en son destanlaşan fedakarlık, ferhat'ın dağları delmesi olmuştur.
Ferhat'tan sonra destanlaşan fedakarlık yoktur.
sevgililer de, "kullan- at" mantığından nasibini almıştır.
Sevgiler, fast food gibi, hızlı ve zararlı yaşanmaya başlamıştır.
maç izlerken yanına geçip maç izlemek.
uygun maç ortamı yaratmak.
gol olduğu zaman sevindiğinde, sevincini paylaşmak.
hangi kadın yapıyor bunu eşine efendim.
cok sevilen sigarayi saglik yuzunden degilde o istemedigi icin birakmak.. ailenin olmaz dedigi halde olacak! diye karsi gelmek.. eski arkadaslardan, ortamdan onun ugruna vazgecmek.. cok sevilen rakiyi agza bir daha surmemek sirf o istemiyor die.. haftada bir gun izin varken bile o izni her hafta onunla gecirmek.. sirf o uzulmesin diye hayati yasam tarzini degistirmek..
he olurda ayrilirsak! cani sagolsun.. onun icin degerdi der tekrar sarildigim rakim ve sigaramdan biraz yuzum, biraz nefes alirim...
fazlası boka sardıran fedakarlıklardır. çünkü bir kişi sizi ne kadar çok seviyorsa sevsin, ona gösterdiğiniz her yumuşaklığı sizin yumuşak karnınız olarak algılamaktan ve "aa bak ben her boku yiyorum, ses bile çıkaramıyor."dan öteye taşımaktan vazgeçmeyecektir.
Değmediğini görünce insanı daha da kahreden şeylerdir. Tabii ki karşılık bekleyerek yapılmaz, lakin nihayetinde ayrılık olunca ister istemez canını acıtıyor insanın.
ders çalışmak yerine mesajlaşmak.
gezmek varken evde oturmak.
içki içmek isterken kahve içmek zorunda bırakılmak.
makyaj yapmamak.
saçı sarıya boyatmamak yada boyatmak için bin dereden su geitrmek.
harçlığından para biriktirip hediye almak.
zamanını harcamak.
değer vermek fedakarlıkların en büyüğüdür.