Sadi anlatıyordu:
''Henüz toy bir delikanlı idim. Şiraz'da bir kızı sevmiştim. O da bana karşı ilgisiz değildi. Birkaç kez de buluşup konuştuk. Sonra araya ayrılık girdi. Ben gurbetlere gittim. On yıl onun aşkıyla coşup taştım,hasretiyle yanıp kavruldum. Nihayet yurduma geri döndüğüm vakit ilk işim onu aramak oldu. Beni görür görmez başladı siteme:
'' A Sadi! Meğer ne kadar vefasızmışsın!.. Bunca yıl geçti aradan, ne bir haber, ne bir mektup?!..''
Ona dedim ki:
'' Ey sevgisi kalbimde yer edinen selvi boylu!.. Senin yüzünü görme bahtiyarlığından ben mahrum iken, o şerefi postacıya mı bağışlasaydım?..''
kıskanmak, sevginin en belirgin özelliğidir.Paylaşıma kapatır sevgilisini.Çoğu kişi bu özelliği kusur görür,kusur olsa bile insanı olduğu gibi sevmek lazım.Katlanmak lazım yoksa iki ayrı insan zaten bir arada durması imkansız.
abartıya kaçıp etrafa,sevdiğine ve en önemlisi kendine zarar vermedikçe gayet normal olan durumdur.patolojik olansa durumu abartıp hayatı çekilmez hale getiren veya hiç kıskanmayandır.
başkasından kıskansa iyi yine ama pempe şemsiyeden, taktığın küpeden,kırmızı ojeden, giydiğin pantolondan,markete gitmenden, 8yıllık arkadaşından.. kıskananlarda var..yaşadım biliyorum biyerden sonra çekilmez hala geliyor.
alahım sen bana sabır ver sevgilime akıl.