seven tears are flowing to the river
and six of 'em are mine:
und ich kostete den fremden saft,
der sich mit meinigem vermengte,
um zu deuten in ihm jene kraft,
die an so viele ich verschenkte.
und freud war er in meinen mund
und ich stìrzt' in tiefe see'
und es schmerzt die alte wunde,
die geifernd lacht in all dem weh'.
doch als die flut sein leichnam barg,
nachdem er tr¤n' verlor, sechs an der zahl.
das wasser ward zu seinem sarg,
eine sieb'te sich ergo ,... aus qual.
und als der flu die tr¤n' geleitet,
hin zu ew'gen meer,
ward ihm endlich lieb' bereitet.
doch das er wei wohl nimmer mehr.
und kænnt die zeit verkehrt nun flie en
und sei nur traum der ganze schmerz,
wird er um sie die arme schlie en
und liebe sei um beider herz...
yedi gözyaşı nehre akıyor
altısı benim
ve ben benim gözyaşlarımla çoğalan yabancı suyu içtim
hediye aldığım her güçle onu açıklamak için
ve o benim cesaretimle eğlendi
ve derin denizde boğuldum
ve bu benim eski yaralarımı acıttı
her acımada güldü
bununla birlikte sel cesedini aldı götürdü
hayallerimi yitirdikten sonra altı rakamıydı
bu onun tabutu oldu
bir yedi işkenceden aktı
ve bir akarsu olarak hayal onu denize akıttı
sonunda ona bir sevgi hazırladı ancak
o asla daha fazlasını bilmiyordu
şimdi zaman akarak işleyebiliyordu
ve hayal acıdan ibaretti
ona kollarını kapatmıştı
sevgi her ikisininde kalbindeydi....