesler. sessizleştik. saman balyalarının arasında ne görelim..hizmetçilerin 18 yaşındaki sarı saçlı kızı elinde yem eşeğe yedirmez mi. yedirirken de gıdıklanıyor hazaar garip sesler çıkarıyor..hayret verici şekilde kaldık. gız da güzeldi hani. ses etmeden çıktık dışarı.. neyse..
bu da böyle bi' anımdır. demirbank iyi günler diler.