insan hayatında olabilecek ve rutin karşılanması gereken bir olay olmakla birlikte hatalı olunsa da olunmasa da derhal sevgiliye koşup özür dilemeyi gerektirir. hem ne farkeder ki haklı ya da haksız olmak. zaten o sen, sen de o değilmisiniz. şayet olmaz öyle diyorsanız da siz zaten sevgili değilsinizdir.
sevgili ile kavga etmek olağan bir şeydir; fakat önemli olan bu kavganın uzatılmaması ve uzlaşmaya varılabilmesidir. olay kişilerin birbirine duyduğu saygıyla alakalıdır, eğer iki taraf da birbirlerinin fikirlerine ve kişiliklerine saygı duyuyorsa zaten kavga bitmesi gereken yerde biter. bir önemli nokta da bu kavgaların ilişkiye zarar vermeyecek ölçüde tutulabilmesidir. eğer ki kavgalar kişilere zarar vermeye başlıyorsa ve her kavganın ardından köpekler gibi pişman olunup binbir dil dökerek özür dileniyorsa o ilişki uzun ömürlü olamaz. bu durum çok sürmeden iyice yıpranan taraf, karşı tarafa resti çeker ve gider.
kavga esnasında hissedilmeyen, kavga bittikten sonra gittikçe hissedilen bir acıya sebep olur. gece saatler ilerledikçe zaman geçmek bilmez, bu sessizlik git gide boğar insanı. acaba ayrıldık mı, benmi arasam omu arar yoksa gibi sorular cirit atar kafada. ama eğer haklıysanız kesinlikle aramamak gerekir aksi takdirde her kavgada araması gereken taraf siz olursunuz. kısacası çok zor bi süreçtir ruhunu sıkar insanın içini karartır hiç bi şeyden zevk almamaya başlatır insanı.
iç dinamiği aşağıdaki şekilde olan durum:
kavga bittiği an insanın içinden bir şeyler kopar, kopan şeyler yere yuvarlanır, düşer ve boşlukta yankılanır, can yakar. ağzını açıp bir şeyler söylemek istersin ama o lanet gurur yapışır yakana. ama dayanamazsın, bilirsin ister suçlu ol ister haklı onsuz yapamazsın. sonra bir şekilde ondan özür dilersin. aslında özür dilemene bile gerek yoktur, o anlar senin gözlerinden ne beter bir halde olduğunu. zaten sen de onun gözlerinde aynı bakışı görürsün. uzun sürmez eğer aşıksan kavgalar.
olması her iki taraf içinde arzu edilmeyen ,olduğundada her iki tarafın kendini kastığı sonra taraflardan birinin aşkının ağır basmasıyla imana gelerek yaratıcı gücünü kullanması halinde barışma girişim zirvelerinin yapılmasına sebep olan durumdur
ne şekilde olursa olsun huzursuzluk veren bir olaydır. kavga sonrası barısmak icin ilk adımı kimin atacağı da önemlidir, unutulmamalıdır ki sabırlı olup karşısındakinin adım atmasını bekleyen -belki o an farkedilmese de- hep kazanan taraf olur.
not: sidik yarışı yani kim daha çok sabredebilecek sorunu değil burda anlatmak istediğim, şöyle bir şey vardır ki, özür dilenen taraf zamanla kendini daha değerli hisseder, hep kendisinden özür dilenmesini bekler, bu nedenle ilişkide daha az üzülen taraf olur, yani o kazanır..