abi benim tipim kayık param da yok gibi söylemler sadece işin bahanesi. ne tipsiz ne çulsuz adamların yanında süper afetler var. sizin kolunuzda neden yok böyle güzeller.
erkekler için, kadını cinsel bir objeden öte görememek. istendiği kadar felsefe yapılsın temelde neden budur. doğru düzgün severseniz doğru düzgün sevilirsiniz, işte bu kadar.
Parasi olan adamdir. Sevgiliyle falan ugrasmaz. Arar elit pezevengini. Adam yollar bi fistik. Birkac saat takilirsin. Isin bitince, taksi parasini da verir geri yollarsin. Dirdir yok, vidi vidi yok.
Kilciksiz balik, dikensiz gül, cekirdeksiz karpuz. Vb.vb.
hiiiç öyle göt kalkıklığı, kendini beğenmişlik olarak değil hacılar.
öyle kızlar (hatta karılar demek istiyorum) var ki, ona göstereceğin ilgiyi, emeği kimsesiz sokak kedisine göstermek çok daha mutlu edebilir bi insanı.
cesaretsizlik, korku, endişe, ne yapacağını bilememek, hazırlıksızlık, 2 lafı 1 araya getirememek, ne istediğini bilmemek. bu kadar aksilik bir aradayken gelen bile kaçar...
Herkesi onunla kıyaslamak.. her gelen insanın ruhunu onun gibi sarmasını , üstüne titremesini beklemek ; annenin yanındaki güveni başka biri daha sağlayınca ve baban bile seni kızı olduğun için severken onun seni sen olduğun için sevmesi varken ; sen kendini tanımıyorken onun senin beyninin en saklı odalarında elini kolunu sallayarak gezebilmesi kısacası seni senden iyi tanıyan bir sen olması ; hani insan gerçekten sevildiğini bilemez derler ya onun bunu bile çözmüş olması , sevgiyi derinliklerine kadar hissedebilmek .. bunları sağlayan biri ile dört yıla yakın bir zaman geçirince insan sonra herkesle bir haftayı zor bulan tatsız şeyler yaşıyor. Bazen o kadar seneye tek bir erkek sığdı da şimdi nasıl bir haftaya bile daha çok kişi sığıyor diyorsun ve onun seni sevdiğini o gittiğinde ve de kimse seni sevemediğinde anlıyorsun en kötüsü artık o da seni sevmiyor.. bunu bilmek kadar da hiçbir şey acıtmıyor. Hafta içleri gene iyi bir şekilde beynini oyalıyorsun da her cumartesi hayatında biri olsun olmasın kendini onda buluyorsun. Ayrılırken sadece kötü anıları hatırlatan beynine söverek sadece güzel anıları zihninde tazeliyorsun.. falcılara geyiğine giden sen falcının "herkesi onunla kıyaslamayı bırak. Bir gün onunla kıyaslamadığın zaman çok mutlu olacaksın. " demesinden sonra kahve falları eğlenceni bile bırakıyorsun.. çünkü bu his bu kıyas hiç bitmeyecek gibi geliyor heyecanlar onu gördüğün zamankinin bin katı iken ertesi güne herkes gibi biri oluyor karşındaki...
Sevgili sahibi olunur da "gerçekten sevgili" sahibi olunmuyor...sanki herkes çok sevmiş çok sevilmiş heveslerini ve kendini başka bedenlere ruhlara teslim etmiş kadar ruhsuz ve isteksiz ilişkilerde.. anlama çabasına girmeden "an" geçirme derdinde ama "anı" bile olamayacak değerde.
erkeklerden sogumam , cirkin oldugum icin kimsenin bana yaklasmamasi , sevgili aramamak , sipsevdi olmak ama askim sevginin ve hoslantinin arasindaki farki bilmek , psikolojik sorunlarimin olmasi.