ayrılık vakti gelir çatar. herşey çekilmez olur artık. hep eksik bir yan. ve artık hiç birşey eskisi gibi olmaz. bir kere ayrılık girdimi ne dönüşü olmalı nede bekleyişi. umutları toplayıp kapının önüne koyma vakti çoktan gelmiştir.
ve artık daha zordur yeni birini hayatına almak. cesaret ister.
indirdim monitörü, klavyeyi kısacası tüm bilgisayarı masanın altına. sandalyede durmak güç geliyor. bilmiyorum belki de huzur veriyor yere yakın olmak ruh halimi tanımlarcasına..
sözde kafa dağıtıyorum başka şeylere yoğunlaşıyorum ne yoğunlaşmak ama.. önce seni bırakmayan arkadaşlarının yanına gidiyorsun derken yoldan bir otobüs geçiyor. sabahları az beklemedim ona gitmek için diyorsun durum fark edilince konu değiştiriliyor.. yemek yiyelim sen pizza seversin diyorlar. hatta ısmarlamaya kadar gidiyor iş. o sevmezdi ben de soğudum deyip yanaşmıyorsun.. arkadaşına onun adıyla hitap edince işe yaramadığını fark edip en iyisi evde biraz yalnız kalmak diyorsun ve evin yolunu tutuyorsun..
otobüse biniyorsun cüzdanını açtığında resmi çarpıyor gözüne. cesaret edemiyorsun ne bakmaya ne de onu oradan almaya.. kulaklığını takıp müzik dinlemeye karar veriyorsun. nedense canın sadece kazım koyuncu, ahmet kaya istiyor. beynin boşalmış şekilde belki araba çarpar umuduyla sağına soluna bakmadan karşıdan karşıya geçip evine varıyorsun. odanı kendine attığında hediyesi çarpıyor gözüne.. sonra da küçüklük resmi..
önce uyumaya kalkıyorsun ama kızarmış gözlerin kapanmıyor inat edercesine. biraz internette vakit geçireyim aklımı başka şeylere yoğunlaştırayım diyorsun. sanki böyle bir şansın varmış gibi.. dayanamayıp resimlerine bakıyorsun. hepsine.. tek tek.. bazıları anıları canlandırıyor gözünde ekrana kilitleniyorsun farkında olmadan.. sonra sözlüğe bakayım diyorsun sadece sevgili hakkındaki başlıklar ilgini çekiyor o gün..
dedikleri, yaptıkları daha da çekilmez yapıyor durumu.. acından ne yapacağını bilemez halde kokusuna sarılıp hepsinin bir kabus olduğunu düşünüyorsun.
öyle ki en sonunda onu unutmak için kendine yalvarır hale geliyorsun. yapamayacağını bilsen bile..
lüzumsuz insanların başımıza açtığı işe bak sevgili. ben sana sitem ettim sen beni anlamadın ve yüreğinden attın beni. ben atabilecek miyim seni? ne kadar bu duruma kırılmış ve sana kızmış olsam da hayır sevgili sen hep yüreğimde olacaksın. bir gün farkedeceksin hatanı. bana haksızlık ettiğini fark edeceksin. yüreğimin nasıl sızaldığını, nasıl sigaraları üst üste yakıp ciğerlerimi senin yüzünden heba ettiğimi anlayacaksın.
çok geç olmadan dön sevgili.seni affetmeye dünden hazırım ben.
genelde bir mesajla olur. Zira 2 tarafta da yüz yüze bakarak ayrılıyorum diyecek göt yoktur. Bırak yüz yüzeyi telefonda bile diyemezler. ancak mesajla halledilir.
önce ararsın, açmaz.derste heralde deyip avutursun kendini.aradan çok zaman geçmez telefonun çalar.mutlu olursun.nasılsın cnm derste miydin nasıl geçti sınavın dersin arka arkaya sıralarsın.ben bir şey dicem der.de dersin.ben ayrılmak istiyorum ilgilenemiyorum seninle özür dilerim der önemli değil dersin ve kapar telefonu.aslında önemlidir ama bilse ne önemi vardır.nasılsa bir şey değişmez.önemli değil diyerek onu da kendini de kandırırsın.bu kadar basittir işte.
ailem istemiyor ve ben ailemin karşısına onu çıkarmak istediğimden emin değilim. ona aşığım ama onun doğru insan olduğundan emin değilim. beni yıpratmaktan, mutsuz etmekten başka hiç bir şey yapmadı bu yüzden her şeyi bitirdim. kesinlikle bittiğini o da anladı. beni kaybettiğini. daha önce hep ayrılıp hemen barışmıştık. ve beni kaybetme korkusunu gerçekten hiç yaşamamıştı. bu sefer yaşadı. ama ben içim içimi yese de, deli gibi özlesem kollarına atlayıp ben bıraksam da bırakma beni diye ağlamak istesem de, biz hiç bir zaman olmuycaz sözlük. içimde tek bir umut bile kalmadı ama onu çok seviyorum. belki onun kadar kimseyi sevmiycem ama bunu yaptım işte.
"Sevgili olmak" saçma fiilinin hüzünlü finalidir.Acıyorum size insanlar,neden hayatınızı sürekli dramatize etme peşindesiniz,neden romantik cümleler yazıp "en mutsuz benim" triplerine girmek zorundasınız.Hele bir de yaşadığınız şeyi kutsallaştırıp "aşık oldum abi ehehe" diye yüzünüzde pis sırıtışlarla dolanmalarınız yok mu?Artık uyanın ve gerçeği görün:Hayat bile bu kadar ciddiye alınacak bir şey değilken "onun için ölürüm" diye mal mal gezinmeyin.Daha en baştan ona aşık olmaman mümkündü."Olur mu canım,sanki irademizle mi aşık oluyoruz" dediğinizi duyar gibiyim.Evet arkadaşım iradenle aşık oluyorsun.Hatta aşk diye de bir şey yokken kendi takıntına bu ismi veriyorsun.Herneyse bunlar kafanın almayacağı kadar derin konular zaten,sen git sevgilinle yanak yanağa çekindiğiniz fotoğrafın altına "böcüüm seni çok seviyorum" yaz.insancıklar sizi.
gerçekten " sevgili " diyebildiğiniz bir insansa , eksik kalacak çok şeyiniz olacaktır.
sevgili insanın her anına işler olur bir süre sonra , paylaşılan ne kadar çok yaşam varsa
etkisi o kadar fazla olacaktır.