Hiçbir şey yapmadan beklemek eşşekliktir.
2 yıldır bekliyorsan arayıp seni hala bekliyorum diyeceksin.
10 yıldır bekliyorsan yanına gidip haberin olsun seni bir ömür bekleyeceğim diyeceksin. Yoksa ne bilsin senin beklediğini MK.
Bazen kaç yıl olacağını bilmeden bekliyor insan. Çünkü biliyor ki günün birinde gelecek, tekrar bir arada olacaklar, inanıyor. Öyle bir seviyorsun ki o günü dört gözle bekliyorsun. Kaç ay, kaç yıl olacağı umrunda olmuyor. bekleyişin ömrün boyunca sürebilir, olsun. belki de hiç gelmeyecek, bilemiyorsun ki.
Ben ayrılığımızdan sonra 'elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak.' diye diye yıllarca bekledim, inanıyordum çünkü tekrar birleşeceğimize , her şeye rağmen. Hiçbir önemi yoktu 3 yıl, 5 yıl, bir ömür. Çünkü gerçekten seviyorsan zaman sevgini eksiltmiyor. Bu bekleyişimin boşuna olduğunu söyleyenlere kulak asmadan, hep inanarak bekledim.
bekleyişim, inanışım boşuna değilmiş. artık birlikteyiz, hem de eskisinden daha güçlü, daha sağlam.
Şimdi sıra aynı şehri, aynı evi, aynı geceyi, aynı sabahı paylaşmayı beklemekte, bu sefer birlikte hem de.
Olsun, içinde o olunca beklemek bile çok güzel.
1 ay falan.
Vakit bekleyecek vakit değildir, bu sevdicek nerede ne yapmaktadır?! Hadi bizden korkmuyorsa gelecek yavrucaklarımızdan da mı korkmamakta ve utanmamaktadır?!
ben senelerce bekledim. ama kiloluydum ve beni güzel bulmuyordu. sonra kilo verdim tarzımı değiştirdim derken bana yazmaya başladı. ve bana kilo vermişsin güzelleşmişsin dedi hoşuma gitmesi gerekirken zoruma gitti. ben değişmedim ki aynı patavatsızlıklarımla düşüncelerimle fikirlerimle ben yine bendim. ama o beni tanıdığı için değil güzel olduğumu düşündüğü için yazmıştı. üzgünüm ama bu kadar sığ bir adamla birlikte olacak kadar da aptal değilim.
Sevdiğim beni sevdiğinden emin olduğum ve
hali hazırda yaşadığım durum, gerçi bu ara onun işlerinin yoğunluğu ve benim bir başka şehirde daha ikametim olduğundan dolayı, ortak evimizde birbirimize ayıracağımız zamanın özlemi (ikimizde bekar insanlarız başka bir fikir gelmesin aklınıza) ve o zamanları yaşamanın keyfini de süren bir insan olarak, tünelin ucundaki ışığa bağlı durum..
Ne kadar sevgi, o kadar beklenebilir, bunun süresi yok..
Herkes beklemem demiş, çoğunluğa uymayı sevmem ama ben de beklemem. Herkesin kendi hayatı var, kimsenin kaprisini çekemem. Yarın yaşayacağım belli değil maganda kurşununa kurban gidebilir ya da kafayı kırıp intihar edebilirim seni niye bekleyeyim amk, neyin bu kadar özel?