--spoiler--
Vazgeçtim bu sefer sevdadan,
Belki "seni seviyorum" diyebilirdim;
Ne kadar doğru olurdu ama
Vazgeçtiğim sevdadan
Vazgeçtim bu sefer sevdadan,
Gözlerinden;
Gözlerinde kaybolmaktan,
Belki yolumu bulabilirdim
Ama ne kadar doğru olurdu
Vazgeçtiğim sevdadan. *
--spoiler--
kimse severken vazgeçmek istemez ama o şeyi sevdiğiniz için büyük acılar çekiyorsanız yerinde bir davranıştır yani bir nevi kâr zarar ilişkisidir, zarar çok büyük olduğunda kişi içindeki güzelliklerle iflasını ilan eder ve severken vazgeçer.
iki şekli olan bir durumdur..
ya karşındaki seni sevmez hep umarsın sever diye ama bakarsın yılların geçiyor ve boşuna bekliyorsun o zaman bir durur kendine gelirsin ve vazgeçip yoluna devam edersin.. devam ettiğin yol boyunca bilmem kaç kez gelecektir aklına ama kabullenirsin zamanla acımaz canın..
ya da sen seversin karşındaki de seni sever ama sevgiliden daha kutsal bir sevgiyle bağlı oldukların için vazgeçersin sevginden..
severken vazgeçmek kapkara bir zindana mahkum olmaktır. yaşarsın ama umutsuz. nefes alırsın ama anlamsız. acının taze olduğu zamanlar zordur. elin telefona gider sürekli. ama tutarsın kendini. ağlarsın. sessizce içine akar gözyaşların. ne kışın ayazı umrundadır ne de yazın sıcağı. keşkeler sarar tüm benliğini. anlamsız sözler. bir de nefret sarar içini sevgine eşit. sevginle paralel.
yüreğinin sızısını dindirmek için başka işlerle meşgul olursun. yeni birini bulursun, yeni bir kitaba başlarsın. hatta yeni bir şehrin özlemine katlanırsın hiç düşünmeden. toplarsın pılını pırtını her şeyi geride bıraktığını sanırsın. unuttum dersin. yeni bir başlangıç yaptım. hep de yep yeni, tap taze. gülersin bir süre. içinde küllenmeye başlar birçok şey. aslında sen öyle zannedersin. görmezsin kabuğun altında kanayan yarayı. sızısına alışmışsındır çünkü. allahım ben ne umursamaz ne gerçekçiymişim meğer. hatta ne aptal ne safmışım, gözlerim körmüş meğer diye düşünrsün. çaresiz. boş , bomboş.
duvarlar onu sana anlatır, gözlerini kapatırsın görmemek için hayalini. kulaklarını tıkarsın tüm çığlıklara. ne bir melodi duymak istersin ne de bir koku. hayat güzel, hayat laylaylom. oh be o da neydi öyle? işte özgürlük bu. ağlayan kız yok artık, üzülen kız mı? artık o bambaşka biri. dünya ne genişmiş meğer ve ne küçükmüş meğer.
yıllar sonra her şey biter. tüm o çalkalntılar durulur. sen büyümüşsündür, içindeki özlemle beraber. derken bir gün dönersin yine ait olduğun şehre. gözlerin onu arar. her şeyde onun adı geçsin istersin. aradıklarını bulamamış, bekledikleri gelmemiş içi boş bir insan olarak eskiye dönersin yeniden. başladığın yere geri dönersin be. ne ağlıyorsun artık? severken vazgeçmek ne mümkün. kandırma artık kendini kandırma!!!
sevginin hak etmeyende vücud bulması ve karsılığınında alınamaması durumunda, istemeyerekte olsa yapılan eylemdir.
sevdiğin kadar sevilmez, doyurduğun kadar doymaz, eksik kalırsın, sonunda vazgecersin.
bir başlangıcı mı yoksa sonu mu temsil eder "severken vazgecmek"? bir son; çünkü sevilen artık sevilmekten yoksun bırakılması gerekir senin tarafından, sevilen artık senden yoksun bırakılması gerekir, sevilen artık sevilmemesi gerektiğini bileceği gerçekle yüz yüze burun buruna gelmesi gerekir ki bir son olabilsin. bir başlangıç ;çünkü sevilenden ayrı sevilmeye layık daha bir çoğu vardır hayatta, sevilenden ayrı sevgini bilen sevildiğini hisseden birileri vardır hayatta, sevilenden ayrı sevgini bilmekten başka karşılık verecek sevgiyi karşılıklı bir aşka dönüştürecek birileri vardır.işte yeni bir başlangıç olur o zaman.
Vazgeçilmesi gereken bir sevgi vazgeçilmesi gereken bir sevilen olmasın hayatınızda.Bir başlangıç ve sonla devam etmeyin bu yaşama yoksa hayata benzer: bir başlangıcı ve sonu olan bir hayata.
sıçarken vazgeçmekle aynı şeydir. zira artık sıçmışsınızdır yada hali hazırda sıçıyorsunuzdur vazgeçseniz dahi ortamı temizlemek biraz zaman alıcaktır. yapılan hacet in büyüklüğü yada küçüklüğüne göre bu zaman uzar yada kısalır. *
--spoiler--
bir gün anlayacaksın
neden sessizce gittiğimi
senden vazgeçmek uğruna
nasıl bir savaş verdiğimi
mevsim kış olur hani bir yudum güneş bulamassın
sonsuz uçurumlardaki çiçeklere dokunamassın
her sabah bir sayfa daha eksilip gidiyor ömrümden
gönlümün yıkıntılarında can çekişiyor umutlarım
ellerimde acı var ellerini tutamam
kıyamam kıyamam sana
yollarımda ayaz var yaklaşma yollarıma
kıyamam kıyamam sana
karanlık gecelere ortak edemem seni
kıyamam kıyamam sana...
--spoiler--
vazgeçersin artık dersin artık düşünmeyeceğim, sevmek istemiyorum lanetler okursun. kimi zaman dalarsın, kimi zaman dağ başları kadar yalnız hissedersin kendini. belki ağlarsın, ama öyle gözünden yaş akmasından bahsetmiyorum kalbinden bir şeyin koptuğunu düşünerek ağlamak dediğim. sonra affetmeyi düşünürsün ama biraz sonra dersin ki yar dediğin muradı muradında seni bırakıp gitmeyecek. hep yanında, geceyle karanlık gibi, yıldızla hayal gibi. dudağın istemsiz şarkılar söyleyecek. sesleneceksin sesleneceksin işitmeyecek sonra ağlayacaksın ama hatırlayacaksın ölüleri göz yaşı diriltmez ölüler ses işitmez. anlamaya başlayacaksın yavaş yavaş vehminde sadece gölgesi kalmış. onu yokluğunda bulduğuna inanacaksın. istemeyeceksin artık onu. ta ki bir yerde karşına çıkıp aradığın o gözlerle sana yıldızlar gibi göz kırpıncaya kadar...
Vazgeçtim gözlerinden!... Vazgeçtim sözlerinden!...
Bir ah de yeter...
Sessizce kimsesizce...
Gönderdim dudaklarımı...
Öpme al yeter...
hiç tanımaz tenim ellerini...
Bilmez yüreğim bilmez yüreğini...
Ah bu koku bu ten bu dokunuş...
Ah bu delilik sarsar bedenimi... Yok olma anıdır simdi...