böyle düşünmek mutlaka geçerli nedenlere dayanır. belki bir kaçıştır sadece bi süreliğine lakin yalnız kalma nadasa çekme istegine bağlı bir davranıştır.
yav şimdi işin yok, kafe, sinema vb. yerlere götür, sürekli ilgi göster, gezdir vs. vs.
baba ben bu kadar şeyi yapamam, yaw çok üşenik adamım yüzümü bile hergün yıkamıyom hesap et, bu aralar ben biraz kafamı dinliyim en iyisi kendime gelince, bi kız arkadaş yaparım. *
eğer sevişilecekler ve gezilecekler şeklinde iki gruba bölmüşsen etrafındakileri, bu grubun ortak elemanları olsa bile arkadaşlık tanımının ekstra genişliği arasında kaybolabiliyorsa hemencecik, e tabii istemezsin sevgili mevgili... tabii yine de bi yerden sonra sıkar bu postmodernlik insanı..
sevgilinizi kaybettiyseniz.
birileri onu sizin gözünüzün önünde mezara yerleştirip üzerini toprakla kapladıysa.
o anlarda kalbiniz ve içinizde o toprakla dolar.
o zamanın ardından ne sevgili istersiniz, ne de başka birini...
başımı dinleme meselesi ise çok derin.
uyuyabilirseniz öpün başınıza koyun.