karşılıklı bir kandırmacadır bazen. hiç anlaşamazken, uyuşmazken (hatta sevemezken) değil bir ömür, bir sonraki hafta bile beraber olunacağı belirsizken, sevgi sözcükleri söylemektir. kaypakça ve yavşakcadır aslında. kullanımlık, limitli sevgilerdir. yeri gelir taze biter, yeri gelir yenilenir. ama yalnızca yalan ile beslenir.
bazen "benim bu insanın yanında ne işim var." diye düşündüren bir durumdur.sevmediği halde yanında bulunmaktır.boş vakitlerinde yapacak bişeyleri olmayanların yaptığı bir davranıştır.
o an için daha iyi bir alternatifi olmadığından günü geçirme amaçlı yapılan eylemler bütünüdür. karşısındakine ayıp değil midir? evet, ayıptır hem de çok!
sevmediğin birini seviyormuş gibi yapıp, duygularıyla oynamaya hatta belki de hayatta yapılacak en kötü şeylerden biri olan umutlarını düşlerini çalıp kirletmektir.. kimi zaman vicdanının sesini durdurmak isteyen insanlar yapmaya çalışır bunu büyük oyuncu değillerse başaramazlar durdurmaya çalıştıkları vicdanları daha çok sızlar çünkü.. kimi zaman ne vicdan ne de başka bir şey dinler bu iğrenç rol.. çünkü düşünmez insan bir gün benim başıma da aynısı gelir mi diye hesaplamaz.. sadece başkalarının duygularıyla oynar gönlünce.. ama bilmez ki duygular vardır kirletilmemesi gereken, bu duyguları kirleten insanlar vardır bir de köküne kadar kirlenen..
anlaşıldığı zaman sever gibi yaptığınız kişinin uğrayacağı yıkımı düşünüp yapmamaya çalışmaktır. yapmacık tavırlarla insan nereye kadar yaşayabilir, nereye kadar sabredebilir karşısındakine? eninde sonunda sever gibi yapamamaya başlanılacak ve bir kişi üzülecektir.