14 subat gunu gelip cattigi vakit, sevgiliye, kendini daha da ozel hissettirmek amaciyla ona maddi degeri 1ytl olan bir hediye vermektir, sayet manevi degeri asla olculemez.
hemen "aaa, cimriye bak" gibi tepkiler verilmeden önce "acaba onu alan kişinin yemeğe parası var mı, belki o 1 liralık hediyeyi almak için bile ne kadar zor durumlara düştü sırf sevgilisi sevinsin diye" düşünülmesi gerekir.
şimdi çoğumuzun maddi durumu iyi diye bu entry saçma gelebilir, ama gördüm bunu, ordan biliyorum; ucuz da olsa bir hediye almak için aç kalacak kadar seven kişiler de var hala bu dünyada.
+aşkım bak sana ne aldım!
-ayyyyyyy çok şekeeeer!! ne bu?!
+çamaşır kurutuyomuş, japonların yeni gözdesi. mağazanın en değerli şeyi buydu hayatım.*
-süpeeer?!?
kardeşimin anaokulundayken yaptığı şeydir. *. bu gibi örneklerde görüldüğü üzere içten duygularla alındıktan sonra önemi yok maddi değerinin diye düşünsem de anaokulu dışında kızlarca hoş karşılanmayacağını da belitmeden geçmek istemiyorum.
-bu senin için aşkım..
+bu ne be! yapma gül bu. naylondan.
-...
+ıyyy. iğrenç.
-ben işten atıldım. aylardır güç bela geçiniyorum. böyle bir günde seni mutlu eder ümidi ile bu gülü aldım. aslında bi buçuk milyondu. kalan beş yüzü de nasipse gelecek ay işe başladığımda verecem. hadi bana eyvallah şimdi. bi gün çok paralı bi işim olursa görüşürüz. hoşça kal. ve hep hoş kal.
+şey... ben... bu naylon gül...