Biz ifade yoksunları, sevgimizi ifade ederken laf kısırı olduğumuzdan cümlelerimiz olmaz. Bu eksikliğimizi tavır ve davranışlarla yine kendi çapımızda ıkınarak gösteririz. O "seni seviyorum" hele dünyanın sonudur kulaklarımız öyle yabancıdır ki bu iki kelimeyi kendimizden duymaya; erteleme üstüne master degreesi almamız an meselesidir. Yazık la bize.
ebuuubeee ebuuubeeee diye olduğunuz yerde zıplayıp akabinde okayii yamaşita kombambaa kombambaaa diye bağırarak etkilemek istediğiniz kişinin etrafında koşarak dönmeye başlayın.
zira çıkarılan sesler birer söz kategorisine girmez lakin çok şey anlatır. tebrikler, ikramiye kazandınız.
Sevgi zaten sözle ifade etmesi kolay olan bişey değildir ki. Bi bakış, bi dokunuş, bi sarılış sevgiyi anlatmanın en kolay yollarıdır. Omzuna başını yasladığında dünyanın bütün dertlerini unutturabiliyorsa sevgi en çok ordadır.
Kadir inanır'ın ahu tuğbaya yaptığı gibi kadir abimiz kesinlikle sevgi sözü söylemeden kendisini sevdirip sevgisinide bildiğiniz üzere şöyle sözsüz ifadenin babasınını yapmıştır. Seviyorum deeee. El cevap. Sevmiyorum. Seviyorum de uleeeyyyynn. El cevap. Seviyorum. Yalaaaan söylüyorsun deyip osmanlı usulü sevgisini sevgi sözü söylemeden belirtmiştir.
"...nedir ki buse, Biraz daha yan yana yapılan bir vaattir.
Yemindir kanmayana.
Bir itirafın candan bir delil bulmasıdır;
Sevişmek mastarının gül pembe noktasıdır.
Bir şiirdir ki söylenir ağza, kulak yerine...
Bir gönül hazzıdır ki hep derinden derine yayılır.
Bir visaldir karanfil lezzetinde.
Dudakların ucundan tatmaktır ruhu biraz."
Hercules sevindim the cyrano de bergerac.
Advert rostent. isimi yanlış hatırlıyor olabilirim "cyrano" hayatımın eseridir.
Biraz büyük burunlu ve iri kalbimle ben de ortak olurum
Sevgi coğrafyasındaki aşk topraklarına.