+aşkım bak sana çiçek aldım bu önemli gün için.
-ne yani sen beni o otla bir mi görüyorsun?
+ehe ehe . yok aşkım şaka. sana en sevdiğin parfümü aldım.
-sen bana pis kokuyorsun demek mi istiyorsun?
+yok aşkım şaka onu anneme almıştım.* sana araba aldım aşkım.
-ne yani bu da ne oluyor şimdi. arabaya biner gibi sana da binecem mi demek istiyorsun?
+ben sana birşey almadım aşkım.
-demek gözünde değerim bu kadardı haa? hayvansın sen rıza...ayrılıyorum senden.
+anan seni doğurmamış sıçmış...ayrılırsan ayrıl ulan...
ekonomisini düşünen sevgilinin yapması muhtemel adiliği. birikmemiştir hediye parası. zalimlik değildir. ya da birkez daha düşününce ;aslında zalimliktir. etrafta çiftler cirit atarken, bütün dükkanlarda aptal kalpler, ayıcıklar boy gösterirken sap bırakması onu zalim kılar. buruktur.
en yakın arkadaşımın başına gelen olay. ama ne oldu, şu anda eskisinden bin kat daha mutlu. çünkü mutsuz eden kızlar vardır bir de mutlu eden kızlar vardır. o da birinci kız tipinden kurtulup ikinci tip bir kızla olanlardan birisi artık.
kötü bir şey olsa gerek,kimse yaşamak istemez,tam ayrılırken kızın ya da oğlanın aşkım bugün değil yarın ayrılsak olur mu? diye cevap verildiğide görülmüştür.
sevgililer günü yaklaşırken vitrinlerden etkilenerek hayat muhasebesine giren ilişki sahiplerinin "sevgililiğimiz mi kaldı ki günü olsun" düşüncesiyle ettikleri iş. nitekim sevgililer günü ve öncesinde ayrılıklar artıyormuş. istatistiklerin yalancısıyım.
sevgililer gününün ilk dakikalarında sevgili tarafından verilen en kötü hediyedir.bütün gün sokakta sırnaşan sevgilileri möl möl izlemeye neden olan faaliyettir.yaşanılamıyasıca durumdur.
sevgilinin aslında sevgili olmadığını, sadece zaman geçirdiği bir
oyuncak olduğunu öğrenmektir. ondan da berbat şekli, sevgililer gününde sevgilinin aramamasıdır...