büyük bi kayıp değildir, hatta paran cebinde kalır. hayır pinti değilim de ne gerek var tek bi gün müthiş mutlu olup, sevgi kelebekleri arasında yürüyüşe çıkıp birbirini hediyelere boğmaya... yarın bi gün ayrılacaksınız zaten.
ayrıca sevgililer günü üstünde i love you yazan kırmızı kalp şeklindeki yastık üreticilerinin bir pazarlama tekniğidir, satışlar artsın diye ortaya çıkmış saçma sapan bi gündür. kimseye bi hayrı olmamakla birlikte kimi bünyelerde depresyon etkisi yapar. evlilerin, nişanlı ve sözlülerin kutlamaması gerekir çünkü sevgililer içindir, hatta sevgililer de kutlamasındır.
acı veren bir olaydır. ulan sevgililer gününde yanımda olmıcaksa, elimi tutmıcaksa, sokaklarda ele güne "bakın bakın biz sevgiliyiz, mutluyuz ehihihi" diye şov yapamıcaksak ne diye bi sevgilim olsun ki zaten? "herkeste var ben de bi tane istiyom" bu mudur yani sevgililik? git al o zaman pazardan bi tane...sevginin de, sevgiden türeyen sevgilinin de bokunu çıkardınız, anlamsızlaştırdınız ya bravo...
"sadece yanımızda bulunsun diye mi sevgili arıyoruz?" sorusunu akla getiren durum. sevgili kavramı bizim için bir e$antiyon mu da, "sevgililer günü yanımda olsa iyi olurdu bi tane" diyoruz? nerede kaldı "a$k" kavramı, nerede "heyecan", nerede o "kar$ı cinsin size titreme nöbeti vermesi"? eğer harbiden a$ık olacağımız bir insan arıyor ve yanımızda olmasını istiyorsak düdükleyim ben o sevgililer gününü, 14 $ubatı... o sevgili 15'inde gelsin, 16'sında gelsin, 26'sında gelsin ama yeter ki "öylesine" değil, "sevgi" için gelsin. $ov konu$ması olsun diye değil, hissettiğim için yazıyorum. yazarken evet, üzülüyorum. sevgililer gününü sevgilisiz geçireceğim için değil, "acaba kaç yılımı a$ık olduğum ki$isiz geçireceğim?" diyerekten...
elbet bir gün olacak umuduyla bekleyip yalnız bir yıla daha kürek çekmektir. birde sevgililer gününe bir kaç gün kala biten ilişkiler vardır. bu gibi durumlarda kasıt aramak en doğal hakkımız olsa gerek..
sevgililer gününe bir kez dahi olsun, bir sevgiliyle girememenin burukluğu olan, acı verici hal(di)...
şimdi çok umursamıyorum. tek bir günde sevgili olunmuyor. "hergün sevgililer günüdür" sözüyle yola çıkarak, bu "günü" artık yok sayıyorum. sahi, hangi gün bu??...
iğrenç bir durumdur. sırf kimsenin mağdur olmaması için bu konuda üstüme düşen görevi yapmaya hazırım. sarışın, kısa boylu, süper zengin kızlar yazabilir.
karşılıksız aşk yaşayanlar için hayaller denizinde boğulmak anlamına gelir. Gerçek hayattaki ulaşılamayan zirvelere * ulaşmak, gerçekte dokunamadığın sevgili ile elele bir sevgililer günü geçirmek; hayaller uçup da bomboş ellere baktığında kahrolmaktır,
kişiye göre değişen durumdur, bunu anlatım kolaylığı açısından gruplamak gerekir, şöyle ki;
1)y.o.s.*: bu grup kişiler büyük ihtimalle uzun, yıpratıcı ve yorucu bir ilişkiden zar zor çıkmış, bunun ağırlığını omzularından attıkları için mutlu olan kişilerdir. bu kişiler sevgililer günü yaklaştıkça zevkten dört köşe olurlar yalnız oldukları için ve şöyle cümleler geçirirler akıllarından
bu kişi erkekse muhtemelen cümleler şöyle olacaktır;
'ohh bee..hödeyle de ayrıldık iyiki yahu..şimdi çekilmezdi onun sevgi pıtırcığı muhabbeti..yok hediye al,gül al, 'seni seviyorum'de yine sorsun..'seviyor musun?' desin.'evet' de yetinmesin 'ne kadar' diye sorsun. hele bide çocuk taklidi yaparak konuşmuyor mu? walla kafam götürmüyordu ya! iyikide ayrıldım.hem boş yere masraftanda kurtulmuş oldum,hem mesaj çekmek yok aramak yok,kontor parası da cebimde kaldı şimdi bu parayla haftayaki maça güzel bir bilet alırım ben, artanıylada kafaları çekeriz arkadaşlarla..oh bee oh! dünya varmış! yazık bu sevgilisiyle gezenlere yazık,allah kurtarsın kardeş'
bu kişi kızsa;
'aman bee..hedecanla ayrıldığımız süper oldu,kazmanın tekiydi, bir gül almakla herşey bitti sanıyor,sıfır romantizim. kaç yıldır birlikteyiz bir türlü sürpriz yapmayı öğretemedim ya, elalemin sevgilisi nişandan sözden bahsederken bu haftayaki maçtan bahsediyordu. yahu adı üstünde 'sevgililer günü' şekerim, yılda bir tek gün, onda da bahsetmeyiver şu takımından! olmaaaz! iyikide ayrılmışım..başım rahatladı wala. ona alıcağım hediye parasıyla kendime şu beğendiğim çizmeleri alırım sivri topuk..kendimi üstünde hayal edebiliyorum. yaşasın ya! yaşasın yalnızlık!'
2)y.o.ü.k.*: işte bu gruba yazıktır. bu kişiler ya uzun süreli bir ilişkiden çıkmıştır, çok fena alışmıştır birisiyle olmaya, o gün özel birşeyler yapmaya, birini önemsemeye, önemsenmeye, bu sevgililer günü nasıl geçecek aklı almaz. kendini yer bitirir. bir diğer kişi modeliyse uzun süredir bir ilişkisi olmayan kişi modelidir. o da artık yalnızlıktan sıkılmıştır, düzgün birileri olsun ister, o günü özel geçirmek ister. bu kişilerde elbette boş durmadan düşüneceklerdir
sevgilisinden yeni ayrılan kendini şu şekilde yer
'of ya..nasıl geçecek bu gün? keşke ayrılmasaydım. ayrılmasaydım ona şu hediyeyi alırdım, çok da güzel bir sürpriz hazırlamıştım aylar öncesinden, oda boşa gitti. acaba şimdi ne yapıyor, yanında biri varmı? acaba benden sonra biriyle çıkmaya başladı mı, yoksa odamı bu günü yapayalnız geçiriyor? ya bu şarkı resmen bizim için yazılmış 'söyle buldun mu aradığın aşkı söyle?yoksa yalnızmısın sen yine?' oof of..yedim kendimi resmen ya.keşke bir sürpriz yapıp çıkıp gelse, affederim ya.walada affederim.aah ahh!'
yıllardır yalnız olan zat-ı muhteremse şöyle geçirmektedir aklından
'aman ya,şansıma tüküreyim. bu yıl da yapayalnızım! herkesin elinde sevgilisi, yok güller hediye paketleri, her yerde sevgililer günü yazısı kalpler! bıktım artık ya bıktım! olan var olmayan var kardeşim?! ben nerde yanlış yapıyorum ya, kaç sevgililer gününü daha böyle yalnız geçireceğim. zaten nefret ediyorum sevgililer gününden, nisbet yapar gibi. nedir yani, sevgilimiz yoksa ölelim mi? oof of.. şunlara bak nasılda el ele tutuşmuşlar! bıraksa kız kaçacak sanki! gıcık oluyorum sevgililere ya..ben neden yalnızım neden ama..oof off be!'
evde oturduğun sürece sorun değildir, zira en fazla annenle babanın külleri kalmış, monoton aşkını görürsün. ama eğer o gün dışardaysan.. işte o zaman durum fecidir. birbirine daha sıkı sarılan çiftler; aşkım, hayatım, bitanem sözcüklerini eskite eskite kullanırlar. öpüşen, koklaşan aşk böcükleri, nispet yaparcasına gözünün önünden geçerken, yanlızlığın daha bir acıtır canını. ve eve gidersin, baban annene gül alırken sana da bir tane almıştır. işte o an, yeter bee diye isyan edip, koca bir bardak coca cola, büyük boy cips ve sütlü çikolatayla birlikte en hüzünlü aşk filmini izleyip, gözlerinde yaşlar, bunlar gibi olacağına hiç olmasın diye kendini kandırırsın.*