taş düşüren böbrek hastası gibidir. gözünden damla yaş gelmemiş insanlar böbrek taşı düşürürken çocuk gibi ağlarlar, o kadar acı verir, can yakar...
inanılmaz sancılıdır.
sevgiliden ayrılmak da böyle işte, aşk acısı çekmek.
bir taş olur bağrınızda, onu düşürmek de o kadar sancılıdır. yutkununca inecek gibi gelir ama nafile.
düğümleniştir bir şeyler...
başıma gelmez diye düşünürken iyi de, bi gün başına geldiğinde, ortada doğru düzgün sebep de yoksa, eğer karşı taraf vermişse bu kararı, o da hiç istemeyerek verdiyse eğer, konuşurken gözyaşları sel olduysa, o üzülmesin diye içindeki hiçbir şeyi söylemeyip de, o daha az üzülsün diye onu teselli etmeye çalışana 1000 kat daha fazla koyan durum. zor. çok zor.
akıl her ne kadar ' aptalsın! aptalsın ! ' dese de dünyanın sonu olmayandır. insanın hayatına bir sürü kişi girer, hayatından bir sürü kişi çıkar. bazıları iz bırakır bazılarıysa bırakmaz. sevgiliden ayrılmak güzel zamanların sona ermesi demek olsa da, hayallerdeki kadın beyaz teni ve siyah saçlarıyla varolduğu sürece dünyanın sonu değildir. elbette acı verecek, üzecektir ancak bir yerde insan toparlanmalı ve çevresindeki güzelliklerin farkına varmalıdır.
başlangıçta omuzlardaki yükler kalkar, özgürlük artar, iyiki yapmışım dersin. ayrılıgın acısı zamnl çıkar. özlersin,dönersin... ama kaybedilenleri artık yerinde bulamazsın. yani büyük karın ağrısıdır.
bugün ilk gün henüz. hatta ilk saatler... gün olmadık henüz tıpkı gelecek olamadığımız gibi. " belki" bile olamadık, ne yazık. " keşke" olduk sanırım, o da bir işe yaramıyor umut etmekten başka. umut etmek en kötüsü, biliyosun.
evdeyim, ezan okunuyor. tek başıma yemek yiyorum. ne kötü. yine de bi huzur var içimde. ayrıyız senden, senden ayrı ilk yemeğim. aklımda değilsin, şu ana kadar ağlamadım. güzel hoş. telefonum çalıyor, bakıyorum başkası. başkası tabi ki. her zamanki gibi. bir haber alıyorum, akşama anlatırım ona diyorum. ona ? o kim? nasıl anlatacaksın? o yok artık.
kafamı alıyorum ellerimin arasına, yalnızlığı hissediyorum o an. karnım aç, çorbam bana bakıyor. ağlıyorum. durduramıyorum kendimi. dünden beri akıtmadığım gözyaşlarım ile açıyorum orucumu. gözyaşlarım akıyor, karnım aç, sen yoksun...
ölsem kimin umrunda olur diye düşünüyorum. benim cenazemi kim sahiplenir? üzülür müsün ölsem? sarhoş olsam, uçsam gökyüzüne... üzülür müsün? üzülür müsün başkasıyla öpüşsem? başkasına söylesem sana söylediğim lafları? bitanem, aşkım, daha nicesi.
ağlıyorum yemek masasında. su içiyorum. gitmiyor boğazımdan. o zamana kadar yoktun aklımda. bi anda, bi an...
kelimeler bile cümle kurmuyor sensiz baksana. kaç saattir açık sözlük, kaç saattir bakıyorum öylece.
zaman zaman aklınızı boğan, nedensiz huzursuzluklar hissetmenize yol açan duyguların ortadan kaldıran durumdur.
bu anlık, kısa süreli bir rahatlamadır lakin. uyuşturucu gibi. ilk içirdiğinde uçuran sonraları süründüren bir durum gibi. sevgili, sadece sevgili değildir. en yakın arkadaştır. sırdaştır. her durumda sizi sizden iyi bilebilecek kişidir. hele yaşanan ilişki uzun ise ayrılık çok daha fazla koyar taraflara.
3 gün önce evlilik planları yapıp sonra ansızın, sırf huzursuzluğunu susturmak adına ayrılmak bencilce bir davranış belki de. huzursuzluk, huzursuz olunca karşı tarafa duyulan sevginin sorgulanması. bu dünyanın en kötü şeyi. sevgi sorgulanmaya başladığı an, hiç bir şey eskisi gibi olamayacaktır çünkü.
bir anlık karar, bir satırlık lafa bakan kolay bir karar. "ayrılmak isiyorum", klişelerle konuşmamak için kendinizi kastığınız anlar. çünkü karşı taraf gerçekten çok değerlidir çok önemlidir hala. ama "sorun sende değil bende" bir klişedir, buna inanmayacaktır. lakin gerçekten de sorun sizdedir. kim mutlu bir ilişkiyi bitirmek ister ki? daha fazla mutluluğu isteyen biri. ahmak biri.
vakti zamanı gelmişse, kişiler birbirini tüketmekteyse hayata yeni bir başlangıçtır.özgürlüğe atılmış bir adımdır. kalbinizin yeniden attığını hissetmek için bir fırsattır.
kız - hocam , sevgilimle birlikte oldum ( yazarın notu : biz buna halk arasında sikişme deriz.) ama şimdi beni terketmesinden korkuyorum. lütfen bana yardımcı olun bik bik ...
haydar hoca - evladım , sen bir çiçektin seni kokladı ve şimdi dışarda koklanmayı bekleyen binlerce çiçek var .
lan sözlük valla çok zor be bu ayrılık..... bana ne diğer çiçeklerden ben onu istiyorum ....
ama yine de burdan sözlükteki tüm kızlara selam ederim.
aylarını, belki de yıllarını geçirdiğin insanı bir anda hayatında istememe durumudur. beraberken yaptığın her fiili uzun bir süre yapamadığın, baktığın her yüzde onun yüzünü görme, kendini şizofren gibi hissetme durumudur.
gerçekden de kaybedilince anlanıyormuş!!!
ahh ahh içim yanıyor içim. yanımda değil artık nefeslerini duyamıyorum ona dokunamıyorum. ne zoruma gidiyor biliyormusun sevgilim benden sonra o elini kim tutacak!!! kim sevecek kim saracak seni benim zoruma ne gidiyor biliyormusun sana doya doya seni seviyorum diyemedim ya sana kim seni seviyorum diyecek benim zoruma bu gidiyor!!! hatırlıyormusun ilk seni seviyorum dediğimi ilk sen deniz gözlümsün dediğimi ne zoruma gidiyor biliyormusun??? zamanı geri çeviremiyorum ya zoruma gidiyor!!! ağlarken beni görmeliydin senin için defalarca kendimi yıprattığımı senin için varya canımı tek kalemde vereceğimi anlamadın ya ne zoruma gidiyor biliyormusun sessizce bir yatakda sana sarılıp doya doya öpmeyi sana seni seviyorum demeyi sana canımsın diye böyle inlemeyi diyemedim ya zoruma gidiyor yanıyorum!!! hatırlıyormusun bir gün bana ne demiştin dünyaları yıkarım senin için senin için dağları delerim sen iste annemi babamı saymaz yine gelirim demiştin ne zoruma gidiyor sen biliyormusun!!! sen gelemedin ya sen benim olamadın ya sen canını canana veremedin ya zoruma gidiyor kara kız sen benim olamadın ya zoruma gidiyor!!!
rengarenk bir dünyadan simsiyah bir dünyaya geçmektir.
ancak siyah tüm renkleri bünyesinde saklamaktadır zamanla fark edilir.
zamanla dünya eski renklerine kavuşur.
yeni sevgili renkleri çeşitlendirmek için gelmiştir.
