dert sahibi olmaktır. normalde günlerce çalmayan telefon umrunda olmazken 2 dakika geç gelen mesaja kurarsın kendini. paranoyak olursun. (bkz: etc. etc.)
sevgili sahibi olmak; araba yahut ev almak gibi değildir. Sağına, soluna, damına, bacasına, motoruna bakmakla olmaz. Şansına ne gelirse kabul etmek gerekir.
Sevgili sahibi olurken başta hiçbir sorun olmasa da sonrada tonlarca sorun geleceği unutulmamalı.
güldüğünde sen de güler, ağladıgında sen de üzülürsün. paylaşımda bulunmaktır. sırtında taşıdıgı koskoca hayatına el uzatmak, destek olmaktır.aptal aptal saçına, başına kıçına bakmak değildir,küfesinden bir parça dert alıp kendi küfenize koyabilmektir.
sinemaya gittiğinizde amaç filmi izlmek değildir, onun yanında bulunup beraber gülebilebilmektir.
sevgili sahibi olmak, hayata atgözlüğü ile bakmak değil, hayatı renkli 3d gözlükle bakmak gibidir.
ağladıgınızda salak salak gözünüzü kapatıp duvarlar yerine sıcak gögsüne yaslanıp kendinizi bırakmaktır.
başlarda süper olandır. Birlikte zaman geçirmek en vazgeçilmeziniz olur. Ama zamanla sahiplenme duygusu kaplar dört bir yanınızı.
Her hareketine karışmaya başlanır sevgilinin. Giydiğine yediğine telefonuna dışarıda kimlerle vakit geçirdiğine kadar sorgulanır.
işte o zaman anlarsınız ki aslında sevgili sahibi olmak sanıldığı kadar romantik değildir. Sevgili sahibi olmak, herşeyin güç savaşına döndüğü günümüzde güç savaşlarının iki kişiye indirgenmiş halidir.
Ve bu güç savaşını kim kazanırsa ilişkinin ve dolayısıyla sevgilisinin sahibi odur. Sevginin sevgili olmakla hiçbir alakası yoktur.
ben de olabilirim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum. Durduk yere başıma saçma sapan bir aşk çıkar, sinemaya gitmeye, ele ele tutuşmaya falan kalkarız. işin yoksa saç tara, parfüm sık, küsmesi barışması. Ona baktın bunu süzdün tafraları, hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması.
