Muhteşem bir entrye konu olan duygu. Yüksel ve Babür entryleri çok güzeldi zaten. Bu sefer arşa çıkmış.
Ha bu arada Dilara farsçada "gönül süsleyen" demek.
Dil: gönül
Ârây: süslemek fiilinin geniş zamanı
isimle müsemma olmak başka bir şey. Yazar en temiz duygularını o kadar güzel ifade etmiş ki yüksel ve babür'ü inanılmaz bir şekilde merak ettiriyor. Bunun sonunda bu iki kişi hayal ürünü çıkarsa çok fena bozulurum. Gerçek ise zaten Tanrı, Allah, Yahve, Ra, Odin, Zeus adına ne derseniz deyin iki adama ve sevgisini en güzel şekilde ifade eden yazara verebileceği en güzel nimeti vermiş. Bu ikili hakkında bir yazı dizisi hazırlansa harika olur diye düşünüyorum.
Kötü senaryo: yazar kafasında yarattığı iki karakterle konuşan bir manyak çıkıyor. Abbooovv!
Okuduğum en güzel yazılardan birine konu olan duygu. Yazara mesaj attım. "Ben sadece yazıyorum, içimi döküyorum. Beğenenler de ilgiyle okuyorlar" dedi. Yüksel ve Babür gerçekmiş. Altından hayali kişilerin konu olduğu psikolojik gerilim filmi senaryosu çıkmayacak yani. Sağlıklı ve mutlu bir çocukluk dönemi geçirmiş bir insanın hayatta en çok sevdiği insanlara olan duygularını sanat eserine dönüştürmesinden başka bir şey değil.
Yalnız benim kafamda Yüksel ve Babür aşırı derecede karizmatik bir imaja sahip. Yani bilmiyorum böyle çok yakışıklı ama aynı zamanda şirin, sert ama babacan insanlar canlanıyor gözümde. Umarım öyledir.
insanlar çiçek gibidirler. Değerlerinin bilindiği yerde güzelliklerini açığa çıkarırlar. iki ağabey ve bir kız kardeşin dünya tatlısı olmakla birlikte çok asil ve efsanevi bağlılığını okuyoruz. Yazarın ve yazılara konu olan kişilerin ülkücü oldukları düşünülünce emine ışınsu ve galip Erdem'in arasındaki gibi kederde ve sevinçte ortak bir kardeşlik ilişkisi olduğunu düşündürüyor ama emine ışınsu olsaydı bu kadar derinlikli anlatabilir miydi doğrusu emin değilim. Osman oktay'ın kendini unutan adam adlı romanında bahsedilmiş biraz ama ben Yüksel, Babür ve kız kardeşlerinin arasındaki büyük sevginin çok daha derin olduğunu tahmin ediyorum.
Bence şu an ne yaşadıklarının üçü de farkında oldukları için onlar yaşarken anlaşılıyor. Ölseler arkalarından "vay be! Ne günlermiş!" diyenler olacak tabi ama dediğim gibi gayet bilinçli bir destana konu olduklarını bildiklerini tahmin ediyorum. Tam tersi Emine ışınsu, galip Erdem ve Dündar Taşer gibi isimler devlet dergisinde herkesin imreneceği bir dönemde yaşadıklarını çok sonra anlıyorlar.
Çok ama çok güzel bir yazı. Pek çok sevgi türüne benziyor ama hiçbirine benzemiyor. Diğer yazılardan yola çıkarak Yüksel sanki yazarın bütün hayatını kapsayan ve rol model pozisyonunda olan biri gibime geldi. Baskın karakter, idol, ayrıca babacan olması dolayısıyla gölgesine sığınılan bir ağaç gibi. Yazar için aile faktörü çok önemli olduğundan Yüksel daha ziyade babanın veya annenin kardeşi gibi daha büyük bir konumda sanki.
Babür ise yazarın aynadaki yansıması gibi. Evet yaşça o da büyük olduğu için abi konumunda ama birbirlerine çok benziyorlar. Yüksel yazarın aklını, Babür ise duygularını simgeliyor. Yüksel'den bahsedilirken saygı duyulan bir liderden bahsediliyor gibi hissediyoruz. Babür ise daha ziyade yan yana yürünen, sonsuz güven duyulan yol arkadaşı gibi. Yazar ikisine de çok bağlı. ikisine de Sonsuz bir sevgi duyuyor. Yüksel, Babür ve yazar hanımefendi puzzle parçaları gibi birbirlerini tamamlıyorlar. Mükemmel bir şey.
Sevgi: ifadesi zor, mutluluğu fısıldayan, üzüntüyü uzaklaştıran, bazen de tam tersi olan, herkesin arzuladığı narin ve kırılgan bir duygudur. Sevgi gerektiğinde kendini feda etmek, hasreti tadıp kavuşmaya dayanmak sabrıdır. Sevgi, onsuzken bile onunla olmak, yüreğinin bir köşesinde ikinize ait bir dünya kurup onunla yaşayabilmek hissidir. Sevgi kördür. Görmez, hisseder, hem de dilsizdir, duygular konuşur. Bazen de seni herkesten küstürür, yabancılaşıp bu dünyada yalnız kalırsın.
insanı ayakta tutabilecek ve varlığını sürdürmesine destek olacak en önemli faktör sevgi ve bağlılıktır.
Mesela öncelikli olarak sevgi ve bağlılık duyabileceğiniz varlıklar, eşiniz ve evladınız sonra da anneniz babanız ve kardeşleriniz olabilir. Aileniz ile geçirdiğiniz zamanlarda ki huzurun, mutluluğun size vereceği güç her şeyin üzerindedir.
Ya da bir sevdiğiniz vardır onun sevgisi ve ilgisi yaşadığınız her zorluğa rağmen sizi ayakta tutar.
Aileniz haricinde de hayatta sevgi duyabileceğiniz ve sizi mutlu edebilecek pek çok şey var mesela doğa sevgisi bunların arasındadır. Doyulmaz manzarası olan dağlar, ormanlar, göller ve denizler insana huzur verir.
Yine hayvan sevgisi de insanı mutlu eder ve yaşama sevinci verir.
Velhasıl genel olarak insanı, hayvanı, böceği, bitkileri yani tüm canlıları ve tabiatı sevmek gerek, bu insana mutluluk ve huzur verir.
Sevilen şey sanat da olabilir; müzik, sinema, resim, fotoğraf ya da tasarım gibi onlarca sanat dalı var, yani her insan hayatında kendisini mutlu edebilecek sevgi ve ilgi duyacağı bir meşguliyet edinebilir.
ama çocuklara verilmemesi gerekendir. ne sevgi isimli kadınlar gördüm gözlerinde sadece nefret, kıskançlık ve kin vardı. yüzlerine yansımıştı içindeki kötülük ismi anlamı yitirmiş kaçacak yer arıyordu..
çocuklara isim verirken özen gösterilmeli, mezar taşına kadar taşıyacağı bir ismin altında ezilmesin canlar, isimlere de yazık.