genelde erkektir. sevildiği için kendini bi halt zanneden, başka kızlara da kendini bu denli sevdirebileceğini düşünen, ilişkiyi bitirdikten sonra ise hiç de öyle olmadığını gören, üstelik pişman olsa bile eski sevgilisinden de olan, sap gibi ortada kalan kişidir.
şu üç günlük yalan dünyada mantığın duyguları yenmesi durumudur.
mantığın eylemi gözle görünür de duygu, güve gibi içten içe yer bitirir. bunu bilip göze almak en mantıklısıdır.
zira sevip sevilme ikilisini bir arada bulabilmek her zaman mümkün değildir. neden vazgeçtiğinin farkında olmalı insan.
sevdiğinden değil kendinden vazgeçen kişidir. bazen karşındaki çok sevdiğin, onun seni çok sevdiğini bildiğin halde sizden yüzyıllar önce ayrılmış yollar, başkalarının gördüğü ama sizin görmediğiniz farklar kısacası siz ve sizin hislerinizin ötesinde gelişen her türlü şey kişinin -ne kadar çok sevse de- ilişkiyi bitirmesini sağlıyor.. ne korkaktır bu kişi, ne sahtekar ne de cesaretsiz... sadece bu dünya ve onun kurallarına yenik düşmüştür o kadar...
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına......
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa
Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, hayatıma anlam veren mucizem ol...
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş; Yüregim sana armağan...
Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına...
Zamanla su, buhar olmaya, ateş, kül olmaya başlamış. Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...
Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su...
Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları... Aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu...
Bir gün gelmiş, suya varmış yolu Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz hırçın. Ve o an anlamış; aşkın bazen gitmek olduğunu. Ama gitmenin yitirmek olmadığını...
Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla. işte o zamandan beridir ki: Ateş sudan, su ateşden kaçar olmuş.. Ateşin yüreğini sadece su, suyun yüreğini Sadece ateş alır olmuş...
özgüven eksikliği ve karşı tarafa güvenememe halleri vardır büyük ihtimalle ama daha çok kesinlikle birinden birisi beddua almıştır. beddua alan kişi ne kadar sevse ve sevilse de içinde muhteşem bir heyevan hali, kalp çarpıntıları gibi güzellikleri yaşayamaz sevip sevildiğinde ve böylece hep birşeylerin eksik olduğu hissiyle hayatın güzelliklerini es geçer.
bir ilişkide sadece sevmenin yeterli olmadığını anlayan bilgin kişidir. ilişkiyi sürdürmek için bazen daha temel şeyler gerekir, anlayış, hoşgörü, karşındakinin hayatına saygı duymak gibi.. bazen sevgi yetmez azizim..
sevilmenin her gediği kapatacağını düşünenlerin aksine özgürlüğüne düşkün ve kişiliğinden taviz vermeden yaşamak istiyordur sevgiyi de...ya da evli ise "dış müdahaleye hayır"cıdır! ve mutlaka kova'dır ve artık almıyodur...