o ne acıdır bilinmez. seni sil baştan yaşayacağım edasıyla her defasında bitmesin yalvarışları son bulur. hele gerçekten birbirinizi seviyorsanız ve ayrılmak durumunda kalmışsanız daha bir acı. sevgili nedir ha? sevdiğin herşeyini verdiğin ve eğer kalan varsa onu bile verebileceğindir.ne unutulur ne unutur. bir de şu cümlelerle bitmişse o kırık gençlik hikayesi, hayata, tanışılan güne, herşeye lanet okursunuz.
çok zor seni bir başkası ile düşünmek hatta içimin dayanamadığı tek şeylerden bir tanesi diyebilirim. son bir kaç gündür seni kaybetme korkusu veya sana bir şey olacak korkusu ile yaşamaya başladığım.
sensiz yaşamak ne kadar zor bilemezsin... senin yokluğunu düşünemiyorum aklımı toparlayamıyorum dayanamıyorum içim el vermiyor hayatımda hiç böyle olmamıştım. seni taşıyamamaktan korkuyorum, bir gün yüreğim tüm bunları taşıyamaz hale gelecek. benden daha iyilerini hakediyorsun... sana hakkım yok derken güzel gözlüm inan içimdeki duyguları ve aklımdaki düşünceleri biliyorsun diye söyledim ... sonu yoktu biliyorsun, sana bana aitsin diyemiyorum çünkü hakkım yok ... bu yüzden kendimi hiç affetmiyorum affetmem ve benim bir cezam olmalı hayatımın fırsatısın sen kapıma gelen tek şansımsın ama hak etmiyorum seni hak etmiyorum .......
diyorum ya sana hep kıyamıyorum diye.... sanki ellerimde bir hastalık var bir uğursuzluk var sana dokunurken sende etkileneceksin veya yaradan sana benimle birliktesin diye ceza verecek diye düşünüyorum çoğu zaman ellerimi çekiyorum senden daha o kadar çok söyleyecek şey var ki içimde seni sevdim ben çirkin ördek yavrusu....
kalp atışlarınızın yavaş yavaş normale döndüğü,çevrenizi yeniden algılamaya başladığınız,bu dünyada sadece ikiniz olmadığıı gerçeğiyle yüzleştiğiniz,yeni başlangıçların yeni kararların alındığı, kimilerine göre bir yıkımın yaşandığı kimilerine göre yeni bir sayfanın açıldığı andırr...
sanal yoldan bitirilmiş bir ilişki ise monitöre saf saf bakılan bir süredir bu. elinizdeki fareyle ne yaptığınızı bilmeden oyalanırsınız, kah belgelerim klasörüne girersiniz, kah ağ bağlantılarım'a sağ tıklarsınız. daireler çizersiniz fare imleciyle.
(bkz: sanal aşk)
kalbiniz deli gibi geri dönüp sarilmak ister arkada bekleyen insana ama dönemezsiniz, gözler yanmaya ve kasinmaya baslar bilirsiniz birazdan aglayacaginizi ama tutarsiniz kendinizi en azindan trene/ otobüse bininceye kadar, kulaklariniz kizarmaya, suratiniz yanmaya baslar ama umursamazsiniz cünkü icinizde ki yangina kiyasla hictir onlar, bir isaret beklersiniz arkadaki insandan "gitme.." demesini duymak istersiniz ama hic konusmaz arkada ki sadece izler gidisinizi, görmeseniz de sizi izledigini bilirsiniz yine de hissedersiniz bunu. "bir daha hic mi görmeyecegim yani seni?" cümlesi, yani kurdugunuz son cümle tekrarlanir ha bira aklinizda ve tabi bu sorunun cevabi da durmaktadir bir yandan icinizde; " evet." soru cevap cekisir bir süre. ve en sonunda uzaklasinca biraz anlarsiniz sizi bekleyen o korkunc gercegi; artik onu bir daha hic görmeyeceginizi. bir daha... hic...
sigigit i siz demişseniz çok şanslısınız.ama eğeğr o demişse önce bi hazımsızlık devresi atlatmanız gerekcektir.bunun süresi bünyeden bünyeye değişim göstermektedir.
sevgiliden ayrıldıktan sonraki ilk dakika "şimdi biz ayrıldık mı" "blöf mü yapıyor" "ben onsuz ne yaparım" gibi sorulara cevap bulmakla geçtiği için oldukça çabuk atlatılan bir süreçtir.asıl süreç sorulan sorulara verilen yanıtlardan sonra başlar ve bitmesi oldukça zaman alır.
Madem ki istiyorsun öyleyse durma git
Beni düşünme rahat ol yalnız kalabilirim
Sende bilirsin hiç bir acı sonsuza dek sürmez
Hatta her an yeniden sevebilirim
Olmazdı bende biliyorum haklısın haydi git
Korkma seninle gerçekten dost olabilirim
Aslında bende uzun zamandan beridir sana
Ayrılmak istediğimi söylemedim haydi git...
Git... Git... Gitme dur ne olursun
Gitme kal yalan söyledim
Doğru değil ayrılığa daha hiç hazır değilim
Aramızda yaşanacak yarım kalan bir şeyler var
Gitme dur daha şimdiden deliler gibi özledim
kendinizde olamadıgınız için içinizin garip oldugu zaman dilimidir.içinizden artık o olmayacak mı? ya yaşananlar ne olucak?ya baska birisi varsa diye sordugunuz ve içinizin kan agladıgı durumdur.onu okadar cok özlemişinizdir ki gözünüzden gelen damlalar bile rahatlamanıza fırsat vermeden kalbinizin sıkıstıgını hissedersiniz.içinizden dua ediceksiniz,allahım ne olur dönsün,okadar güclü bir sesle haykırıcaksınız ki tüm gücünüzle bagırıcak yalvarıcaksınız geri dön ne olur dön benim ol diye ama malsef kimseler duyamıyacak çünkü içinizden b agırıcaksınız o güclü sesi.insanların sizi anlamadıgını görüp lanet ediceksiniz niye birileri beni anlamıyor diye.ondan uzakta onu düşünüceksiniz acaba napıyor diye.bu acının ne zaman bitecegini düşünceksiniz içinizdeki yangının kül olmasını bekliyeceksiniz.kül olsada ona tüm kalbinizle baglıysanız artık unuttugunuzu farkederken alıstım derken bir göz teması ile içinizdeki külün alevlendigini farkediceksiniz.hiç bitmeyen bir cagrı var içinizde.
NE OLUR GERi DÖN BUKADAR MIYDI? BiTTi Mi? HAYIR BENiM BiTMEDi *
önemli olan o bir dakika değildir *, önemli olan kaybedilen olası geleceğin yükünü taşıyabilmektir. o yükü taşımak ne kadar ağırsa, dakikalar da o kadar çok ve uzun olacaktır..
derhal kalbinizde oluşan film şeridini gibi görüntüler izleme isteğinin beyninizce reddi ve nihayetinde hiçbirşey düşünülemeden durulduğu dakikadır. mümkünse hemen o an görülen iki sutun bacak veya kiraz duduk veya elidorla yıkanmış ve ahenkle danseden saçlar ve bunların sahibinin peşinden bakılarak, yürünerek vehatta koşularak yara bandı tadında bir ilişkiye başlanmalıdır.