internette yapılan yorumlardan gaza gelip, kısmen hayal kırıklığına uğrayarak izlediğim filmdir. will smith'i zaten beğenmem, ama önyargılı da olmamak gerek, sonuçta necati şaşmaz oyuncu olmuşsa, her oyuncunun doğru projelerde yıldızı parlayabilir. nedir hacım will smith'in dram oynayacağım diye film boyunca suratındaki küçük emrah ifadesi? dram oynuyorsun, psikolojisi bozuk, vicdan azabı çeken, intihar etmeyi planlamış bir karakteri oynuyorsun, sırf ağlamaklı yüz ifadesiyle böyle güzel senaryolu bir film tamamlanabilir mi? tamamlanabiliyormuş. konu çok iyi, biraz ağdalı işlenmiş, fazla uzun, yorucu diyaloglar, sahneler olmasını dram filmi olmasına bağlayabiliriz. crash, 21 gram tadında çekilseydi çok daha etkileyici olabilirdi. sonuçta iyi bir konu yakalanmış ve işlenmeye açık. ancak özellikle yan roller sayesinde zaten sonunu tahmin edebildiğiniz filmi ilgiyle takip edebiliyorsunuz. senaryonun gücü ve filmin çatısının iyi kurulması nedeniyle will smith yırtmış ve hayatının filmini oynamıştır. yoksa bir numarası yok. o rolü örneğin bir edward norton'un oynadığını hayal ediyorum, uykusuzluğun, stresin, moral bozukluğunun, ağır iç hesaplaşmanın, hayatın anlamını yitirmesinin anatomisini çok daha iyi sergilerdi.
son zamanlarda vizyona girmiş en duygusal film. filmi izlerken bilmece çözüyormuş hissine kapılıyorsunuz. son onbeş dakikaya kadar normal tempoda devam eden film son onbeş dakikada sizi mahvediyor. ayrıca will smith' in oyunculuğu şapka çıkarılacak cinsten. repliklere hiç gerek yokmuş. will smith zaten mimikleriyle her şeyi anlatmış.
güzel bir film olmuş ama will smith'i daha farklı bir hikayeyle sinemada görmek daha güzel olurdu sanırım.daha ilginç bir hikaye olsa daha güzel olurmuş.herşeye rağmen , anlamlı bir film.
Will Smith ve Gabriele Muccino'nun çok iyi iş çıkardığı harika film.
ilk başta anlaşılmaz geliyor ama sonunda anlıyorsunuz.
--spoiler--
ince birkaç detay var filmde.
ilki, ki muhtemelen herkes de farketmiştir, eşiyle yolculuğu sırasında tim bireysel hatası sebebiyle kazada ölen 7 kişi için, gerçekten ihtiyacı olan 7 kişi bulup onlara organlarını bağışlamıştır. zaten çok sevdiği eşinden sonra hayatın pek de kıymeti kalmamış ona göre. kardeşi "ben thomas"ın adını ve makamını kullanarak ihtiyaç sahibi 7 kişiyi bulmuştur. bu tespit dikkatsiz arkadaşlar içindi...
ikincisi, emily ile birlikte olduğu gece, dışarı çıkıp, yağmurlu havada hastaneye doğru koştup Doktor Briar'la konuşur; sırf yeniden hayat bulduğu emily ile hayatına devam edebilmek için. yani aslında bir an vazgeçmiş ölmekten. ama şansın %5 olduğunu öğrenince motele döner ve intihar eder.
üçüncüsü, filmin sonuna doğru, emily'i aslında tim'e ait olan kalbinin atışlarını duymak için yıkanırken küvette kulaklarını suya sokuyor.
içimi acıtan diğer motif ise Woody Harrelson'ın oynadığı Ezra Turner karakteridir. filmin başında, tim'in denemek için yaptığı o kadar hakarete rağmen oldukça sakin ve hoş görülü davranması çok etkileyici.
--spoiler--
Son zamanlar çıkan kaliteli filmlerden birisi... konusu sıradan değil ayrıca.
anlamadığım yönleri olan, ilk yarısı sıkıcı, ikinci yarısı ağlatan güzel film.
--spoiler--
bu will'in kardeşi şimdi akciğer kanseriymiş ya. ona kim verdi akciğerini? sonradan bu kardeşi, will'in, akciğerlerinden birini başka bir kadına verdiğini söylüyor. e o zaman bu kardeş nasıl yaşıyor? ne oluyor?
will, 7 kişinin ölümüne sebep olmuş. peki bu sonradan yardım ettiği 7 insanı nerden seçiyor, bunların özellikleri neler? kafadan 7 kişi mi bunlar, ne özellikleri var da will bunlara yardım ediyor?
bir de, will'in karısı nerde lan? o da mı öldü o kazada?
--spoiler--
evet sanırım oturma organımla izlemişim filmi. benim suçum değil ilk yarısında filmin uyuyordum*.
kurgu & işleniş açısından son dönemlerde izlediğim en iyi ikinci film. sinema sezonu olarak bakacak olursak slumdog millionaire pek tabi birinci sırada gelmekte. diğer yandan seven pounds'a bakılacak olursa filmin final sahnesine kadar olayların birbirinden bağımsız geliştiğini gözlemlemek pek zor değil fakat final sahnesinde tüm olayları birbirine bağlamak da sanırım böyle bir senerist & yönetmen dehalığı ile mümkün olur.
balıklardan, Ezra turner'dan, Emily posa'ya ve hatta Dan'ı aradığı "vakit tamam" sahnesine kadar son derece başarılıydı, mutlaka izlenmeli.
diğer yandan torrent olarak izleyip, yorumları okuduktan sonra bende mi bir şey var yoksa bilgisayar'ın azizliğine mi uğradım diye düşünmedim değil. malum ağlamayan insanların bile gözlerinden yaş geldiğine göre sorun bilgisayarda.
bir insan bu kadar mı güzel güler, bir insan bu kadar mı güzel ağlar? ve bir insan bunların ikisini de yaparken bu kadar mı can acıtır?
yazmak istiyorum, yazamıyorum... ama bir şekilde anlatmam da lazım, nasıl olacağını ben de bilmiyorum. tek kelimeyle enfesti. nefes kesiciydi ve nefesinizin kesildiğinin ancak "o" sahnede farkında oluyordunuz.
filmin en başındaki olayları, diyalogları anlamlandıramasanız bile will smith'in mimiklerini, bakışlarındaki o ışığı, dudaklarının kıvrılışını ya da büzülüşünü izlemek dahi yetiyor. ve bunu salt feminen duygularımla söylemiyorum. öyle insancıl ve öyle güzel ki bütün bunlar. erkek ya da kadın; izlerken hayran kalacaksınız. tıpkı filmin geneline hayran kaldığınız gibi.
will smith oynadığı için insanların tolerans gösterip sonuna kadar izlediği filmdir. Bütün mesele son dakikalara saklandığından izlenmesi zordur. ancak sinemaya verdiğiniz paraya acımayacağınız kuvvetle muhtemeldir.
fevkaladenin fevkinde olan eser. film boyunca ulan böylemi acaba diye düşünürken biraz sıkılsanız dahi filmin son 15 dakikasında bütün taşlar yerine oturuyor ve kendinizi akıllı ilan ediyorsunuz. şiddetle ve hiddetle tavsiye edilebilecek bir filmdir efendim saygılar.
aldığı her rolü kotardığı aşikar olan will smith'den, başlarda nefrete kadar uzanan kötü duygular hissetmenize yol açan film. ancak filmin ilerleyen kısımlarında yapbozun oraya buraya "fazlasıyla" dağıtılmış parçaları biraraya gelince, hem filmdeki karaktere, hem de oyuncuya hayranlık duymanız kaçınılmaz oluyor.
izleyiciye fırından yeni çıkmış tazelikte yepyeni bir intihar yöntemi sunan, vicdan azabını susturmak için insanın ne işlere kalkışacağını şahane bir şekilde anlatan film.
konusu ne, filmden biraz bahsetsene gibi soruların cevabı verildikten sonra izlenilesi kaçacak olan, sorana dram deyip geçilip daha sonrada izlenildiğine pişman olunmayacak mükemmel filmdir.
Harika bir sona sahip olan , duygulandıran film.ilk başlarda ne yapıyor lan bu adam deseniz de sonradan jeton düştüğünde sizi derinden etkileyecek sahnelere sahip olan bu filmde Will Smith her zamanki gibi kendine hayran bırakmıştır.itiraf ediyorum filmin ilk başlarında sıkıldım falan da son yarım saat beni baya bir etkiledi.Helal olsun ne diyelim.