insan o seviyeye ulaştığında fiziksel görünüşlerin geçici olduğunu kavramaktadır. sevgili denildiğinde beyinde oluşan düşünce onunla paylaşacağın zamanların kendi hayatının geniş bir alanına yayılmasıdır.
Bu istek ise fiziksel özelliklerle değil, kişinin kendi gibi düşünce yapısına sahip, hemen hemen aynı zevkleri paylaşacak paylaşım insanı arayışıdır sevgili.
sabahları kalkıp ona kahvaltı hazırlamak öğlene kadar çay içmek
öğlen dışarı çıkıp sahafları gezmek ikinci el bir şeyler bulmak onun gözlerinin parlamasına sebebiyet vermek sıkıca elinden tutmak
sonra bi yerlerde yemek yemek üzerine tekrar çay içmek
akşam alışveriş yapıp eve gelmek evde yemek hazırlamak şarabımızı alıp yemek yemek
üzerine film izlemek ya da koltukta bacaklarımı onun kucağına uzatıp kitap okumak belki bi iki şiiri ona okumak ya da bana gitarını alıp bikaç şarkı çalıp söylemesini istemek
gece aynı boyda olan saçlarımız birbirine karışıp terden sırılsıklam olana kadar sevişmek ve beraber uyumak
boy pos kilo hiç mühim değil.
muhabbet ettiğimizde birbirimizden sıkılmayalım.
o güldüğünde içim açılsın mutlu olayım.
bir de onun güzel yüzüne baktığımda midemde kelebekler uçuşsun.
Göz göze geldiğimizde gözlerimizin içi parıldasın.
öbür türlüsüyle zaten arkadaş bile olmam.
yanındayken rahat olmadığım insanla ne işim olur la benim.
Kişilikli olsun, yeri geldiğinde yumruğunu masaya vurabilsin, siyasal düşüncesi olsun çizgisini belli etsin öyle adam olsun ki ayrılıktan sonra bile susmasını bilsin karı ağızlılık yapmasın, tiyatro başta olmak üzere sanatı sevsin açık fikirli olsun, pısırık olmasın sesi yüksek çıksın, kollarını öyle açsın ki sizi dünyanın kötülüklerinden koruyor hissi versin. Babama benzesin, annem gibi sevsin, yeri geldiğinde yoldaş olsun, ütopya tabii ama insan bekliyor işte.
bakımlı olmalı
anlayışlı olmalı
dürüst olmalı
oturmasını ve kalmasını bilen
kısa boylu olmasın (fitne fesat olurlar)
büyüklerin yanında ayak ayak üstüne atmayan olmalı...
