Sevdiği insani bir omur boyu bekleyen atalarimiz eski neslimiz varmis. NItekim toplumumuz kulturel bir dezerformasyon yasadigi icin bu sure ne yazik ki 1 ay en fazla 1 seneye kadar dusebiliyor. BUndaki asil sebebplerinden birinin de tuketici toplum bilincini kafamıza dayatmalari oldugunu dusunuyorum consume obey die mottosu malesef ki bekleme suresini azaltmakta
inandırmak için tüm yolları denersin. ama baktın olmuyor neden bekleyip hayatını üzgün devam ettireceksin ki. O senin bu üzgün halini bilip de merhamet etmeyeceğine göre (istemiyor çünkü) sende yoluna bakacaksın. 7 milyar insan içinde 1 kişi yüzünden yıllarca beklemek veya hayatı üzgün yaşamaya değer mi ? Değmez tabi.
Beklemenin tanimina gore degisir. Uzakta olan sevgiliyi mi bekliyoruz yoksa bizi sevmeyen birini mi bekliyoruz? Birinci soruya omur boyu evet ikinci soruya beklemem bekletirim.
Bu sorunun cevabini bulana dek. Bu sorunun cevabi da ayni zamanda bu sorunun cevabının bulunmasi olacagi icin paradoks yaratmis olurduk. Yani cevap sonsuz.
Zaman bir insanın en kıymetli hazinesi gerçekten zaman en kıymetli hazinesi yardan da evlattan da daha kıymetli.
Evlat, insanoğluna bu dünyada oylansın diye lutfedilen bir nimet.
Gün gelecek annenin evladindan kaçtığı vakit çatacak ve o an insan oğlu evladın da kadının da geçici olduğunu anlayacak. Ve en büyük hazinenin zaman olduğunu görecek.
Sen bekleye dur giden en kıymetli sermayenden. Git kitap oku, sanat yap, tefekkür et. Bilime ada kendini.