sevgili

entry1799 galeri56 video1
    27.
  1. heran bırakıp gitme tehlikesi olan yerine göre rezil varlıklar.
    7 ...
  2. 28.
  3. bu dünyada her şeyden önemli olan tek şey. o kişiyi bulunca uğrunda savaşırsınız, riske girersiniz, onu herşeyin önüne koyarsınız; geleceğin, hayatın, her şeyin... Belki tüm bunlar hayatınızı daha da zorlaştırır ama bunun önemi yoktur. çünkü kalbinizde bilirsiniz: o herşeye değerdir...
    7 ...
  4. 29.
  5. uğruna bir çok fedakarlık yapabileceğiniz tek insan,gün gelip kendinizden daha çok düşüneceğiniz tapılası insan.bunlarla beraber doğru insan olmadığı zaman vediğiniz sevgiye acımanıza,kendinizi pişmanlık kuyularının dibinde bulmanıza neden olan o çok sevdiğiniz insan.sevgili.
    3 ...
  6. 30.
  7. kendinizden daha da önemli olan ama gün gelip de aslında dünyadaki en önemli insanın, insanın bizzat kendisi olduğunu öğrenmesiyle yıkıldığı yine de çok sevilen en sevilen hep sevilen insan. ***
    5 ...
  8. 31.
  9. 32.
  10. 33.
  11. 34.
  12. isp. eril: novio
    dişil: novia
    2 ...
  13. 34.
  14. hem mutluluk sebebiniz hem ağlama sebebiniz olabilecek aşk kişisi...
    4 ...
  15. 35.
  16. sevgi memleketinde doğan kişi.*
    5 ...
  17. 36.
  18. Evet Sevgili,
    Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
    kim uzanmak isterdi ince parmaklarina,
    mazilerinde görkemli bir yasanmisliga taniklik etmis olmasalardi eger!!

    Can Yücel
    5 ...
  19. 37.
  20. nazım hikmetin mektuplarında çoklukla kullandığı hitap şekli.
    4 ...
  21. 38.
  22. bundan bi edinen pişman, bi edinmeyen.
    2 ...
  23. 38.
  24. Başa gelen bir felakette ilk onu düşünmek
    4 ...
  25. 39.
  26. Güzel olan sevgili değil, sevgili olan güzeldir. *
    8 ...
  27. 40.
  28. sevgisiyle ve kıskançlığıyla delirtebilen,varsa da yoksa da bir dert olan biri
    bazen dost bazen gıcık bazen sırdaş bazen aile bazen ateş bazen buz
    bazen her şey bazen hiçbir şey...
    1 ...
  29. 41.
  30. insanın hayatında en güzel şeydir zamanla iyice benimsenir, kaybetmekten korkulur, sevilir, sevilir, sevilir...
    5 ...
  31. 42.
  32. bos vakıtlerını sozluk okuyarak ve msn lıstesi ınceleyerek gecıren muhterem zat, asıl ınsan.
    5 ...
  33. 43.
  34. ufacık bir gülümsemesiyle bile kalbinizi cızz ettirebilen, sizi bu dünyadaki sorunlardan ayıklayan, anlayamadığınız bir huzur veren yegane şey.
    3 ...
  35. 44.
  36. 'sana değer' dediğiniz yada diyeceğiniz kişi...
    4 ...
  37. 45.
  38. 46.
  39. 47.
  40. ard ardına dizilir boğazına yediğin aşın, içtiğin suyun, her ağzını açtığında adını söylememek için, yutkunursun bir başka bahara dersin, oysa ki baharın içinde açan bir çiçeksin susuz çöle dönmüş, o ise başka mevsimlere takılmış yaprakları yeşerten bir çiğ damlasıdır başkasının gönlünde...
    4 ...
  41. 48.
  42. bir sevgilim * bile yok anlıyor musun. *
    3 ...
  43. 49.
  44. sevgili:

    ha belki daha bir sürü kelimeler yığabilirdim önüne. anlamsız, saçma ve amaçsız kelimelerden oluşan onlarca cümle kurabilirdim sana. her bir kelimeye binlerce anlam yükleyerek, seni senden uzakta her yere götürebilirdim. aşk emek derler ya sırtımda da taşırdım. sevdiği uğruna ağlayanlara saygı duymayı öğrendim sonunda. biliyorum dağınık yazıyorum, bırak öyle kalsın. sevgi miydi, aşk mıydı bu olanlar bilmiyorum. bilsem de anlatamıyorum, kelimeler dedim ya tükendiler. her bir yazar doldurmuş kitaplarını onlarla bana kullanacak tek bir hece bile kalmamış. aşkı anlatamadım sana bir türlü. kelimeler mi yetersizdi yoksa sen mi anlamak istemedin bilmiyorum, bildiğim tek şey ben anlattım sana. daha da dinliyorsan beni hala anlatmaya çalıştığımı farketmişsindir. sokağın ortasında bırakıp giderken beni de farkettin mi; sokak çocuğu gibiydim gidişini izlerken. bulutların bıraktığı her bir damla tenimde ıslak, acı, derin yaralar bıraktı o gece. söylediğin her söz, attığın her ok deldi geçti vücudumu. yağmur damlaları kadar acıttın ruhumu o gece. ben o gece de anlattım sana -hep anlatıtırım ya neyse-. yalvardım sonra, gittiğini anladığımda sen sonsuza yelken açmıştın bile. buluşabilecek tek bir caddemiz, kesişebilecek tek bir sokağımız kalmamıştı. sonra dedi ki doktor bana: "ölmüşsün sen". ayakta duran, konuşan, yürüyebilen insan ölür mü hiç? ölmüşüm ben, öyle dedi doktor. ölü ölü yaşadım ben sonra. kimse inanmadı kalbimin attığına. ardımdan ölmüş bu adam, yaşarken ölmüş dediler. senin gidişin ölüm olur benim için demiştim, o yağmurlu gecede, gülmüştün...

    ha belki bir başka yağmurlu gecede, köprü üstünde, kolumdan tutan adam "yapma!" diye bağırdı bana, bilmezsin. anlatmadım kimseye , zaten ölüler konuşamaz... ben ölümümü nüfusumda da görebileyim diye bir köprü buldum kendime, uzunca. tam kendimi sonsuzluğa bırakacakken o adam yakaladı. gerisini tahmin edersin, öğütler, öğütler, öğütler. dedim ki: sen tanımıyorsun ama bir kız var amca, bir kız var! "tanıyorum" dedi. sonra gitti.

    ha belki ben hep başarısız oldum, hem sevmede hem sevilmede. ikisini de elime yüzüme bulaştırdım. tek artım korkmamak oldu, düşünmeden sevdim; bu da hataydı kimine göre...

    ha sonra sen geldin, "özledim seni" dedin. bense mezarımı kazıyordum sen geldiğinde. ölüler kendi mezarlarını kazarlar mı? kazıyordum, düştüm kara toprağın kucağına...
    11 ...
© 2025 uludağ sözlük