çok yaratıcı sebepler bulup ayrılıyorum, hiçte ayrılamadığım olmadı. yok seviyorum yok aşığım. ondan sonrakine daha çok aşık olacaksın belki. sıktığıysa ayrıl kardeşim, neden iki tarafta acı çeksin ki ?
Her sevgili yapışımda başıma gelendir.ilk birkaç gün tatlıdır sonra da kendiliğinden soğur insan. E durduK yere ayrılamaz da. Bu işler hep heves olayı.elde edince heves de kaçıyor abi.sevgili yapanın da beyni yoktur zaten.
kişiye fazla inanmaktan kaynaklı bir psikozdur. beğenmek - hoşlanmak - etkilenmek - aşık olmak - sevmek - inanmak skalasında çok ilerilere gidip sevmenin ötesinde karşındakine inanmaktan dolayı hissedilen kopamama halidir. halbuki ne gerek vardır; gerek durum içinde ikincil bir bilinç, kişinin bulunmasından mütevellit bilinmezlik, gerek dış etkenlerin değişkenlik dinamiklerinden süregelen de bir belirsizlik vardır. hiçbir şeye, özellikle insan evladına bu kadara bağlanmak doğru değildir. eskilerin dediği gibi "dünyanın binbir hali vardır, ölümü-kalımı, hastalığı-sakatlığı." ancak paniğe gerek yoktur; seve seve olmazsa, hayat sike sike öğretir. dişi tarafına tavsiyem direk olarak olamaz ama er kişilere ruhu defalarca tecavüze uğramış, genç yaşta kalbini beynini eritmiş biri olarak net birşey söyleyebilirim: delikanlılık, sanılan gibi sikilmemişlik değil; bildiğin defalarca kere sikilmişlikten sonra dahi halen "mert" kalabilmekten geçmektedir. herkes hayatta tek layer üzerinde benzer ya da aynı derinliklerde yaşamaz; yaşam, beklenilenin gelmemesi, ki işte; birçoğumuzun, gelmeyeceğini bile bile beklediğimizi beklemeye devam etmesidir.. o sebeple, kimse paylaşmayacak; paylaşamayacak bizlerin tutkularını. onları hep, yaşayıp yaşayıp, unutacağız. yalnız, yaşayağız; yalnız yaşayacağız... oruç aruoba'ya da sevgilerle.
--spoiler--
Herkesin kalbinin çizildiği bir yer var. Orada görünmez bir duvara çarpıyorsun. Daha öteye gidemiyorsun. Bütün dünyan o çakıldığın yerden uzanabildiğin yere kadar oluyor artık. Benim çakıldığım yer de o günlerde bir yerde işte. Ama tam nerede bilemiyorum. Hiçbir zaman da bilemeyeceğim bunu. Orası beni daha iyi bilecek.
--spoiler--
3 yıldır konuştukları her an kavga eden, kavga etmedikleri en uzun süreç olan 2 haftada zaten hiç konuşmamış olan oda arkadaşım ve sevgilisi. her seferinde ayrılır lan bunlar dedim, onlar ayrılmadılar da ben kaç ciddi ilişki eskittim.
o sizi terketse bile kalpten ayrılamama durumudur. hayatını sikmiş bırakmıştır. hep her yerde onu görürsün, o gözünün önüne gelir. onunla kurduğun hayallerin gelir aklına, kıyamazsın ona. o hayallere. ona kıyamadığından çekersin içine sigaranın dumanını.
malsan ayrılamazsın. "mal değilim, seviyorum" demenin de manası yok, aynı kapıya çıkıyor, malsın işte. karşındaki seni sikine sallamaz, senin üzüldüğün bir konu olur o gider dalgasına bakar, sen de hala california dreaming yaşarsın, gerçek duygularını gizliyor zannedersin.
insanın duygularını allak bullak edebilecek bir durum bu.
çok enteresan cidden. içinizde en ufak bir sevgi kırıntısı, aşk kırıntısı kalmamıştır. onu görmeye bile tahammül edemezsiniz, her hareketi bir süre sonra batar, söylediği her şey size saçma gelir, önemsemezsiniz. kısaca aşk bitmiştir. her şey bitmiştir.
gün gelir soğuk davranışlarınızdan rahatsız olarak derdinizi söylemenizi ister. işte o anda her şey ağzınızdan çıkıverir, '' artık seni sevmiyorum, eski heyecanım yok, senin yanına gelirken bile birşey hissetmiyorum, yalan söyleyemiyorum işte açık açık söylüyorum daha fazla üzülmemen için. üzgünüm '' dersiniz ve karşınızda, telefonda ağlamaya başlar. '' beni bırakma, lütfen. sana çok ihtiyacım var bu aralar. senin varlığın bile beni mutlu ediyor, seni çok seviyorum '' der. ne diyeceğinizi bilemezsiniz. üzülürsünüz. onu öylece, orada bırakıp gitmeye içiniz el vermez. ama her geçen saniye sizin için de bir azap gibidir. bana biraz süre ver dersiniz. hiç birşeyin değişmeyeceğini bile bile bunu söylersiniz ki sizsiz yaşamaya kendini alıştırsın.. elbet o son olacak ama. daha fazla geçiktirmek neden? bunu anlamak çok zor gerçekten.
edit: ayrılamadığım sevgilim eksiledi heralde bunu da..
en az 10 defa elveda deyip 1 gun sonra tekrar onunla konusmaktir. iki tarafta ayrilmak istiyorsa tek celsede biter, ama iki tarafta birbirini hala ozluyorsa ve seviyorsa ayrilmak uzaaaar gider.
yaklaşık 1 hafta önce aştığım durumdur. Önemli olan pişmanlık duymadan ayakta durabilmektir, yıkılmamaktır. Eğer bir karar aldıysanız, asla geri dönmeyin; çünkü bir kere bittiyse bir daha biter, kendinizi kandırmayın.
uykuları kaçırandır. nedeni sevgilinin çok konuşması olabilir efendim. o kadar çok konuşur ki, sizin iki kelime etmenize bile imkan vermez. bi sus yani di mi? aralıksız 3 saat 17 dakika nasıl konuşabilir bi insan?
ömrü biten bir ilişkiyi, karşı tarafı kırmamak adına bitirme cesareti gösterememektir... süreç uzadıkça kangrene dönüşerek çok daha sancılı bir bir hal alır.
vicdan azabı çekmekten korkmaktır. ya da kendini kandırmaktır.
ama ne olursa olsun içinde bulunduğum durumdur. korkuyorum aslında. ama ayrılmak da istiyorum. biliyorum yeni sevgili bulurum ama gerçekten korkuyorum.
-ayrılmalıyız artıık, gitmeliyim bu yerdeen.
+ııh.
-saadetler diliyorum, sana beyaz güllerdeeen.
+ııııh.
-ay noluyor ayhan ne bu sesler, ayrılmalıyız artık diyorum.
+yahu olmuyor tülin deniyorum deminden beri olmuyor. sağ kolunu azıcık kendine doğru çek bi dakka.