kızın insiyatifidir. bu kız eğer 16 yaşında filan değilse, yani reşitse, hele üniversite filan bitirmişse, ve sizi seviyorsa mutlaka sizinle evlenir. kimse zorla onu nişanlandıramaz. haa eğer böyle olmuşsa zaten böyle embesil kızdan hayır gelmez.
o da sizi seviyorsa dünyanın en berbat durumudur. çaresizsinizdir zira. ancak severek nişanlandıysa, mutluluk dilemekten başka yapılacak bir şeyin kalmadığı konudur.
üç kısımda incelenebilecek olan, dilimizin 'kötü' nitelendirme sıfatlarının yetersiz kaldığı durumdur. birinci kısım, söz konusu kızın daha önceden sevdiğin, bir süre önce ayrıldığın kız olmasıdır. bu durumda kuvvetle muhtemel ilişki sürecinde yıprattığı kadar acıtmaz canını başkasıyla nişanlanması. 'yok ilişki de iyiydi' şeklinde izah edilebilecek bir ilişki söz konusu ise bu durumda da zaten ayrılık günü ve sebebi kadar çok acıtmamalı. ikinci kısım, hala sevmekte olduğun kızın başrolde olduğu durumdur. işte bu durum birinci kısımda bahsettiğim kardeşlerimin çektiği acıların lacivertini yaşama sürecidir. nihayetinde bir ayrılıktır ve 'sebebin en acıtıcısı hep kendi yaşadığındır' gerçeği doğrultusunda düşünülürse kahrolma evresinin hızlı başlayıp yavaş bittiği bu durum, kurtulması zor bir durumdur. üçüncü kısım, her iki tarafın da hala sevdiği kısımdır. şarkıların konuştuğu, filmlerin konuştuğu, senin sustuğun evre. en çok da kalbinin konuştuğu ama senin hep sustuğun evredir. devamlı düşünür gibi olup ve aslında hiçbir şey düşünemediğini fark ettiğin, yine sustuğun evredir. kendini 'çaresiz bir hastalığa yakalanmış' hissetirendir bu durum. hayat boyu taşıyıcısı olarak kalacağın bu hastalığın ilk ve unutulmaz anlarını yaşatan evredir. hayatın önemsiz olduğunu da hissettiren bu evre, tutunacak bir dal buluncaya kadar devam eder. tutmak istediği dal konusunda seçici olan insanlar için 'bunalım', diğerleri için 'kısmi bunalım' durumlarını karakter haline getiren ilk adımdır.
daha kısa ifadeyle allah'ın düşmanımın başına vermesini istemeyeceğim ender bir durumdur.
Zamanı gelince yaşayacağım olaydır. Zira , onu o kadar çok seviyorum ki. Mutlu olacağı için sanırım benim de köşeme çekilip onun mutluluğuna sevinmem gerekir. insan kendisine şunu sormalı bence , sen kıza mı aşıksın yoksa kendi nefsine mi ? Bu sorunun cevabını veren aşıklar doğru tercihi yapacaktır , her ne kadar canı yansada.
Haketmedigim ve benden daha iyilerine layık birisi olduğunu bildiğim için uzulmemeye calisiyorum.Aslında onu sevmekle bile hata yaptığımı biliyorum.
Keşke diğer çoğu kız gibi oda tersleseydi beni.Ama umitlenmistim bikere hickimseyide sevmemistim daha önce.Başlarda küçük bi ilgidir geçer desemde konusmayali 1 yıl olmasına rağmen unutamiyorum ben bu kızı.1 yıl sonra hala rüyada görmek nedir lan, ne zaman unutucam ben seni neden saplantı haline geldin.Neden diğer bütün kızlara baktığımda et parçasından başka bisi goremiyorum.
O kadar uzaktasinki erismem imkansiz.Sadece rüyalarımda görebiliyorum seni, onlarda da hep sonu kötü biti yo gerçi, lan ben rüyada bile kavusamiyacakmiyim sana.Nisanlanmışsın biliyorum belki o seni benim edebileceğinden daha mutlu edicek seni, bişey de diyemiyorum bu yuzden, seni sevmeye başlarken işlerin böyle biteceğini anlamistim, ama nasil birseysin sen öyle kendini bir kaptiran geri bulamıyor .Her neyse bu yazıyı okumanın nasıl imkansiza yakın bir durum olduğunu bilsemde, inşallah hep mutlu olursun. o güzel gulusun hep durur umarım.
bu gece öğrendiğim durum. Hatta az önce. Olay 4 gün önce olmuş. Neyse biraz başını ağrıtıcam ama dinle hele sözlük. Şimdi ben bu hesabı açıp yazar olduğumda kertenkele tipli ergenin biriydim. Gel zaman git zaman artık bir öğretmenim. Şimdi o zamanları hatırliyorum ve yemin ederiyorum ki o zamanlar aklı fikri bir Fenerin maçlarında bir de arkadaşlarına yapacağı sıradaki itliklerde olan o ergen olarak açtığım bu hesaba bu günde bu entryi gireceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. instagramda gördüm sözlük. Ortak hesaplarını insta. bey bana arkadaş olarak önermese kimsenin zikinde bile olmadığım için olaydan haberim bile olmayacak. Ha olsa napacan yaprak sarması dersen ona da haklısın. Kızın gönlü onda yalan yok. Tipsiz miyim? yok. Çaba mı harcamadım desem. Allah şahit 24 yıllık ömrümde başka hiçbir şey için bu kadar çabalayıp, dua etmedim. Karaktersiz miyim acaba? desem yemin edirim ki yine yok. Zaten şu an tespit ettim de galiba en çok yıkan da bu yok yok yok silsilesi. Olmaması için hiçbir sebep yok. Ve ben olması için her şeyi de yapıyorum ama
o istemiyor ve olmuyor. Sonra dalyarağın biri de olması için hiçbir sebep yokken ve yine olması için hiçbir sey yapmamışken pat oluyor. Kıza sorsan niye? der ki çünkü niye olmasın? Haklı mı? haklı. Zaten bu saatten sonra da hayatta hiçbir şey için sebep soracak halim yok. Allah yolunu bahtını açık etsin (D) hanımın. Bu entry de içimdeki çocuğu öldürüp beni koskoca bir adam yaptığı bu olayın ve gecenin anıtı olsun. Sözlük halkı da hakkını helal etsin. Sözlüğün formatının içine ettiğim için..
