Bugün önce beni kendine çekip sonra reddeden kızın söylediğini duyduğumda bana dünyanın en saçma cümlesi gelen hede. Ulan 6 aydır emek veriyorum daha bir kere adımı söylemedin bırak adımı söylemeyi bir merhaba demedin vicdansız.
Beni gördüğünde yüzünü buruşturdun o yüz ifadesi yüreğime kaç kere saplandı haberin var mı senin? Kaç gece uyuyamadım kaç gün seni düşünmeden bir saniye geçirmedim be insafsız. Üzülme kirilma diye kendi doğrularımdan vazgeçtim gururumu ayaklar altına aldım sevgi için. Sen yine yüzünü buruşturup öküz bakışı attın bana. Pes etmedim gözlerinin içine baktım hep. Ben gözlerinin içine bakarken sen hep farklı yöne baktın başkalarından bahsettin yanımda. Kalbimin yüzeyinde alan kalmadı oklardan. Kendi halindeki neşeli adam gitti sacmasapan bir insan oldu bu adam 6 ay. Oysa bana zamanında yaptığın kahvede senin isminin harfleri çıkmıştı ya hani. Dünyanın en mutlu insanıydım o gün sonra mutluluk nedir unuttum. Artık tam kendi kendime demiştim istemiyor seni iğne ucu kadar sevmiyor işte rahat bırak hayatını yaşasın ben severim kendi içimde sonra oklar çıkar bir bir normalleşirim unuturum diye. " Sevgi emek ister"miş. Kaç asır daha emek vermem gerekiyor acaba?
filmin sonunda asya sevdiceğiyle iç sesiyle konuşur;
sevgi neydi?
sevgi iyilikti, dostluktu
sevgi emekti.. ve o mahsun bakışıyla bilinmezliklere yol alır.
sevginin aşk ile karıştırıldığı,özverinin yerini bencilliğin aldığı günümüz ilişkilerinde çoğu kimsenin yalnızlık bunalımlarında sürüklenmesinin nedeni..ne aile,ne arkadaş nede kadın erkek ilişkilerinde emek harcamak eski moda bir davranış değil,mutluluğun anahtarlarından biridir.