en zor hallerden biridir, her insan duygularını istediği gibi ifade edemez. ayrıca şöyle de bir durum vardır ki, ne kadar anlatırsan anlat karşındakinin anladığı kadarsın...
araya dudak ucundan değil gönül bağından bir köprü kurulması durumunda hissettirememek mümkün değil gibidir.
hissettirebilmekten önce hissetmek önemlidir. sevmenin ne olduğunu bilmeyen bir zihniyetin sevdim sanmasıyla başkalarının duygularıyla oynamadan önce hissedebilmesi ve inandırması gereklidir sanırım.
önce kişiye hissettirmesi için bir şnas verilmelidir ya da karşı tarafında sevdiğine dair bir kaç ip ucu.zira karşıdaki kişiye küfür ederse..ne diye hissettirmeye çalışsın ki sevgisini.
zor iştir karşındaki beni niye seviyosun ki diyebilir. biz neyiz ki yani ne alaka diyebilir ruhsuz duygusuz birine aşık olmuş olabilirsiniz. onun için her zaman hissettirmek iyi bir yol değildir sessiz ve derinlerden ilerleyiniz.
aptalca veya dalkavukça sözler aşırı sevginin belirtisidir, (bkz: aşkta elinin ayağına dolanması sendromu), maalesef sevilen kişi bunu hep yanlış anlamıştır, hep de öyle anlayacaktır, değişmez bir kuraldır bu.
sevdiğini hissettirebilmek en zorudur bir ilişkide. ona güvendiğini hissettirebilirsin, onsuz ne kadar kötü hissettiğine inandırabilirsin ama sevdiğini hissettirmek.. işte en zoru budur. sürekli ikilemlerin olur kendi içinde. acaba sevdiğimi anlasa benden uzaklaşırmı, acaba hakediyo mu sevgimi gibi. ama aslında düşünmen gereken gerçekten istiyor musun bu duygunu sonuna kadar kullandırmayı? kullanmak dedim biraz itici gelmiş olabilir ama kullanırlar, sende kullanırsın, bende kullanırım. herkes kullanır bu duyguyu. ya seni sevdiğinden emin olduğun birine aç bu duygunu ya da bırak kapalı kalsın kimse sevdiğini hissettirmedin diye seni hapse atmaz.
En az sevmek kadar önemli bence
Seviyorum, değer veriyorum, önemsiyorum, bunları herkes söylüyor
Yahu madem öyle ben neden hissetmiyorum? Madem böyle madem “aşıksın” ben niye bunu fark edemiyorum
Ben niye boş konuşuyormuşum gibi hissediyorum, niye ilişkiyi ittiriyor gibi hissediyorum. Niye ben itmezsem ilişki biticek gibi hissediyorum ve ben aramadığımda/yazmadığımda bunu gözlemliyorum?
Yani biz kadınlar basitiz zaten, gidip sana dağları del yol yap demiyorum ki. Bana hissettir diyorum. Sana rahatsızlıklarımı söylediğimde bana kulak ver, saçma abartıyorsun diyip kestirip atma istiyorum.
Beni önemse istiyorum ya, naptım ne ettim öldüm mü kaldım mı vardım mı varamadım mı
Ben sana zaten milyon tane şey anlattım, hala karşımda ne yapıcam bilmiyorum diyebiliyorsan zaten bir şey yapma yani
Ama yok, sen git el kızlarına canım cicim çek, milletle mesajlaş. Ama bana gel seni seviyorum de
Biz sevişirken gel bana haftada 3, ben istemediğimi söyleyince gelmeyi bırak. Ama sev yani beni böyle sev
Niyetin bu değil, amacın da bu değil muhtemelen bunu biliyorum. Ama davranışın bu yani, ve ben niyetine bakamıyorum
Çünkü sözde her şey güzel, aynı şeyleri anlatmaktan ben sıkıldım. Sözde tamam, icraat yok yani
Her şeye söylenen, şikayet eden kadınlardan olmak istemiyorum. Ama sen beni buna zorluyorsun, başka türlü beni duymuyorsun.