ölüp ölüp dirilmektir arkadaş. beyninin sinyal vermediği andır. karnında erimiş bir kurşun kütlesiyle boğuşmaktır. dünyanın en zor şeyidir. imkansız gibi görünen her şey o andan sonra zaten sizin için çocuk oyuncağıdır. söylediğinizde bir kuş kadar hafif, mir miyör kadar sarhoş ve bir çocuk kadar mutlusunuzdur. yeniden doğmuşsunuzdur çünkü artık o kütle yok olmuştur karnınızdan ve sadece siz sevdiğiniz bir de bütün dünya vardır. bütün dünyayla başa çıkmak kolay gelir sevdiğiniz de sizi sevdiğini söylediği vakit, e o halde nedir sevdiğini söylemek, dünyanın en kolay işidir, herkesin yapması gerekendir, sonunu bilsen de bilmesen de yapacağındır.
Dün sabaha doğru basıma gelmis olaydır. Sevmek bunu söylemek çok güzel olması gereken bişey. Ama söledim reddedildim iyi mi oldu güzel mi oldu yok bok gibi bisey oldu özgüvenim acayip azaldı . E şimdi de kalktım geldim sabahın köründe parazitoloji dersine " kesin konağı kedi olan toxoplazma nın sexualitesi" ni dinliyorum. Niye mi? Sırf işte reddedildim ama bu beni yıpratamaz diye yalan söylemek için hareketlerimle. Yıprandım mi hem de nasıl. Pişmemiş etten gelen toxoplazma dan bile çirkin hissediyorum kendimi.
Eğer bir kızsan ve bir erkeğe onu sevdiğini söylersen mutsuz son kaçınılmazdır. Seni seviyorum dediğin anda sana karşı biraz da olsa sempati duyuyorsa bile mutlu olur hatta anlatılamıcak kadar mutlu olur amma velakin belki 1 belki 2 hafta sonra " nasıl olsa onu elde ettim " düşüncesine kapılacaktır. Bunu yaşamak istemiyosanız söylemeyin arkadaş söylemeyin söyleyip de sabahlara kadar ağlamayın, gece yatarken onu hayal etmeyin ve sabah uyandığınızda aklınıza ilk o gelmesin sonradan pişman oluyor insan öyle bir pişman oluyor ki oluyor işte ama elden ne gelir olmuş bir kere ne geri alınabilir nede tekrar yaşanabilir artık söylenecek birşey yok tek bir tavsiye verebilirim size " geçti Bor'un pazarı sür eşeğini Niğde'ye "
kimseye yapmadığımdır, yapmam da. sevgimi içimde yaşarım; belli etmemeye çalışırım. anne- babama bile böyle lan bu. seviyolarsa gelsin söylesinler valla, o kadar cesaret yok bende. bu arada handikaplı monaco yazacam haftaya. şimdiden belirteyim dedim.
cesaret meselesi değil aslında. sevmek başlı başına güzel bir duygudur evet ama söylememek daha güzel bi duygudur. içinde yaşayıp, içinde tanıyıp, hayallerinin en dibine girip çok sonra bütün kurduğun hayalleri, düşüncelerini, onu ve ona olan aşkını düzgün kelimelerle seçip anlatmak tarifi olmayan duygudur. tek sorun en kötüyü düşünememektir.
birşeyleri söylemeden önce reddedileceğini, seni anlayamayacağını, belki artık onu hiç göremeceğin gerçeğini kafanda oturtup söylemek mantıklıdır ki hayal kırıklığına uğramayasın.
mal mısınız lan insan sevdiğini söyler mi ? sakın ha böyle bir hataya düşmeyin herşeyi sevdiğinizi söylediğiniz zaman kaybedersiniz, büyü bozulur götler kalkar sakın ha demedi demeyin seviyorsanız bile söylemeyin.
sevdiğini söyleyen sevgiliye karşılık olarak zoraki söylenmiyorsa ve söylediğinizde alacağınız ben de karşılığının samimiyetine eminseniz muazzamdır. söyledikçe söylenesi gelir.
Bazen bir şeylerin sınır noktasına geldiğiniz zaman kendinize şu kuralı koyabilirsiniz. " bundan sonra aşık olacağım kişiye ona olan duygularımı söyleyeceğim..." Aslında hani bazen yaşanmadan anlaşılmaz denir ya o duygulardan biridir. O an vucudunuzda hiçbir ağrı yokken sapa sağlam bir insanken heryerinize ağrı girer. Saatlercede geçmez. Soyledikten sonraki huzur ise bam başka bir şeydir. Siz siz olun sevdiğinizi karşı cinse söyleyin.benim kadar korkak bir adam bunu becerdiyse onunuzde hiçbir engel yok demektir.