birlikte yemek yapmak, beraber saatlerce sohbet etmek, sarılıp film seyretmek, sergileri dolaşmak, kavga etmek ama sonra affetsin diye gözlerinin içine bakmak.
kar pikniği yapmak
ağaçların tepesine tırmanmak
bisiklete binmek
play station oynamak
nefes tutma yarışması yapmak
tüm iğrenç malzemeleri birbirine kaıştırıp, onlardan yemek yapıp,yemeye çalışmak
küçük hikayeler uydurmak
tüm oyuncakçıları teker teker gezmek
yıldız kayarken dilek tutmak
sımsıkı sarılmak
elektrikler kesilince mum yakıp ısıgından gozlerine bakmak.
tatil icin beraber bavul hazırlamak, sehirlerarası yolculuk yapmak.
aynı anda orgazm olabilmek*
beraber entry girmek.
sabahlamak, sabaha kadar konuşmak.. saat 03:00 ü gösterdiğinde teoman ın 03:00 şarkısını dinlemek..
mutfak yolundaki ayılardan tırsmak, fatih ürek ile kanka olmak..
nazo ya gönülden bağlanmak, sevgiliye nazo hediye etmek..
gülmek, çok gülmek..
mutlu olmak..
film izlemek.
ama önce izlenilecek filmi seçmek, daha sonra dışarıya çıkıp filmi bulup satın almak.. aynı anda izlemeye başlamak farklı şehirlerde olunsa bile.
yanyana izleyememek üzücü olsada, aynı anda aynı filmi izlemenin verdiği mutluluğu yaşamak.
ve belkide en önemlisi küçük şeylerden mutlu olmayı öğrenmek.
martılar ağlarken çöplüklerde, siz gülüşürsünüz.
şehirlere bombalar yağarken her gece, siz durmadan sevişirsiniz.
aydınlansın diye şu kirli yüzler, şak diye ankete başlarsınız.
hayatın zorluklarına karşı birlikte mutlu olmayı başarıp, dertlere karşı birbirine sığınak olmak ve en nihayetinde birlikte geçen bir ömürün ardından ahirette,
cennette bir kiraz ağacının altında buluşup mutluluktan ağlamak...
gizlice evden çıkıp onunla buluşmak,gezmek,içki içmek,sohbet etmek,öpüşmek vs. sonra tekrar gizlice eve girmek,yakalanma riskini göze aldığınıza göre demekki gerçekten bunu yapmanıza değecek birisi.