bekarlar birbirlerininkini daha cok kutluyor bunu fark ettigim gün oldu.
anneannem bile sevgililer günümü sevgilimden önce kutladi. Biz ülkecek hep cok yanlis anliyoruz böyle seyleri. Nedense Bayiliyoruz biseyleri kutlamaya.
instagram hikayelerinde kirmizi gül paylasimi sona erdigi icin cok mutluyum su anda. yasasin 15 subat.
Allah herkese kıymetli dostlar nasip etsin. Bu sevgililer gününün anlamı benim için biraz farklıydı. Avel gibi oturup internette dolasirken bir telefon gelir dostlarinizdan hayatiniz renklenir . Sizi araftan ve bulantili dusuncelerden cekip kurtaran dostlariniz varsa ne mutlu size sukredin halinize hadi haminiza iyi geceler canlar.
Hadi anladım öküzsünüz, zaten senede iki kere dışatı çıkıyorsunuz. Ama Nişantaşı’nda şık bir restauranta gelip çay içip üç saat telefonla oynamak neden? Bari sohbet et bir şey yap! Sinirlendim.
insanoğlunun yaradılışında öksüz bırakılan bir taraf var ise, bu, kesinlikle kişinin içinde vuku bulan hislerin ve duyguların tam manasıyla yansıtılamayacak ve idrak edilemeyecek olmasıdır. Çok yönlü bir beyin ve kemiksiz bir dil ile idare etmesi öngörülen insanoğlunun tembelliğini açığa vuran en bariz konulardan biri de, şimdilik hislerin ve duyguların yansıtılabilirliği üzerindeki başarısızlığıdır.
Aristoteles'e göre; "Kendini bilmek, tüm bilgeliğin başlangıcıdır." kişi yalnız kalmadığı vakit derinliklerinde barındırmakta olduğu şeyleri açığa çıkaracak "soruları keşfetmeyi" başaramaz. Kişi, henüz kendisinin kim olduğu hakkında bir tanım yapamazken, arzularının sebeplerini ve doğuş noktasını keşfetmek adına henüz bir adım atmamışken karşısındaki insan için uzun vadede mutlak "negatif kaynak" pozisyonunda bulunacaktır.
Dil, her ne kadar esnek ve kemiksiz olsa da beynin kıvrımlarından destek almadığı sürece yararsız bir et parçasıdır ve çoğu zaman zararlıdır da. Kanaatimce, kişi kendini tanımaya başlarken dil ve fikirleri/düşünceleri hatta kabaca beyni ile sağlam bir şekilde bağlantı kurmak zorundadır. Bunun amacı "sosyallik" adını verdiğimiz, günlük rutin ve suni konular üzerinde pratik refleksler ile efor sarf etmek değil, kendine cevaplamakta zorlanacağı ve bu zorluk sonucunda "farkına varılabilecek" olguları/şeyleri açığa çıkarmak maksadıyla sorular üretmektir. *
Kendi üzerinde uğraş sarf eden kişinin zihninde toparlamış oldukları ve belki de artık "kriterleştirdiği", "kendince" doğruluğundan emin olarak kalıplaştırdığı fikir ve düşünceleri sayesinde, yine kendi içerisindeki "
hisleri ve duyguları "daha belirgin ve anlaşılır" bir şekilde yansıtacaktır. J.j. Rousseau'ya göre; "dünyadan başka kitap, hayattan başka eğitim yoktur." kendi içimde haklılık payı verdiğim bu düşünceyi hepimizin ruhuna yapışmış ve ya yapışmak adına uğraşan taklit denilen kavramla eşleştirmek istiyorum. Bu taklit denilen olaydan tek kurtuluş, yine kişinin yaşantısı üzerindeki olay/olguları okuyabilmesi ve yorumlayabilmesidir, bunun sonucunda ise büyük ölçüde özgünlük doğar.
ikili ilişkilerde her daim gerek fikirsel/duygusal gerekse ruhsal "berraklığın" savunucusu olan ben, her ne kadar bundan sebeple problemler yaşıyor olsam da henüz bu düşünceden vazgeçmek namına geçerli bir sebeple tanışmış değilim. Yorgunluğun verdiği nahoşluk ile spontane olarak satırlara dökme gayretinde bulunduğum fikir ve düşüncelerimi günün özelliğine dayanarak, gerek genç gerek olgun sevgili ve çiftlerimize atfetmek niyetindeyim. Yukarıda bahsettiğim "berraklığı" keşfedin, en azından çaba sarf edin. Bu berraklığı önce kişiliğinize sonra "ortak ilişkinize" kazandırmanızı tavsiye ederim. sevgililer gününüz kutlu olsun.
Olm masrafindan geçtim, ne alsam amk diye diye kadınların sürüyle dolaştığı mağazalara girip, o hissi yaşamak neden?
Lan bütün özel günlere antipatim var artık yemin ediyorum ya. Galatasaray maçına bilet aldık, olmazmis.
ismine pasolig cikartmisim, daha ne yapiyim. VictoRia secret futbol oynuyo da biz mi izlemiyoruz amk?
Beyler destek çıkın, haksız miyim?
Sacmaliktan başka birşey değildir..kamilin biri sevgilisi olmayanlar bok atıyor demiş..tam tersi gayet güzel giden uzun bi ilişkim var..ve neyse ki o da bugün suruye uyup ozenmeyecek kadar akıllı birisi..o yuzden uzun iliski zaten..hoş şeyler yaşamak için fırsat denmiş..dogrudur ama hoş şeyler yaşamak için böyle bir gune ihtiyacimiz yok çok şükür..her aydonumunde hediye alırım kutlarız..hani pintilik falan da yok..Bir insana bu gün gerçekten saçma gelebilir gençler..altında salak salak sebepler aramayın
Sevmek ne uzun kelime...Herkes birini,bir şeyleri,sevgiyi,sevilmeyi,sevmeyi sevsin.Bu kimine 14 şubattır,kimine 19 mayıstır,kimine 23 nisandır,kimine 29 mayıstır...Kimine göre yaklaşmakdır kimine göre uzaklaşmak hatta bazen kaçmakdır.Ama sizin için takvimde en değerli gün 14 şubat ve bugün için bir şeyler eksik ise tam olsun...
kapitalist sistemin dayatması falan değil, sevgilimizi yılın bir günü hatırlamak bla bla falan da değil...
bi hoşluk yaratmak için fırsat... vakit geçirmek, eğlenmek, ufak tefek bişiler almak...
kapitalist sistem diyen adam cimridir, ayrılın gitsin...
Ne gerek var kardeşim böyle bir güne? Ciddi diyorum, harbiden saçmalık. 14 şubat sevgililer günü diye eski sevgililerim ile o güne sakladığımız fantazilerimizi hatırlıyorum da ulan ne salak insanlarmışız o zamanlar diyorum. işte milletin sinesine, kanına, bilinçtına böyle saçmalıklar ile girdiler sonrada ülkede akıllı adam kalmadı diyorlar. Halbuki sevgili denilen kavram zaten yalancıdır. Gayrimeşru, flört ilişkiler insan ruhuna zarardan başka bir şey vermez.