bugün

kıskanılan, özenilen, bir yandan kızılan diğer yandan umutlanılan, bir yandan taşağa alınan diğer yandan ciddi ciddi durup bakılan, bünyeyi tuhaf duygularla başbaşa bırakan aşıktır.

düşünün, sevdiği insanı yıllarca bekliyor. 1 değil 2 değil. yıllar yıllar..

kendi yaşamını hiçe sayıyor. sadece zorunlu ihtiyaçlarını karşılıyor ve bekliyor.

düşünüyorsunuz:

''hadi lan, böyle aşklar kaldı mı?'' diye. bakıyorsunuz ki kalmış. bekliyor işte.

belki çekti gitti; döner diye.
belki bir gün sever diye.
belki sevdiğinden ayrılır da kollarıma koşar diye.

sebep her ne olursa olsun, bekliyorsa alkışlanır.

ve bir soru takılır insanın aklına:

''acaba beni de böyle bekleyen birileri olacak mı?''
bazen kendiside farkında değildir beklediğinin. öyle zaman akar gider, yaşamına devam eder ama aslında beklemediğini düşündüğü kişi gelse iyi olur.
beklenen duraktan son otobüsün dolu geçmesine benzer ki ikisinde de farklı bir vasıta ile gidilecek yere varılması gerekir.
(bkz: aşk geliyorum demez)
bekle bekle nereye kadar .
biz bekledikte ne oldu.
kardeş bizede yer aç.
sağ serbest abicim.
bunların hepsi aynı safsata niye bekliyon ki . zaten seviyorsa gitmez, böylece beklemezsin.... bekleme ilk otobüse bin git,.
daha iyisini bulamamıştır ya da daha iyisini bulacak ortamı olmamıştır. kimse vazgeçilmez değildir. ayrıca hergün güneş doğar yeter ki açık olsun perdeler..
bir ömür bekleyip kavuşanı için
(bkz: kolera günlerinde aşk)
canım ailem'deki meliha'dir.
kolera günlerinde aşkı okumuş ve gaza gelmiş bünyedir. hele bir otur soluklan geçer yeğenim...
beklenen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır, derler ancak ya gelmezse? değer mi riske?!...
beklemeyin.
ciddiyim beklemeyin.
efsaneler sadece filmlerde gerçekleşir gençler.
istisnalar vardır, siz o istisnalardan olacağınıza inanıyor musunuz?
bir 4 sene de ben bekledim.
gelmedi.
belliydi gelmeyeceği.
ondan sonra konuşmaya çalıştığımda onun değiştiğini gördüm.
zaten bu kahpe dünyada değişmeyen tek şey kahpeliği.
özünde iyi bir insandır.
sevmeyi seven insandir. sevdigi insan umrunda dahi degildir esasen.
dolls adlı japon filminde de bir karekter yıllarca, elinde beslenme çantasıyla bankta, asla dönmeyecek olan sevgilisini bekliyordu.
(bkz: pearl harbour).
"karşıdan geliyor gelinin göçü
gelin mi ettiler canımın içi
beş sene sakladım verdiğin saçı
ne yandasın sürmeli palazım ne yanda"
.*
yoktur efendim öyle bir şey kızın ya da erkeğin karşısına seveceği tipte insan çıkmamıştır ya da kimse yüz vermemiştir kendini öyle avutuyordur.
edit:neden bu kadar çok beğenilmedi anlamadım.kınıyorum sizi.
(bkz: hiç gelmeyecek birini beklemek)
(bkz: mal)

edit: bende artık bir malım sözlük...
(bkz: beşiktaş)
(bkz: ricardo quaresma)
yaklaşık bir yıldır beklenen transfer.
zannedilenin aksine aşk özlemle ve yıllarla büyüyen bir duygu değildir. yanında olmayan sevgilinin özlemiyle yıllar geçirmek saplantılı bir yarım kalmışlığın gözde büyümesidir. o sevgili yıllar sonra çıkıp geldiğinde, onu bunca yıldır bekleyen insanın gözünde o kadar büyümüş olur ki isterse peri padişahının oğlu/kızı olsun yine de beklenilen insanın yerini dolduramaz. tarihte bunun örneği mecnun'un çölde leyla'ya rastlayıp "sen kimsin? leyla benim içimde" demesiyle yaşanmış ve göklere sığdıramadığımız leyla-mecnun aşkının mazoşistliğini göstermiştir.
sen seviyorsan, oda seni seviyordur, sen onu düşünüyor v hayalini yanında hissediyorsan oda senin hayalini hep yanında hissediyordur.
misal veriyorum; sen birine gıcık olduğunda karşındaki senin için ölüp bitmez, aslında onunda aklından geçenler sizinkinden farklı değildir.bir süre sonra dost olduğunuzda o kişiyle bu düşüncesi samimi bir şekilde de paylaşır. yani demek istediğim sen biri için ne hissediyorsan yürekten ve inanarak, karşındaki de senin için aynısını hisseder ve düşünür.sen onu bekliyorsan oda seni bekliyordur belki, neden olmasın.
malın tekidir.yıllarca bekler beklediği çokdan evlenmiştir yada ölmüştür bekleyen ise beklediği ile kalır hayatını beklemeye adar sonrada bi yuva sahibi olmadan ölür gider gerçeği budur hiç romantik romantik ayh ne kadarrr güselllll falan diye kendini kandırma gerçek hayat budur.
beklememesi lazımdır,o beklediği insan onunla olacak olsaydı zaten gitmezdi oda beklemezdi beklemek boşadır seni sevmeyeni sende sevmemelisin hayatını boşa harcamış olursun.
birde bile bile acı çekmeyi istemek var tabiki melankolik takılmak isteyen biriside olabilir bu zaht-ı muhterem insan
kavuştuktan sonra edilen her kavgada 'ama ben seni yıllarca bekledim' deyip üste çıkacak kişidir.