parçanın en güzel yeri, "hayatta en zor olan, bir insanı tanımak. Kabul etmek huylarını, değişmeden bir olmak." kısmıdır kanımca. Söz ve müziğin, sihirle kaynaştığı zirvelerden biridir. Özellikle parçanın yaratıcısı Özdemir Erdoğan'ın ve dahi Hümeyra'nın yorumları harikadır.
Teoman sahnede kendinden geçiyor. Üzerimde desenlerini anlamadığım polar battaniye var, çok soğuk. Saçların beğendiğimi söylediğim kız bana bira getiriyor. "Yalnızlığına" diyor kırıcı olduğunun farkında olmadan, borcumu ödemek için sonra ki şarkıyı armağan ediyorum. Yuvarlak suratlı, çekik gözlü ve orta yaşlı bir adam elindeki çubuğu uzatıp "sandal ağacı" diyor. Yanağından öpüp alıyorum tütsüyü.
Teoman sevdim seni bir kere başkasını sevemem derken 70li yıllardan geldiğini düşündüğüm çocuk lavanta mı diyor gülümseyerek. Başımdaki yazma uçacakken yakalıyorum. Tütsüyü uzatıp Teoman'a eşlik ediyorum. Hippi çocuk çok güzel kadınmışsın diyor ve gidiyor. Güzel saçlı kız gülümsüyor. Şarkıya dalmışken kimseyle tanışamıyorum, içimden gelmiyor. Nasılsa "sana çıkıyor bildiğim bütün yollar" ...
Lig tv reklamlarında da ezgisi kullanılan ve iyi de kullanılan bir Özdemir Erdoğan parçasıdır.
En güzel de Özdemir Erdoğan söyler bence.
Çok severiz de bir defa mı aşık oluruz'u ya da çok aşık olur ama bir defa mı severiz'i akla getirendir.
Bu şarkıyı birisine söylemek mi yoksa bu şarkıyı birisinden dinlemek mi, nedir yani diye kararsız kaldığımdır.
bunu söyleyene "deli" denildiği* lakin tüm bu söylenenlere rağmen değişmediğini* söyleyen birinin cümlesidir. sevendir, özleyendir. sevmiştir bir kere, başkasını da sevemez. ayrıca hiç merek etmeyin az sonra bu şahıs sevginin sadece anlaşmak değil, nedensiz de sevilebilir olduğunu iddia edecektir. devamında da bazen küçük bir an için ömürün bile verilebileceği gibi romantik sözleri söyleme ihtimali kuvvetle muhtemeldir.
peki tüm bunları ben nereden mi biliyorum? sevenleri iyi ifade ettiğini düşündüğüm, sevdiğim bir şarkının sözleridir. oradan biliyorum.
birini seversiniz öyle böyle değil senelerce dokunmaksızın, yıllarca sesini bile duymaksızın. seversiniz. sadece onu seversiniz yerine kimseyi koymadan yerine kimsenin dudak izlerini okumadan gözlerinde kaybolmadan. bir hayali seversiniz. sadakat dersiniz birde buna safça. kendini bir hayale saklamak da denir. sevmek bu denli tuhaf bir şey.
işte sevmek bir ömür sürer.
sevişmek bir dakika, 7 dakika, 15 dakika.
her şeyi, saatini bir yaz gününe satmak gibi. tüm papatyaları bir güle değişmek gibi. sevmek ve sevişmek.
bir ömür sevmek bir anda bir beden olmakla geçer mi. bir aşk bir ana sığar mı.
kırılır kalp beden kalmaz yerinde dokunduğun ettir ruhum hep eskilerde.
ezberlediğim anılarda bedenin coğrafyasında kaybet beni
biliyorum kısa sürecek çok kısa!
değer mi değer dokun hiç dokunmamış gibi
değer mi değmez kal orda uzakta ...