"Seni dostundan ayıran sözü dinleme. O sözde ziyan vardır, ziyan!" demiş kainatın en büyük ilim sahibi alimlerinden hz. mevlana. dostluğun yüceliği ve bakiliğine dair böylesine pek çok söz ve gerçekler mevcut iken ve her gün yaşamımızda dostluğun önemini kavratacak pek çok hadise istisnasız gerçekleşir iken; insanı tek bir sözü ile karanlıklarına itecek ve hayat ışığını söndürecek, üstelik sevgisi baki değil fani olan "sevgili" yi seçmek akıl karı mıdır? ancak dünyanın yüzyıllardır süregelen değişmez bir gerçeği vardır ki o da şudur:
çoğu zaman aklının değil de kalbinin sesine kulak veren insanoğlu her vakit dostun değil de sevgilinin peşinden sürüklenmiş ve gittiği bu yollarda da belirsizlik içinde pişmanlıklarının kurbanı olmuştur. ve böylece sürüp gidecek olan bir döngü içerisinde seçim yapmak mümkün müdür?
sevgilinin dost olmadığı varsayımıyla ortaya atılmış seçim. sevgilin belki de senin en iyi dostundur? her şeyi onunla paylaşıyorsun, derdini ona anlatıyorsun, birbirnizi anlıyorsunuz, birbirinizi seviyorsunuz e zaten bu yüzden sevgili olmuşsunuz.. ama yok değil mi artık.. sevgili dediğimiz şey artık o şey değil.. pardon canlar..
Sevgili>dost
Bunun aksini düşünen dost, dost değildir.
Tüm canlılar nesillerini devam ettirmek zorundadır. Dost karşı cinsten değilse, bu tıbbi koşullarda sevgili gelecek neslin mimarlarından biri olacaktır.
Sevgili+birey= aile
=> dost= aile dostu
sevgili-dost-sen. bermuda şeytan üçgeni. bu üçgenin içinde kaldıkça düşünceler yer değiştirir. kafa sevgiliye kayar, yaşanan anlar göz önüne gelir, sonra kafa dosta kayar, ulan biz ne adamlardık hesabı bi düşünce sarar. Mantıklı olan dosttur, sana hep destek olan, iyi gün değil kötü gün dostu olan odur. Fakat insan her ne kadar ben dostumu seçerim dediyse bile çoğu zaman sevgili galip çıkmıştır bu ikilemde. Bir zaman sonra terkedilirsin ya da dostunu satıp gittiğin sevgilin sana kazık atar, ayrılırsın. işte o zaman yanlız kaldığını anlarsın. bi bakarsın ki ne dostun kalmış ne de sevgilin..kapanışta bir klişe yazmak isterim sevgili yazarlar : sevgili geçici, dostluk kalıcıdır. saygılar.
gerçekleştirilmesi şart olmayan durumdur. saygı ve hoşgörüyle hwe iki insanla da yaşam sürdürülmeye devam edilebilir. mutlaka biriyle bağları koparmak gerekmez.
her seçimde olduğu gibi, böyle bir seçimin de bir kazananı bir kaybedeni olacaktır. mantıklı olan dost'u seçmek olsa da, özellikle lise çağlarında, akıl-mantık-kalp üçlemesi zaman zaman yer değiştirdiğinden seçimi yapmak biraz zorlaşacaktır. burada dost'un ve sevgilinin özellikleri devreye girmektedir. genelde sevgili ağır basar, nadiren de dostluk. sonra her şey unutulur, seçim ne olursa olsun, gerçek olan şudur ki: hayat kısa birisinin dostu da olsan sevgilisi de, yada hiçbir şeyi, sonunda bir gün herkes ölecek ve herkes kaybedecek...
dosta göre değişebilecek seçimdir. misal bir dostunuz vardır, asla gitmeyeceğine inanırsınız ve sevgiliniz onu istemediği halde çok güvendiğinizden onu savunursunuz sürekli. günün birinde sevgili gider. bundan bir süre sonra o çok güvendiğiniz dostunuz bir sevgili yapar ve sevgilisi sizden hoşlanmıyor diye yavaş yavaş soğur sonunda bir gün gider.. geriye sadece pişmanlık..
diyeceğim şu ki bu seçimi yapmanız gerektiğinde iyi düşünün. o dostunuz aynı durumda sizi seçer mi bunu tahmin etmeye çalışın. ona göre karar verin.
egosu gereğince seçim yaptıran insan ne dost olabilir ne de sevgili. çünkü seven insan sevdiği mutlu olsun ister, bu yüzden onu büyük değerlerinden alıkoymayı aklına bile getirmek istemez. ha sevgili her zaman bir adım önde olmak ister, ve bu konuda da ilişkinin boyutuna göre haklı olabilir. şöyle ki, bir gün evinizde aç kaldığınızda sizinle birlikte aç kalacak tek kişi odur çünkü. karnınızı doyuracak maddiyata eriştiğiniz zamana kadar kendi önündekini bile sizin önünüze koyacak tek şahıstır ve o yüzden de bunu hak eder. ama dostla sevgili arasında "seçim yapmak" mı? işte o kadar sizi önemseyecek bir insan gerçekten arada bir husumet ya da bir zarar veriş olmadığı sürece bunu istemez!!! bunu isteyen dost dost değildir, sevgili de sevgili.... ha ortada bir zarar veriş vardır, bir hıyanet, veyahut bir saygısızlığın ileri boyutu. o zaman da siz zaten haklıyı haksızı gözünüzle görür, ona göre hak edene hak ettiği davranışı sergilersiniz, hatta yeri gelir birini hayatınızdan bile çıkarabilirsiniz! ama kesinlikle bir yakışıksız durumu ortaya çıkaran vardır, ve onun suçudur bu. sevgilidir ya da dosttur demiyorum. birinden biridir, ve bu seçim o anki hataya göre yapılır.
durup dururken de bunlardan birini seçip diğerini silebilecek olan insan, diğerini hiç hak etmiyordur aslında.
genelde kızlar için sevgili, erkekler için dost şekilde son bulacak olan seçimdir.
işbu yazar dostunu seçerdi an itibariyle böyle bir seçim yapsa sevgili okuyucu.
hatta herhangi biri ile sevgili arasından da herhangi birini seçerdi.
işbu yazar ayrılığın eşiğinde gibi sevgili okuyucu, onu sallamayınız.
büyük konuşulmaması gereken durumdur. insan yeri gelir "dostum, kardeşim" dediği insandan kazık yer, yeri gelir o çok sevdiğiniz insandan. burada önemli olan nokta çok iyi kritik yapabilmek, ince eleyip sık dokuyabilmek.
Koy g'tune rahvan gitsin allah yaşatmasın böyle bir olayda seçim yapmamaya çalışın . . .
O mekanı terkedip güzel bir içki mekanına yada ilk olarak tekele uğrayıp sonra evde güzel bir zaman geçirmek ve orada düşünmek baya bir yardımcı olacaktır .
her zaman dostu seçerek sonuçlanması gerekir. sevgili iki gün sonra sana kazık atar ama dostun (burda gerçek anlamda dostluktan bahsediyorum) her zaman seni teselli etmek için yanında olur.
eğer sevgiliniz sizi kısıtlamaya çalışıyor
ve dostunuzla görüşmenizi istemiyorsa o ilişkiyi sağlık bulmak imkansız,
kimse kimseyi kısıtlamamalı evlenmiyoruz sonuçta, ilişki yani.