sevgiliden ayrıldıktan sonraki ilk ay

entry35 galeri2
    34.
  1. valla hiç edebiyat kasmaya gerek yok. boş bulunan her anda bol bol çavuş tokatlanan 1 aydır.
    0 ...
  2. 33.
  3. ilk 2-3 gün olur mu umudu vardır hala , olayın sıcaklığından hemen irtibat kopmaz hala tek tük konuşulur , ilk 1 hafta dolmadan terk edilen taraf tüm kozlarını sahaya sürer , geri dönüş ihtimali kalmadıysa , tüm kozlar sahaya sürüldüyse terk eden taraf da bu durumdan bıkacak ve irtibat tamamen kopacaktır , ardından cevapsız aramalar , yalvarma mesajları falan başlar ama hepsi cevapsız kalır , cevapsız kalan her mesaj terk edilen tarafın sevgisinden bir parça koparır için için , o da bunun farkındadır ama dönsün yine de unuturum der

    bu ilk haftalık süreçte ağlamalar , duvar yumruklamalar , şişenin dibini görmeler , ölsem kurtulur muyum bu acıdan düşüncesi hakimdir

    ikinci haftada kriz aşaması bir nebze atlatılmış , durum kritiği yapılmaya başlanmış , ayrılık kabullenilmiş ve sebepleri araştırılmaktadır , ona buna sorulur acaba neden diye , benim yaptığım gibi gelir burada olayları anlatırlar falan önüne gelene , amaç kendi haklı olduğunu ispatlamaktır sadece , yani kendini tatmin etmek ister terk edilen taraf burada , önceki haftada içi oyulan sevgi artık nefrete bırakmaya başlar yerini , içten içe yine de bir umut vardır , her mesaja acaba o mu , acaba insafa geldi mi diye bir hevesle bakarsınız , sonra bir zamanlar sevdiğiniz sarıldığınız o kişinin aslında ne denli vicdansız olduğunu , size söylediği her şeyin yalan olduğunu fark edersiniz , öyle olmasa bile öyle olduğunu düşünürsünüz

    üçüncü haftada artık yavaş yavaş hayata dönülür , nefret had safhaya yükselmiştir artık , kesin bu işin arkasında bir bok var diye düşünürsünüz , karaktersizmiş iyi ki kurtulmuşum dersiniz kendi kendinize , çevreniz de sizi böyle telkin eder , sana hatun mu yok be olum replikleri eşliğinde hayata dönüşünüzü kutlarsınız , efkar içkileri yerini keyif içkilerine bırakır

    dördüncü hafta ise cenaze haftasıdır , artık durum toparlanmıştır , kişi en güçlü halini almıştır ve kalbinde bir sirkülasyon yaratmak ister , ulan o umursamadıysa ben niye umursayayım der , o benden başkasının dokunmasını göze alıp siktir olup gittiyse ben niye onu unutamayayım der ve eşe dosta haber salar , hem kendi araştırır hem başkasına araştırmasını söyler , sonuç olarak iyi biri illa ki bulunur , iyi olmasa bile o dönemde size zaten iyi gelecektir çünkü 1 ay önce ayrıldığınız sevgiliniz gözünüzde dünyanın en aşağılık insanıdır , bir zamanlar sevdiğiniz insanın yüzü hayal meyal hatrınızdadır , fotoğrafına dahi bakmak istemezsiniz , yaşadıklarınız sanki bir rüya gibi gelir ve cenaze merasimleri başlar , o nefret edilen insan kalbinizin en uzak köşesine , bir gün mezarını ziyaret etmek istemeyeceğiniz kadar uzak bir köşesine gömülür

    1 ayın sonunda bir adet kendisine hiçbir şey hissetmediğiniz , bir başkasıyla görseniz bile zerre kanınıza dokunmayacak bir ex sevgili ve bir adet yeni sevgili adayınız vardır

    bugün tam 37.gün , biz de 37.günde ayrıldık tam 37 gün üstünden geçti , bugün yeni biriyle buluşacağım ve kıza çılgınlar gibi aşık olduğumu söyleyebilirim , özetle hayat sizi önce üzüyor sonra eskisinden daha mutlu ediyor , üzülün , ayrılınca bol bol üzülün ki hayat yeni bulduğunuz kişide o üzüntünün mükafatını versin size

    kız tam net değil henüz , aslına bakarsanız içimdeki his de olumsuz olacak gibi ama umurumda değil , hala hayatımda olduğunu bilmek , en kötü ihtimalle 1 kez daha sesini duyabilecek olmak bile oldukça keyifli *
    1 ...
  4. 32.
  5. severek sevgilim dediysen ağlarsın, sevmeden sevgilim dediysen yeni sevgilinle 1. ayını kutluyorsundur.
    3 ...
  6. 31.
  7. 30.
  8. mala bağladığınız aylardır. kısacası sizi tarif eden kelime bu süreç içerisinde ''mal''dır.
    1 ...
  9. 29.
  10. Biraz buruk geçen aydır.

    Ancak abartmamak gerekir kanser olan ne yapsın. Hayata devam edin.
    1 ...
  11. 28.
  12. cok zor gecen zaman dilimi. gece uyandiginda insanin icine agirlik coker, rahatsiz igrenc bi his. zar zor daldigin uykuna geri donmeye calisirsin umutsuzca. kabus gorursun, sabahlari kotu uyanirsin. hersey sevgiliyi hatirlatir. atlatmasi zor ama bittiginde insanin bi nebze rahatladigi surectir kisaca.
    2 ...
  13. 27.
  14. 26.
  15. Dünyanın sonu gelmemiştir ama öyle hissedersin, hiçbirşeyden zevk almazsın.
    0 ...
  16. 25.
  17. sakalları uzatıp bütün gün belgesel izleme eylemidir.
    0 ...
  18. 24.
  19. 23.
  20. telefonda artık seni sevmediğini duyduğun an karşında ne varsa masa, kitaplık ya da yatak. o eşya ile gözlerin bütünleşir her bir santimetre karesini ezberlersin. benim karşımda kitaplık vardı ve kitapların dizilişlerini eğilen kitapları, yazarlarını yayınevlerini her bokunu ezberlemiştim. o telefonda bana sayıp söverken sevmediğini söylerken ben susmuş hiçbir şey söylemeden o kitaplıkla bütünleştim. her akşam eve girdiğimde mesajlaşırken mest olarak yattığım yatakta gözyaşlarımı durduramıyordum. mekan zaman gözetmeksizin her yerde ağlıyordum. otobüste derste evde yolda yürürken hep ağlıyorum. resmen normal hayatta kahkahasıyla meşhur olan o kız gitti yerine yedi yirmidört zırlayan bir kız gelmişti. sinir krizlerinden hastanelik olup yediğim sakinleştiricinin haddi hesabı yok. sabahları gözümü açtığımda bile gözlerimdeki kurumuş yaşları bulmaktan bıkmıştım artık. gittiğim her yerde bir anı vardı. salaklık bende. ben hep yürürken yorulurdum olur olmadık yerlerde kaldırıma otururduk o kaldırımlara bile bakamıyordum her yere ne diye anı bırakırsın ki sen? dinlemediğim tarz müzikler dinlemeye başladım. günde 3-4 dal sigara içen ben artık 2 paketten aşağı içmiyordum. kendi yaşadığım yere gidemiyordum resmen uzaklaştım aylarca gidemedim. ailemi bile görmedim. en çok anı da kendi evimdeydi çünkü odamda, yatağımda, mutfakta, salonda, banyoda her yerde onun anıları vardı. yatağımda beraber uyandığımız günler, banyoda ellerini yıkarken arkadan gelip sarılmam, mutfakta beraber yemek yapışımız, salonda uzanıp televizyon seyredip dizileri tartışmamız... bunlar nasıl gidebilirdi gözümün önünden? o yatağa bir daha nasıl yatabilirdim nasıl o mutfakta yemek yapabilirdim nasıl ellerimi yıkayabilirdim? o yüzden ilk başta evden uzaklaşmakta buldum çareyi. beni terkettiğinde oturduğu sandalyeye bakıp bakıp ağlamaya dayanamıyordum artık. beni kucağında içeri soktuğu o evden arkasına bakmadan gitmişti çünkü. nasıl nefes alabilirdim o evde? uzaklaştım faydası oldu mu asla olmadı. onu görmeden 1 saniye geçiremezken onu bi ömür kaybetmiştim çünkü. en kötüsü de uzun zamandan sonra bir kahve içmek için çıktığım asla gelmeyeceğini düşündüğüm cafeye el ele girişiydi. en kötüsü de takmıyormuş gibi davranmaktı. ağlamamak için dişlerimi sıkarken bir yandan da gülümsemeye çalışmak çok zordu. baktığım her insanda onu görmek, çay içerken ince belli bardaktan içemiyordum mesela artık. çünkü o ince belli bardaktan başka bardakta asla çay içemezdi. çaya çok şeker katardı. çaya şeker katmayı kestim. burgerking de hep yediğimiz menüyü bidaha asla yemedim. sonra asla kahve dünyasına gitmedim. sevdiğimiz dizileri izlemedim. beraber gittiğimiz filmleri attım arşivimden. en sevdiğimiz şarkıları ve şarkıcıları da çıkardım hayatımdan. ama tek bir şeyi çıkaramadım. beni terkederken çalan o şarkıyı (bkz: kazım koyuncu-işte gidiyorum) ne zaman seni özlesem hep o şarkıyı dinledim. hani arkana bakmadan çıkıp giderken çalan o şarkı. hani her bir satırının bizi anlattığı o şarkı. hani ağlamaktan içimizin çıktığı o şarkı. birtek onu hayatımdan çıkaramadım sevgilim. şimdi sen gideli tam 10 ay oldu. değil 1 ay 10 aydır aynı özlemle seni hatırlıyorum. 10 yıl da 50 yıl da geçse sen benim yaşadığım en büyük aşktın. seni küfürlerle değil de hep böyle güzel satırlarla anmak isterdim ama buna izin vermedin. işte sensiz 1 ay değil 10 aydır ben bu haldeyim.
    1 ...
  21. 22.
  22. şişenin dibinde geçirilmesi gereken aydır.
    0 ...
  23. 21.
  24. üzerinizde ayrılık elektriği gerilimi hala çok yüksek olduğundan yaklaşabileceğiniz kadınlar da bunun hisseder sanki ve kime el atsanız "yanlız kal sen pis zenci" modunda sizi dışlarlar. çok güvendiğiniz stepneler bile gururlu, haşin ve acımasız kedilere döner sizin artık yanlız olduğunuzu öğrendiklerinde. sanki intikam vaktidir artık doğanın. oysa ayrılmamışken tüm kadınlar size nasıl da açık seçik iş atıyorlardı di mi? yok yok anlaşmış bunlar kendi aralarında.
    1 ...
  25. 20.
  26. Aşk varsa nefrete dönüşen zamandır. daha sonra zamanla kötü anılar gider nefret gider sadece iyi anılar kalır.

    ayrıca
    hani biz sevgilim ayrılamazdık
    hani ayrılırsak yaşayamazdık
    hala yaşıyoruz toprak olmadık
    biz ikimiz birden yalancıymışız...
    0 ...
  27. 19.
  28. bazen 10 yıl gibi hissedilen, geçmek bilmeyen insanı buhrana sürükleyen...
    3 ...
  29. 18.
  30. genelde kadın kısmısı büyük acılar yaşarken erkek kısmısı büyük bir rahatlama içine girer. ilk aydan sonra işler tersine döner ama. erkeğe ayrılık koymaya, kız da acısını atlatmaya başlar. bu olay iki tarafın da birbirine değer verdiği durumlar için geçerlidir.
    1 ...
  31. 18.
  32. 17.
  33. sevgilinize aşık değilseniz çok da büyük bir problemin olmayacağı aydır. fakat aşıksanız işler değişir.
    (bkz: allah yardımcınız olsun)
    0 ...
  34. 16.
  35. bu dönemde kesin olan tek şey, hiçbir şeyin kesin olmadığıdır.

    derin bir huzur huzursuzlukla, mutluluk mutsuzlukla, sevinç kederle, nefret özlemle, kararlılık kararsızlıkla bööle kolkola verip halay çekiyor gibi oluyor.

    sevenler ayrılmasın ya da iyi ki ayrılmışlar.

    al sana ilk ay!
    2 ...
  36. 15.
  37. "Herkes Öldürebilir Sevdiğini"Kulak verin sözlerime iyice, Herkes öldürebilir sevdiğini Kimi bir bakışıyla yapar bunu, Kimi dalkavukça sözlerle, Korkaklar öpücük ile öldürür, Yürekliler kılıç darbeleriyle! Kimi gençken öldürür sevdiğini Kimileri yaşlı iken öldürür; Şehvetli ellerle öldürür kimi Kimi altından ellerle öldürür; Merhametli kişi bıçak kullanır Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur. Kimi aşk kısadır, kimi uzundur, Kimi satar kimi de satın alır; Kimi gözyaşı döker öldürürken, Kimi kılı kıpırdamadan öldürür; Herkes öldürebilir sevdiğini Ama herkes öldürdü diye ölmez!!! Oscar Wilde
    3 ...
  38. 14.
  39. rahatlık, mutluluk, özgürlük, özgüven,özsaygı kısaca kaybedilen herşeyin kazanıldığı muhteşem dönem.
    0 ...
  40. 13.
  41. duygusala vururusun kendini hep hüzünlü şarkılar dinlemeler, geçici bir alkoliklik durumu da olbalir genelde deppresif bir ruh hali içinde olursun. dostların varsa fazla sürdürmezler bu durumu normal hayata çekiverirler. tek kalmak istersin kimse olmasın yanında, onun ismi geçmesin istersen bilirsin gözlerinden yaşlar akacağını. sonrasında bir alışma dönemine girersin ve eskisi kadar olmasada normal yaşantına dönersin.
    2 ...
  42. 12.
  43. bazılarına göre dalga saymak gibidir. niyetlenirsin, sayamazsın hemen diğeri gelir.
    0 ...
  44. 11.
  45. -spoiler-
    ölüm gibi bi şeydi, kimse ölmedi.
    -spoiler-
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük